SAHİPSİZ KALAN BAHÇEŞEHİR SATILIYOR..
|
CHP’li meclis grubu ve ilçe örgütü, belediye meclisinde çok yoğun tartışmalara yol açan Başakşehir Belediyesi'nin 2015 mali yılı bütçesine ilişkin eleştirilerini basınla paylaştı. Başakşehir Belediyesi'nin 'Emlak Bürosu' gibi çalıştığını söyleyen CHP'liler, toplantıda basın mensuplarının sorularını da yanıtladı
|
Ekim ayında tamamlanan görüşmeler sonrasında kabul edilen Başakşehir Belediyesi'nin 2015 mali yılı bütçesi CHP'li meclis grubu ve ilçe örgütü tarafından eleştirildi. Masko İkitelli Fama Restoran'da; 18 Aralık Perşembe günü düzenlenen kahvaltılı toplantıda basını ağırlayan CHP'liler, beş yılda Başakşehir’de İstanbul’un 39 ilçesine göre rekor sayılabilecek bir bütçe harcaması yapıldığını dile getirdiler.
"Vergi ve SGK borçlarını ödemiyorlar"
"Bu harcamalara kaynak yaratmak içinde vergi ve SGK ya olan borçlar ödenmediği gibi ağırlıklı olarak ya kamu mallarının satışına başvuruldu ya da borçlanma yoluna gidildi. Bugün belediyenin 15 bin 616 Lira vergi borcu var. Oysa; amaç belediyecilik yapmak olsa, Başakşehir Belediyesi iyi yönetilebilse ve kaynakları doğru kullanılabilse, Başakşehir Belediyesi hiç bir şekilde borçlanmaya gerek duymadan, kendi kaynakları ile tüm yatırımlarını yapabilecek ve sosyal belediyecilik açısından model olabilecek bir belediyedir" denilen basın toplantısına CHP Başakşehir İlçe Başkanı Kazım Özeren, Meclis Grup Başkan Vekili Hayrettin Özbakır, Başakşehir ve İBB meclis üyesi Hadi Akmungan, İmar ve Bayındırlık Komisyonu üyesi Hilal Erbakan ve İlçe Yöneticileri katıldı.
"Toplumun bilgilenmesi gerekiyor"
Toplantının açılışını yapan CHP Başakşehir İlçe Başkanı Kazım Özeren, iyi ve doğru yönetilmeyen bir belediyenin yetersiz, tutarsız ve hatalarla dolu bütçesiyle karşı karşıya olduklarını söyleyerek; "Mecliste bunun böyle olmaması için çok çaba gösterdik. Görüşlerimizi bilimsel verilerle birlikte sunduk. Fakat her zamanki gibi belediyenin gayrimenkul satışlarından finanse etmeyi öngören bir bütçe anlayışıyla karşılaştık. Toplumun bilgilenmesi bakımından siz basın mensuplarının emeğini çok önemsiyoruz" dedi.
"Başakşehir'de sorunlar diz boyu"
CHP Başakşehir İlçe Başkanı Özeren, Meclis Grup Başkan Vekili Hayrettin Özbakır, Başakşehir ve İBB meclis üyesi Hadi Akmungan, İmar ve Bayındırlık Komisyonu üyesi Hilal Erbakan'ın sırayla konuşma yaptığı toplantıda; kentsel dönüşüme açılan Ziya Gökalp Mahallesi, seçimlere yakın tarihlerde var olan destek kart sayısının yüzde 100 arttırılması, sünnet kıyafetlerine yapılan harcamalardaki tutarsızlık, pazar yeri sorunu, ulaşım, imar, sanayi, eğitim, sağlık, spor gibi pek çok başlıkta yapılan yanlışlıklar anlatıldı.
"Hazıra dağ dayanmazmış"
CHP Başakşehir İlçe Başkanı Özeren konuşmasında, Başakşehir'in bütçe ve kaynak yaratılabilinmesi açısından İstanbul'da ki 39 ilçe arasında şanslı bir ilçe olduğunu söyleyerek; "Çünkü hem sahip olduğu hem de üretebilme açısından arsa sıkıntısı olmayan bir bölge. Ama biliyorsunuz hazıra dağ dayanmazmış. Bizim belediyemiz de her yıl olduğu gibi 2015 yılı bütçe kaynağı olarak umudunu sermaye gelirlerine bağlamış durumda. Yani taşınmaz mal satışlarına. Bütçenin gelir kalemleri içinde yer alan 188 milyonluk arsa satışı 486 milyonluk toplam bütçenin yüzde 39'unu oluşturuyor. tıpkı emlak bürosu gibi çalışan belediye, bu satışları yangından mal kaçırır gibi apar topar yapmaya, yalan yanlış meclisten bunların kararlarını çıkarmaya çalışıyor. Bizler de olabildiğince savaşıyoruz ve direniyoruz. Yeri geliyor belediyenin yaptığı yanlış uygulamayı; ya kaymakamlığa ya da yargıya iletiyoruz gerçekleri onlar görsün, yanlıştan dönülsün diye ama nafile. Bu satışların bir çoğu yandaşlara rant sağlamak amacıyla yapılmaktadır. Ne diyelim hayırsız evlat baba malını satarmış" dedi.
"Vergi yüzsüzleri arasındalar"
İBB ve Başakşehir meclis üyesi A. Hadi Akmugan, Başakşehir Beleyesi olarak 2014 yılında 190 trilyon borçlanmaya gidildiğini belirterek; "2015 Yılı Bütçe harcamaları gerçekçi değidir. Belediyemizin 15 trilyon 957 milyar vergi borcu var. Vergi yüzsüzleri arasında geçmiş yıllarda da yer almıştık. Vergi borcu sıralamasında ilk 7'de yer almayı adet haline getirdik. Bu anlamda, Başakşehir Belediyesi, Guinness Rekorlar Kitabı'na girmeye aday. Belediye olarak kendin vergi ödemezken, vatandaştan belediyeye olan vergilerini ödemelerini beklemek ne kadar tutarlıdır acaba? SGK’ ya olan sigorta prim borçları da dikkate alındığında 75 milyon liraya lüks bir imam hatip lisesine kaynak aktarmanın ne yaman bir çelişki olduğu ortaya çıkmaktadır. Yine Ensar koleji ve benzeri bir çok yandaş için gerektiğinde emsal bedeller dahi artırılmak suretiyle rant sağlanmaktadır. Öte yandan belediye başkanı yıllardır Boğazköy'deki Hakikat Cem Evi için söz verdiği halde mütevazi bir arsa dahi tahsis etmiyor. Oysa Başakşehir İlçemizde on binlerce Alevi vatandaş ikamet etmekte ve belediyeye de vergi vermektedirler" dedi.
"CHP Bütçeye destek vermedi"
Akmungan, Denetim Komisyonu olarak belediyece alınan kararlardan; yolsuzluk, usulsüzlük gibi nedenlerle tespit ettikleri 14 maddeye şerh koyduklarını da söylediği konuşmasında, "2015 Mali Yılı Bütçesi'ni değerlendirdiğimizde; bütçenin genel itibariyle cari harcamaları ve seçim bütçesine karşılamak için yapıldığı, kaynak yaratırken, ağırlıklı olarak vergi gelirleriyle değil de satış gelirleri ve 190 Milyon borçlanma ile finansa edilmesi planlanan bir bütçedir" diyen Akmungan sözlerini şöyle tamamladı; "bu harcama bütçesiyle iktidar partisinin önümüzdeki dönemde bir çok harcamasının finansmanının borçlanma ve kamu kaynaklarından karşılanacağı açık ve aleni bir şekilde ortadadır. Dolayısıyla da CHP grubu olarak böyle bir bütçeye onay vermemiz mümkün değildi ve verilmemiştir de!"
"Sahipsiz kalan Bahçeşehir satılıyor"
Basın toplantısında Başakşehir Belediyesi'nin 5 yıllık icraatları bölgeler bazında değerlendirildi. CHP İlçe Başkanı Kazım Özeren, Bahçeşehir için şu görüşlere yer verdi: "Bahçeşehir’de; sayın belediye başkanının 2014/Mart yerel seçimlerinde yüzde 17 oy aldığı Bahçeşehir için sarfettiği cümle şöyleydi; 'Yüzde 17 kadar sevgi beklesinler.' Bu cümle Bahçeşehir'e bakış açılarının ne olduğu tam anlamıyla ifade etmektedir. Yatırım anlamında, yüzde 90'ı tamamlanmış spor salonu ile yüzde 70'i tamamlanmış BKSM'ni tamamlamanın dışında bir yatırım yapılmadı. Ama satışlara ilk Bahçeşehir’in kıymetli arsalarından başlandı. Bugün Bahçeşehir sahipsiz, kontrolsüz ve yatırımsız bir hal aldı. Sokaklarında dilencilerin dolaşan, hiç bir zabıta kontrol noktası olmayan, denetimden yoksun caddelerinin yarış pistine döndüğü, gelişigüzel reklam tabelalarıyla sokak ve caddeleri işgal edilen ve en önemlisi Bahçeşehir’in simgesi olan, gölete Bahçeşehirlinin inmez olduğu kimliksiz bir şehir oldu Bahçeşehir. Gerçekten de belediye başkanımız sözünü tutarak Başakşehir’e aldığı yüzde 17 oy kadar kadar hizmet götürdü. Bize göre ise yüzde 17 oranında bile hizmet götürülmüş değil."
"Boğazköy halkı sıkıntıda"
Belediye tarafından yürüyüş yolunda yapılan uygulama ile halka ve esnafa sıkıntı yaşatıldığını iddia eden Özeren, Boğazköy değerlendirmesinde şunları söyledi: "İnsanların hayatını zorlaştırma adına ne var ise yaptılar. Yeşil alanları aktif hale getirip vatandaşın hizmetine sunmadılar, iskan sorununu çözemediler. Bölge için ilk ve önemli icraat olarak, Bahçeşehir’de kurulu belediyenin omurgasını Bahçeşehir’den alıp Başakşehir’e kaçırdılar. Büyükşehirin yaptığı Eston Şehir ile Boğazköy'ü bağlayan viyadüğü bile belediye olarak kendi projeleriymiş gibi sahiplenmeye, faaliyetlerinin arasında anlatmaya kalktılar. Ancak ilçe içinde mahallelerarası ulaşımı çözmek adına ne girişim yapıldı ne de yatırım. Dünyanın hiç bir yerinde başka bir örneği yoktur ki; bir ilçe içinde bir mahalleden başka bir mahalleye gitmek için ya gişelerden geçip ücret ödeyeceksiniz ya da Altınşehir’de günün her saati yaşanan keşmekeş Altınşehir trafiğini çekeceksiniz. Yani kırk katır mı kırk satır mı işkencesiyle karşı karşıya kalacaksınız. Ayrıca Boğazköy ve Bahçeşehir'den kalkan sözde ekspres otobüsler öğrencilerin yasal hakkı olan indirimli tarifeyi dahi kabul etmediği gibi, normal hizmet kalitesinin altında hizmet sunmaktadırlar."
"Orta Bölge halkının gelecek umudu kalmadı"
Toplantıda, Şahintepe, Güvercintepe, Altınşehir ve Ziyagökalp için şu değerlendirme yapıldı; "Göreve geldiklerinde, buraları Bahçeşehir gibi yapacaklarını söylediler. İşe tersten başlayıp, alt yapısı olamayan yollara asfalt döktüler. Şimdi oralarda Büyükşehir tarafından doğalgaz ve altyapı çalışmaları başlatıldı, dökülen asfalt çamura karıştı, ödenen milyonlarca lira da 'yer altına yapıyorum' diyerek yer üstünde bıraktıkları çöp konteynırlarına gitti. Bölge, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Rezerv Alanı ilan edilirken bölge halkıyla omuz omuza veremediler, halkın yanında yer alamadılar. Orta bölgede işsizlik had safhaya ulaştı. Gençler, hatta çocuklar bonzainin tuzağına düşmeye başladı. CHP grubunun bu konuda verdiği önergelere cevap bile vermediler. Çünkü onların mantığına göre belediye bu tür işlerle uğraşmamalı, yerine yandaşlara rant yaratmalı. Orta bölgede gelecekten umudunu kesen halk, çocuklarının eğitimini ve geleceğini kurtarmak için ya memleketine dönmeye başladı ya da bir şekilde imkanlarını zorlayarak bölgeyi terk etme yolunu seçti. Bütün bunlar olurken, belediye ne yaptı? biz söyleyelim; onlarca okul yapılacak parayla Osmanlıya özenip, ihtişam uğruna bütün parayı bir okula yatırdı. Yani halkın parası ile ultra lüks bir imam hatip okulu yaptılar. Oysa aynı parayla toplam 16 tane okul inşa etmek mümkündü. Muhalefet meclis üyelerinin bu konudaki uyarılarını dikkate almadılar. 'Mahallelerarası denge yaratacağım' diye başladılar, mahallelerarası fırsat eşitsizliğinin sebebi oldular.
"Halktan kaçıyorlar"
Orta Bölge’nin ulaşım sorunu ise had safhaya ulaşmış durumdadır. Kanal İstanbul hikayeleri ve Rezerv Alan uygulamasının esas amacı burada yaşayan halkı bir şekilde başka yerlere göçertmek ve yandaş şirketlere rant alanı yaratmaktır. Bu Orta Bölge halkını bekleyen çok büyük bir tehlikedir. Hiç bir sözlerini yerine getirmedikleri için halk belediye yönetimini protesto etmeye, eylem yapmaya başladı ve belediyenin kapısına siyah çelenk koymaya geldi. Göreve geldikleri ilk yıllarda Orta Bölge'lere koşup 'Başkana Sorun' toplantıları düzenlerken, bu gün Orta Bölge halkından kaçar oldular."
"Başakşehir talan edildi, Kayaşehir 'Uydu'rma kent oldu"
Belediyenin Başakşehir'deki düzenli yolları söküp prestijli yollar yaparken, artık; belediyeciliğin her yıl eskimemiş kaldırım taşlarını yenilemek değil, yüzlerce yıl kalıcı olabilecek eserler bırakabilmek olduğunu anlayamadıklarını da sözlerine ekleyen CHP Başakşehir İlçe yöneticileri ile belediye meclis üyeleri, Başakşehir’in talan ederken bazı firma ve grupların korunduğunu, yeşil alanların yok edilmesine göz yumularak bazı kişilerin karun olmaları yolunda sınırsız destek olduklarını da iddia ettiler. Seçimlerde tek umutları olan Kayaşehir'de uydu kent projesi yapılarak, halkı çözülmeyen ulaşım, sağlık, güvenlik, sorunlu altyapı, sosyal donatısız bina yığınlarına çevirerek; aksaklıkları ve yönetim sorunlarıyla Kayaşehir'in adını 'Uydu'rma kente çıkarttıklarını da sözlerine eklediler.
|