BAŞÖĞRETMENİMİZ ATATÜRK
|
Mustafa Kemal, yaşadığı yüzyılda dünya liderleri içinde en büyük olma özelliğini taşır. Bu büyük liderlik unvanı önümüzdeki yüzyıllarda da devam edecek gibi görünüyor. Onun bu büyüklüğü iyi bir öğretmen olmasından kaynaklanıyordu. .
|
Mustafa Kemal büyük bir dehaya sahip bir askerdi. Bu askeri deha sayesinde Osmanlı İmparatorluğunu işgal eden birleşik Emperyalist devletleri mağlup etti. Onların askerlerini İzmir’den denize dökerek büyük bir ders verdi.
Genç Türkiye Cumhuriyetini kurdu. Yeni bir devlet kurmak öyle kolay bir şey değildi. Modern Türkiye’nin kurulması için gecesini gündüzüne katarak çalıştı. Türk ulusuna bir şeyler öğretmek için, kendini dil, tarih, kültür işlerine adadı. Öyle günler yaşanıyordu ki Mustafa Kemal yurdun her şehrine giderek ilk orta, lise de sınıfa girip ders veriyordu. Bilgili, araştırmacı, çalışkan, cesur bir Türk ulusu yaratmak için öğretmenlik ve Başöğretmenlik yapıyordu…
Bakın ulu önder Mustafa Kemal çok önem verdiği öğretmenler için neler söylüyor;
“Öğretmenler; Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcileri, yeni nesli sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.”
Mustafa Kemal’in en büyük başöğretmenliği ise öğrenilmesi ve okunması çok zor olan Arap alfabesini kaldırmasıydı. Zaman zaman arkadaşlarına “Yeni Türkiye Cumhuriyetinin yeni bir dili ve alfabesi olması gerekli” diyordu. Ve dediğini yaptı. Türk dili, kendisine özel bir yazı, alfabe ile ifade edilmesi gerekirken uzun asırlar boyunca Arap harfleri ve Arap alfabesi ile yazılmıştı. Halbuki bu alfabe, bu yazı, Türk dilinin zenginliğini, onun genişliğini ifade etmekten çok uzaktı. Bu ihmal sebebiyle Türkçe kendi kuralları ile yazılan ve söylenen bir dil olmaktan çıkmış, Arap ve Acem dil kurallarının etkisi altına girmişti. Bu sebeple milli benliğimize dönüş açısından çok büyük bir hamle niteliği taşıyan harf inkılâbı 1 Kasım 1928 de gerçekleştirildi. Daha Önce Türkçe yazmak için kullanılan Arap harfleri yerine Lâtin esasından alınan harfler, Türk dilinin özelliklerini belirten işaretlere de yer verilmek suretiyle Türk harfleri ortaya çıktı.
Böylece Latin kökenli yeni harfler kabul edildi. O gün TBMM’de bir konuşma yapan başbakan İsmet İnönü “Yeni harfleri öğretmek amacıyla hükümetimiz bütün yurtta “Millet Mektepleri’ adı altında halka dönük eğitim yapacaklardır” diyordu. Genç Türkiye Cumhuriyeti hiç vakit kaybetmeden 11Kasım 1928’de Bakanlar Kurulu Millet Mektepleri Yönetmenliğini onayladı. Bu mekteplerin genel başkanlığına ve başöğretmenliğine Mustafa Kemal getirildi…
Ünlü şair Behçet Kemal Çağlar 1936 yılında Atatürk’ün kahramanlığını, zaferlerini ve inkılâplarını anlatan bir şiir yazar. Behçet Kemal şiiri bizzat Atatürk’e okur. Şiiri büyük bir dikkatle dinleyen Atatürk Çağlar'a; "Olmamış, benim asıl niteliğim var ki onu hiç yazmamışsın. Benim asıl kişiliğimdir; ben milletimin öğretmeniyim, bunu yazmamışsın!"der…
Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün ve onun öğretmenlerinin önünde saygı ile eğiliyorum.
Erkan Özmen
|