Yazdır  
GERÇEĞİN DEMİNDE
Bahçeşehir önemli konukları ağırladı. Hakikat Cemevi Derneği lokalindeki kahvaltılı toplantıya, aydın ve yazarların yanı sıra, sanatçılar da katılım sağladı.
Bahçeşehir Hakikat Cemevi Derneği yönetimi tarafından organize edilen ve kapsayıcı yönü giderek gelişen kitlesel buluşma, bilgiyle yoğrulma, gerçeği konuşma toplantıları devam ediyor.
Etkinlik serisinin 23.09.2023 Cumartesi günü konukları, ressam Mualla Coşkun ve araştırmacı yazar Murat Kılıç oldu.
İlim irfanla başlayan sohbet cemi, gönül güzelliğiyle son buldu.
Kahvaltılı etkinliğe;
Türkiye İşçi Partisi Bahçeşehir örgütünden Nilay Çeteci ve Derya Ateş,
Esenyurt Alternatif Kültür Sanat Derneği Başkanı Yusuf Ulu ve dernek eğitmenleri,
Gazi Mahallesi'nden edebiyat öğretmeni, Demokratik Alevi Dernekleri üyesi Mehmet Güzel,
CHP Başakşehir önceki dönem ilçe başkan yardımcısı Hüseyin Yıldırım,
Şahintepe Mahallesi sakini Ali Sır,
Beylikdüzü Kadın Meclisi'nden Şebnem Gümüşoğlu,
Notos Sanat Akademisi'nden Gönül Doğan ve kıymetli konuklar katılım sağladı.
AYDAN KARA FARKIYLA
Programın ev sahibi Bahçeşehir Hakikat Cemevi Derneği yönetimi adına selamlama konuşmasını Aydan Kara yaptı.
Kara, ÇEDES projesinin gerici karakterinin altını çizerek laik ve bilimsel eğitimin önemini anlattı.
İzmir'de gerçekleşen mitingde dernek olarak yer almanın onurunu ve memnuniyet duygularını davetlilerle paylaştı.
Dernek başkanı Aslan Yıldırım ise, çok değerli konukları ağırlamaktan büyük keyif duyduklarını ve bu tip etkinliklerin kesintisiz devam edeceğini açıkladı.
Alevilikte kadın kavramının değeri, derinliği ve ifadesi hakkında bilgi başlıkları aktardı.
MUALLA COŞKUN; "KABEMİZ İNSAN"
Ressam Mualla Coşkun, engin bilgi birikimini şu cümlelere taşıdı;
"Burada gönül cemi yapıyoruz. Lokmayı paylaşıyor, sevgiyi inşa ediyoruz.
Hakikati yürekte arıyoruz.
Ego yok.
Kibir, hırs, kin, haset yok.
O nedenle gönül gözümüz açık.
Güzelliğin kapıları sonuna kadar açık.
Adaleti arama, gerçeğe ulaşma yolunda işimizin ne denli zor olduğunu biliyoruz.
Kabemiz insan.
İnsanlık davasının peşinden gidiyoruz.
ÖYLE GÜZELİZ Kİ
Öyle de güzeliz.
Masumdan, mazlumdan, ezilenden yanayız.
Kimsenin kalbini kırmadan, hakkına dokunmadan, arkasından konuşmadan, sakin, çözümcü, adil bir duruşla herkesi gönlümüze almaya çalışıyoruz.
İnsan, yaşıyla değil, kemaliyle hak yoluna girermiş.
Bilgide ve tavırda emekten yana olmak, sevgiye anlam eklermiş.
Herkes, her koşulda kendini dara çekmeli.
Sözünü pişirerek söylemeli.
Ham laflara, ham duygulara itibar etmemeli.
MURAT KILIÇ; "HAKİKATTEN ÖLÇÜ ALIRIZ"
Araştırmacı yazar Murat Kılıç, son derece etki yaratan başarılı sunum akışının satır aralarında interaktif soruları yanıtlamayı, bilgiyi detaylandırmayı ihmal etmedi;
“Hakikati kim arar?
Tanrı aramaz.
Çünkü, hakikatin kendisidir.
Cahil aramaz.
Çünkü, yapısı uygun değildir.
Hakikati soran, sorgulayan, araştıran arar.
Çünkü, bilgi ve bilimin ışığına tutunmak ancak böyle mümkün olabilir.”
ALEVİLİK DİRENENLERİN YOLUDUR
Hak talebi mücadeleden gelir.
Emek karşılığı edinim talebidir.
Emeğin bedelini ancak örgütlü davranmayı bilen, direnen, gerçeğe olan aşkı Alevilik felsefesinde gören anlayabilir.
Yurt içinde 1157, yurt dışında 850 civarı Cemevi var.
Hiçbirinde Hakikat ismi göremedim.
Hakikat, gerçek, hak kavramlarını dernek adıyla buluşturanlara teşekkür ederim.
BURASI GÖNÜL PAZARI
Bir aradayız.
Muhabbet ediyoruz.
Bir de mehabbet var.
Dehşet, kötü anlamına geliyor.
Biz o yola gitmiyoruz.
Gönül pazarındayız.
Rıza şehrinin insanlarıyız.
Felsefi terminoloji konuşuyoruz.
Göğün altında yeni bir şey yok.
Hakikatten ölçü alıyoruz.
Bilgiye nasıl ulaşırız;
-İlahi yoldan
-Bilimsel yoldan
-Felsefe yolundan
Bulmak isteyen aramak zorundadır.
Ancak, arayan bulur.
MATERYALİST BAKARIM
Tez antitez sentez süreci idealist bakış açısını ifade eder. Ben, özün tehlikeli olduğuna inanırım. Bu konuda ciddi bir alan temizliği yapılması gerektiğini düşünürüm.
Çünkü, öze gidip 3 bin yıl öncesini bu günün koşullarıyla anlamaya çalışırsanız, dar kalıpların arasına sıkışırsınız.
Yenilenmek, değişim zorlaşır.
Örneğin;
Kur’an üzerinde düzeltme, ekleme yapılamayacağını görenler bunu hadisler üzerinden yönetmeye kalkıştılar.
İlk hadis Muhammed’den 600 yıl sonra yazılmıştır.
Dünyada 1 milyona yakın din vardır.
İnsanlık bir dine inandığında diğer 999 bin dinden mahrum mu kalacaktır!
Evliya Çelebi’nin “Seyahatname” eseri üzerine başka bir toplantıda konuşmak isterim.
Friedrich Nietzsche’nin “Tanrı Öldü” kitabını yine gelecek etkinliklerde tartışmayı arzu ederim.
Herkese teşekkür ederim.