HEDEFLER VE İNSANLAR
|
PROF.DR.TURGAY BİÇER
|
Takımlar, sezon öncesi heyecandan olsa gerek; yeni sezona hazırlanırken futbolcusundan antrenörüne, idarecisinden yöneticisine kadar herkesin hedef ve amaçlardan bahsettiğine basın aracılığıyla tanıklık ediyoruz. Kulüplerimizi hedefler koyuyor ama onların ne kadarı gerçekçi olduğu kafalarda soru işareti yaratıyor. Amaçlarla hedeflerin anı şeymiş gibi vurgulanması ise ayrı bir yanlış. Hedeflerdeki tutarlılık ve gerçekçilik eksikliği de bu düzeyde yapılmaması gereken diğer bir yanlış. Amaç, insanın; kurumların hedeflerinin sonunda ulaşmasını istediği nihai sonuçtur. Soyut olma özelliği baskındır. örneğin: “Dünya çapında herkesin saygı duyduğu bir takım olmak, yabancı olmayan takımları yenmek vs gibi ” gibi bir amaç belirleyebilirsiniz. Hedef, “amacınıza ulaşmak için kısaca arada yapmanız gerekenler” olarak kısaca tanımlanabilir. Hedef koymanın bazı kıstasları vardır. Hedefler açık seçik ve net olmalıdır, zaman bildirmelidir, kişinin kontrolünde olmalıdır, hedefin önündeki engeller iyi tahlil edilmelidir ve uygun kaynaklar belirlenerek uygun strateji ile hedeflere ulaşmanın yolları belirlenmesi gerekirken kulüplerimizin ve sporcularımızı gereken özenin gösterilmediğine tanık oluyoruz. örneğin bir antrenörle çalışacaksanız kimi alalım; adaylar kimler gibi bir tutum belirlemek yerine daha önce belirlediğiniz amaç ve hedeflerinize – yeni adıyla vizyon ve misyon- göre ilke merkezli davranarak çözüme gitmek; size uyacak bir antrenörle çalışmalısınız. Aynı şekilde bir sporcu transfer edecekseniz ilke merkezli ve stratejik davranıp hedef ve amaçlarınız doğrultusunda sporcunun transferini yapmalısınız. Başarıyı planlamadığınızda başarısızlığı planlamış olursunuz. Bu ülke artık sezon bitmeden antrenör değiştirmeyi, pahalı ama verim alınamayan oyuncu transferlerini, alt yapıya gereken önemi vermemeyi, hiçbir şey yapmayıp çok şey beklemeyi, paraları sokağa atmayı, kavgayı, gürültücüyü, açgözlülüğü, rakibi zayıflatmayı erdem saymayı kaldırmıyor artık. Spor akıllı adamların işidir. Yönetmekte öyle. Bilgiyi kullanmak ise ayrı bir meziyettir. Her zaman aynı şeyi yaparak farklı bir şeyi, beklemek ise akıllı insanlara yakışmayacak bir davranıştır…
|