Yazdır  
MUHALEFET MECLİS ÜYELİĞİ VE ÖNEMİ
KOLAY SİYASETLER İKLİMİ
Geçtiğimiz hafta CHP Başakşehir belediye meclis grubunun basınla buluşma toplantısına katıldık.
Sunumları dinledik.
Bilgileri derledik.
Notlarımızı toparladık.
İlçe başkanı sayın Beyzade Kayabaşı, CHP Başakşehir grup başkanvekili sayın Nizamettin Kümeç gibi iki tecrübeli ismin yanında diğer meclis üyelerinin ve ilçe yöneticilerinin görüş ve değerlendirmelerini yakından analiz etme fırsatı yakaladık.
Objektif pencereden süzdüğümüz siyasi kalite performanslarından kritik sonuçlar çıkarttık.
GÜNDEM UTANIR
Başakşehir’in gerçek sorunlarına ısrarla dokunmayan söylevler karşısında önce şaşırdık, ardından hayıflandık, peşinden yadırgadık.
-Başakşehir Tapu Müdürlüğü’nde asrın yolsuzluk operasyonu olmuş. İşin ucu Başakşehir Belediyesi ve Başakkent A.Ş’ye dokunmuş.
Tek cümle yok.
-Kayaşehir Güvercintepe hattında, hakları gaspa uğrayan milyon metrekarelik arsaların malikleri Başakşehir Belediyesi’ne karşı davalar kazanmış.
Belediye yüklü tazminatlarla baş başa kalmış.
Açıklama yok.
-Şahintepe’de kaçak binada Suriye Sübyan Okulu faaliyette.
Olası deprem halinde küçücük canların hayatları tehlikede.
Tek kelime yok.
-Bahçeşehir Hoşdere Cami’de ilkokul çocukları için gerici damardan beslenen ‘’Ödev Evi’’ projesi başlatılmış.
Ufacık çocuklar camide tarikat mensuplarının insafına bırakılmış.
İlgilenen yok.
-Yeşiltepe Sıvat imar planları sonrası halk ne yapacağını bilemez durumda.
Her şey kördüğüm modunda.
Gündem yok.
-Hoşdere Başakkent Gölet evleri arkasındaki yüzbinlerce metrekarelik meralık alanda, seri, cüsseli imar projeleri gelişiyor.
Planlar askıya çıkıyor.
Yeni yapılaşmaların önü açılıyor.
Bilen yok, soran yok, anlayan, anlatan yok.
Gündem yorgun, muhalefet yorgun, halk dünden yorgun.
Lütfen bu gidişi durdurun.
KOLAYCILIK TESLİMİYETTİR
Cümlelere bağdaş kurmuş eğreti ifadeleri duydukça, sıkılıyoruz, sarsılıyoruz, bunalıyoruz.
‘’Meclisteki sayımız yetmediği için, şuna engel olamadık.
Meclis üyesi sayımız az olduğu için şöyle yapamadık.
Mecliste azınlıkta bulunduğumuz için sonuç alamadık.
Meclis oturumlarının canlı yayınla paylaşılmasını istiyoruz.
Akp yanaşmıyor.
Gücümüz yetmiyor.’’
Saygıdeğer meclis üyeleri,
Hanımefendiler, beyefendiler;
Vatandaş sizleri oraya şikayet üretin, mazeret büyütün diye göndermedi.
Kamudan yana, millet faydasına, toplum yararına işler yapma, adalete sahip çıkma, haksızlıklardan hesap sorma ihtimalinize güvendi.
Sayımız az, elimizden bu kadarı geliyor demek teslimiyettir, mağlubiyettir, acizliktir.
Hiçbir meclis üyesi bu ve benzeri sözleri heybesine iliştirmemelidir.
2024 Mart-2024 Ekim arası, Başakşehir Belediyesi’ne karşı tek bir dava açılmış mı?
Hayır.
Neden?
Çok mu doğru yönetiyorlar,
Çok mu başarı getiriyorlar,
Vatandaş çok mu rahat,
İşleyiş sorunsuz mu,
İcraatlar kusursuz mu,
Bütçeler uyumlu mu,
İmarlar, planlar, inşaatlar hukuka uygun mu?
Kiralanan araçları konuşuyorsunuz da, gereğini neden yapmıyorsunuz?
Zamanı niçin değerli kılmıyorsunuz?
İstanbul’un en fazla şaibeli ihalesini barındıran, adam kayırmacılık, yandaş menfaati, bütçe savurganlığı, lüks, şatafat, konularında manşetler yaratan belediye yönetimine avaz avaz diklenecek cesareti neden bulamıyorsunuz?
Lütfen görevinize yakışın.
Lütfen parti rozetinizin değerini, yaşam pratiğine taşıyın
TAVSİYEMİZ OLSUN
Ne mi yapabilirsiniz?
Sayımız az deyip geçmeyin.
Birkaç örnek paylaşalım.
Lütfen kulak verin;
--İktidar, muhalefet ayrımı olmaksızın tüm belediye meclis üyeleri belediyenin kararlarından, uygulamalarından, hizmet anlayışından, denetim mekanizmasından, kamusal yapısından sorumludur.
Her başkan yardımcısı, her müdürlük, her şeflik, her yönetici sorularınızı yanıtlamak, bilgi akışı sağlamak, evrak ve belgelerle açıklama yapmak durumundadır.
Bilgi ve belge edinemiyorsanız ısrarcı olun.
Çözüme ulaşılmaması halinde ilgili birimi, yöneticiyi ifşa edin.
Suç duyurusunda bulunun.
--Başakşehir belediye başkanı Yasin Kartoğlu’nun tüm programlarını takip edin.
Yasin bey başkansa, sizler de işleyişin bir parçası olan meclis üyesi statüsüne sahip siyasi kimliklersiniz.
Kartoğlu’na gün boyu eşlik edin.
Kimlerle konuşuyor, ne toplantılar yapıyor, Başakşehir için ne gibi düşünceler tartışılıyor, takip edin.
Motivasyon bozun, rahatsızlık verin.
Yanlışlarının üzerine gidin, sinsi planların önüne geçin.
Ekrem İmamoğlu 2014 yılında Beylikdüzü belediyesini Akp’li Yusuf Uzun’dan alırken öyle yaptı.
En yakın örnek.
İmamoğlu’nun stratejisinden ilham edinin.
--Sorumluluk alanınızı mahallelere bölmeyin.
Başakşehir bir bütündür.
Aracınızla yol alırken, Altınşehir’de bir konu olsa, ben Bahçeşehir’den sorumlu belediye meclis üyesiyim mi diyeceksiniz. İlçenin her karış toprağı çalışma alanınız olmalı.
Her mahalle hakkında bilgiyle dolmalısınız.
Her sokakta adınız duyulmalı.
Size güvenenler çoğalmalı.
--Başakşehir belediyesi meclis oturumları siyasi çalışmanın sadece bir kademesi.
Orada konuşulanları 45 meclis üyesi, 15 görevli bürokrat, 3-5 seyirci toplam 60-70 kişi dinliyor.
Yaptığınız canlı yayınlara kalite getirin.
Madem böyle bir yola giriyorsunuz, olayın hakkını verin.
Her mahalleden yüzlerce kişiyi etiketleyin.
Konuşmalarınızı binler takip etsin.
Yayını sadece CHP’li siyasetçilere indirgemeyin.
Akp’lilerin konuşmalarını da servis edin.
--Meclis oturumları sonrası ‘’Toplantı Notları’’ adıyla o günün gündemini, sürecini, gündem dışı konuşmaları, içerikleri özetleyin.
Takipçi sayınız artsın.
Siyaset dinamizm kazansın.
--Toplumla buluşmak, etkileşim sağlamak için zoom toplantılar düzenleyin.
Adı ‘’Semt sohbetleri’’ olur, ‘’Mahalle sohbetleri’’ olur, ‘’Komşu sohbetleri’’ olur.
Sıfatınızla, donanımınızla, imajınızla hanelere etki bırakın.
Soruları cevaplayın.
Ziyaretlerin önünü açın.
--Akp’nin hukuk dışı uygulamalarını acil basın toplantılarıyla kamuoyuna aktarın.
Bir ay sonraki meclis gündemine saklamayın.
İletişim ve haberleşmenin etki duvarı zamanın doğru kullanılmasına bağlıdır.
Lütfen unutmayın.
--Her meclis üyesi ayda belirli sayıda haneye ulaşıp el sıkmış olsun. Vatandaşla selamlaşmak için grup terapisini beklemeyin. Tanıdıklar üzerinden ilişki örgütleyin.
Halkla temas programını siyasi prensip haline getirin.
Evlere girin.
Enerjinizi tarifleyin.
Aidiyeti geliştirin.
--İlerici dernek ve kurumların Başakşehir çalışmalarına destek verin.
Sivil inisiyatif gücünü, toplumsal hassasiyetlerle birleştirin.
Umudu büyütün, dayanışmayı yeşertin.
Niyetimiz ne ukalalık, ne ince ayar.
Anlayan anlar, anlamayan özeleştirisini yapar.
Bizden bu kadar.
Saygılar
Hakan ZAT
ZerParola Medya
Basın emekçisi