2025 bütçe teklifi TBMM'ye sunuldu.
Teklif, Kasım ayında komisyonlarda görüşülecek.
Aralık ayında ise Meclis Genel Kurulu'nda değerlendirilecek.
Yeni bütçe teklfinde sermaye sınıfını, emek sınıfını ilgilendiren neler var?
Yoksulluk daha da kesinleşecek mi?
Üst gelir grubuyla alt kesim arasındaki makas büyüyecek mı?
Analizimize geçiyoruz;
SERMAYE YANLISI TAVIRLAR
Analize yansıyan ilk veriler, yoksul emekçi halk üzerindeki vergi yükünün daha da artacağı yönünde.
İşçi emekçi düşmanı politikalar yeni yılda da hız kesmeyecek.
Bölgesel ve sınır ötesi savaş faaliyetleri, savunma sanayi maliyetleri, militarizm projeleri 2025'e damga vuracak.
2025 yılı merkezi yönetim bütçe harcamaları 14,7 trilyon TL olarak teklif edildi.
Bütçeyi oluşturan vergi gelirlerinin 11,1 trilyon olması hedefleniyor.
2024 yılında vergi gelirleri 7,6 trilyon olduğu için önümüzdeki yıl vergi gelirlerinin yüzde 46 oranında arttırılması hedefleniyor.
TEŞVİK KREDİ HİBE
Kapitalistler, ödedikleri vergiden daha fazlasını “teşvik, kredi, hibe” adı altında geri alırken, emekçilerin sırtındaki vergi yükü katlanıyor. Kapitalistlerin ödediği vergiler de işçilerin sırtından elde edilen artı-değerin bir kısmı olduğuna göre, bütçenin tamamı işçi ve emekçilerden toplanıyor.
Buna rağmen bütçe, sömürü çarkının dişlileri ve düzenin kurumları arasında bölüşülüyor.
SAĞLIKTA DURUMLAR AYNI
Bütçe tartışmaları devam ederken iktidarın öne sürdüğü demagojilerden biri, bütçeden sağlık alanına ayrılacak payın artırılacağı iddiası oldu. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz eğitim ile sağlık alanına “önem verdiklerini” ve bütçeden en çok payı bu alanlara ayırdıklarını iddia ediyor.
Sağlık alanına ayrılan payın içeriğine bakıldığında iktidarın çökmüş sağlık politikasını görmek mümkün.
Sağlık alanı payı önleyici değil, tedavi edici hizmetlere ayrılmış.
Çünkü, tedavi hizmetleri önleyici hizmetlere göre daha fazla kâr getiriyor.
Halk sağlığı açısından bilimsel olan önleyici hizmetlerin geliştirilmesi iken, iktidarın bu tercihi işçi ve emekçileri sağlık hizmetlerinin artan faturası ile karşı karşıya bırakmaktadır. İşçi ve emekçiler sağlık hakkından faydalanmak için ilave bedeller ödemek zorunda.
Aslan payı bir kez daha şehir hastaneleri sermayesinin kasasında.
CUMHURBAŞKANI ÖDENEĞİ Cumhurbaşkanlığı’na bütçeden 16 milyar 928 milyon 146 bin lira ödenek ayrıldı.
Böylece Erdoğan’ın maaşı aylık 183 bin liradan 238 bin liraya çıkartılarak yüzde 30 zamlandı. Asgari ücrete yapılan zam söz konusu olduğunda TÜİK’in çarpıtılmış enflasyonunun bile altında bir oran dayatan iktidar, kendisine bonkör davranmaya devam ediyor.
YAP İŞLET DEVRET
Bütçeden yap-işlet-devret ve yap-kirala-devret yöntemiyle yapılan projelere 202,3 milyar lira ayrıldı.
Beşli çete başta olmak üzere yandaş sermayeye 2025’te de milyarlar akıtılacak.
Buna “kur endeksli garanti ödemeler” de eklendiğinde kaynaklar, emekçilerin kullanamadığı köprü, yol, tünel, uçak kalkmayan havaalanları aracılığıyla sermayedarlara aktarılacak.
DİYANET PAYI
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın (DİB) geçen sene 91 milyar 824 milyon lira olan bütçesi ise yüzde 41 oranında artırılarak 130 milyar 119 milyona yükseltildi.
Lüks gezilerinden ve şatafatından tasarruf etmeyen DİB, hizmet ettiği rejimin sefalete mahkum ettiği emekçilere ise “sabır” ve “kanaat” telkin ederek din istismarının kalesi olmayı sürdürüyor.
EĞİTİM VE SAVAŞ
Eğitime ayrılan bütçenin geçen yıla göre yüzde 32,87 artırıldığı öne sürülmesine rağmen MEB bütçesi, savaş ve militarizme ayrılan payın gerisinde kaldı.
MEB bütçesi 1 trilyon 452 milyar lira iken silahlanmaya ve askeri operasyonlar 1 trilyon 608 milyar lira ayrıldı.
UNUTULANLAR
Bakanlıkların araçlarından Erdoğan’ın korumasına, DİB’ten “yatırım” projelerine dek emekçilerin yaşamlarına faydası olmayan birçok kaleme okkalı bütçeler ayrılırken iş cinayetlerinin ve meslek hastalıklarının önlenmesine, iş güvenliği önlemlerine, çocuk işçilikle mücadeleye, sokak hayvanlarının korunmasına, tarım alanlarının güçlendirilmesine vb. ise bütçe ayrılmadı.
ALIŞKANLIK DEĞİŞMEDİ
Bütçenin hangi sınıftan toplandığı ve hangi sınıfın çıkarları için kullanıldığı, önemli yaklaşımlardan biri.
Bu devasa bütçe emekçilerin emek-gücü ile üretiliyor ama, onlara sefaleti dayatan sistemin çarklarının dönmesi için kullanılıyor.
Akp iktidarının patronlardan pozisyon alma alışkanlığının devam ettiğini gösteriyor.