YALNIZLIK DUYGUSU

Epilepsi hastalarının çoğu kendisini yalnız hisseder. Bir kenara çekilir ve bekler.

Mantıklı düşünme, doğru karar verme iradesi giderek zayıflar.

Paylaşım azalır, tehlike başlar.

Çevresindeki insanların duruma duyarlı yaklaşmama ihtimali sorunu daha da riskli hale getirir.

Epilepsili birey kimsenin onu anlamadığını, ilgilenmediğini düşünür.

Bu fikir, endişeleri de beraberinde getirir.

Toplumdan dışlanma duygusu içini kemirir.

Kırılma noktası etkisini hissettirir.

BASKILANMA SÜRECİNİN ETKİLERİ

Stigma yani damgalanma kaygısı, epilepsi hastalarının direncinin en zayıf düştüğü aşamadır.

Aileye karşı utanç, zor durumda kalma stresi, mahcubiyet baskısı sosyal toplumdan asimile olmasına yol açar.

Problem yaşamamak için evden dışarı çıkmama hali, özgüven yitimi, kendi kendine konuşma alışkanlığının gelişmesi, sürekli hayal kurma isteği sağlıklı bakış kabiliyetini zedeler.

Tekrarlayan unutkanlıklar, zihinsel faaliyet yavaşlığı, cesaretsizlik, izolasyon, ruhsal dengesini ciddi biçimde sarsar.

KIRMIZI ÇİZGİ

Konuşulan her şeyden farklı anlamlar çıkaran epilepsi hastası anksiyete bozukluğunun örneklerini yaşar.

Endişeli bekleyiş, olumsuzluklara karşı savunmasızlık, gerginlik, artan nöbetler, bilincin korkuyla meşgul olması, depresyonun önünü acar.

Bir sonraki etap intihar tercihidir.

O nedenle epilepsi hastalarında depresyon kırmızı çizgidir.

Psikolojik destek gelmesi gecikirse üzücü sonuçlar muhtemeldir.

NE YAPILMALI

Hastalığı kabullenmek, gerçeği bilerek hayatını devam ettirebilmek, toplumdan uzaklaşmadan çözümler üretmek en akılcı yoldur.

Aileden gelecek destek yükü azaltacaktır.

Daha iyi hisseden epilepsi hastası tedaviye sadık kalacak, ilaçlarını düzenli kullanacak, yan etkilerle mücadele etme noktasında ayakta kalacaktır.

İş hayatı, sosyal yaşam, görev sorumluluğu, hayaller ve beklentiler sağlıklı zeminde yorumlanacaktır.

BERABER DÜŞÜNECEĞİZ

Epilepsi hastalığının yüzde 50'lik bölümü tıbbi yöntemlerle, kalan kısmı yüksek moral ve enerjiyle çözüm bulmaktadırlar.

Mücadele iradesi ve vazgeçmeme tercihi hastalıkla baş etmek yolunda ilk kuraldır.

İyileşmeyi istemek altın anahtardır.

Mor renk, yalnızlığa hangi açıdan bakıldığına bağlı olarak güçlü konsantrasyonlar yaratır.

Yalnız olmamak, bir başına kalmamak, mor rengin enerjisine inanmak, başarıyı mümkün kılacaktır.

Yan yana gelmek, dayanışmayı büyültmek, beraberce düşünmek için her zaman fırsat vardır.

Saygılarımla

Ebru ÖZTÜRK

Epilepsi ve Yaşam Derneği Başkanı

Köşe Yazarı