BAŞSAVCIYA NEZAKET ZİYARETİ

Saat 10.30'da adliyeye gelen İlker Başbuğ, ifadeden önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu'na nezaket ziyaretinde bulundu. Nezaket ziyareti çerçevesinde gerçekleşen görüşmede önce kahve içildi ardından öğle yemeği yendi. Yemeğin ardından Başbuğ'un adliyedeki yasal işlemlerine geçildi.



BAŞBUĞ "MÜŞTEKİ" SIFATIYLA İFADE VERDİ

Başbuğ, ilk olarak "Ergenekon'da kumpas" iddialarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında Mesut Erdinç Bayhan'a 'müşteki' sıfatıyla ifade verdi. Başbuğ'un ifadesinde savcı, hakim ve polis ismi vermediği ancak kararlarda imzası bulunan tüm kamu görevlilerinden şikayetçi olduğu belirtildi. Başbuğ'un ifadesinde 'Genelkurmay Başkanı olması nedeniyle Yüce Divan'da yargılanması gerekirken, yasaların dışına çıkılarak özel yetkili mahkemelerde yargılandığını' söylediği öğrenildi.

30 SAYFALIK ŞİKAYET DİLEKÇESİ

İlker Başbuğ'un sadece kendisinin yargılandığı Ergenekon davasındaki usulsüzlükleri değil askerlere yönelik açılan 'Askeri Casusluk', 'Poyrazköy' ve 'Balyoz' gibi davalardaki sorunları da anlattığı belirtildi. Başbuğ'un müşteki sıfatıyla verdiği sözlü ifadesinin ardından 30 sayfalık şikayet dilekçesini de savcılığa sundu.

HSYK BAŞMÜFETTİŞİ DİNLEDİ

Başbuğ ardından Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) başmüfettişi Yunus Nadi Kolukısa'ya Ergenekon soruşturma ve davasını yöneten hakim ve savcılara ilişkin de ifade verdi. Başbuğ'un, Ergenekon soruşturması ve davasındaki kararlarda imzası olan hakim ve savcılardan şikayetçi olduğu öğrenildi.

"3 YIL ÖNCE BENİM HAKKIMDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULMUŞTU BEN DE BUGÜN BULUNDUM"

Adliye çıkışında basın açıklaması yapan Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, “30 Aralık günü Ergenekon davasına bakan 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin aldığı kararla benim hakkımda suç duyurusunda bulundu. Ben de bugün bu özellikle Genel Kurmay Başkanlığı dönemimde yaşadığımız olaylara ilişkin olarak tespitlerimi ilgili makamlara iletmek üzere buraya geldim. Suç duyurularında bulundum. 3 yıl önce benim hakkımda suç duyurusunda bulunulmuştu, ben de bugün suç duyurularında bulundum. Allah büyüktür" dedi.

"NE SAVCISIYIZ NE MAHKEMESİYİZ"

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensuplarının cezaevinde yılarca haksız yere tutulduğunu söyleyen Başbuğ, “Buna rağmen hiçbir zaman ne nefret duygularıyla ne intikam duyguları peşindeyiz, ne de kişisel kin duyuyoruz dedik. Bizim tek isteğimiz var adalet. TSK'nın karşı yapılan asılsız iddialar, iftiralar, kimler tarafından planlanmıştır, kimler tarafından uygulanmıştır bu ortaya çıkarılmalı ve bu kişiler adil şekilde yargılanmalı. Biz bu konuların takipçisi olacağımızı ifade ettik. Buraya gelmemin ana nedeni de budur" dedi.

“Biz bu sürecin ne savcısıyız, ne mahkemesiyiz. Bundan sonraki süreç sayın savcılara kalmıştır" diyen İlker Başbuğ, “Elbette onlar araştırmaları neticesinde bir suç unsuruna ulaşırlarsa bunu ilgili adalet mekanizmalarına ileteceklerdir" ifadelerini kullandı.

Başbuğ açıklamanın ardından aracına binerek adliyeden ayrıldı.

ERGENEKON DAVASINDA AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET CEZASI ALDI

İlker Başbuğ Ergenekon davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin 'hak ihlali' tespit etmesinin ardından tahliye edildi. Yargıtay aşamasında olan Ergenekon davasında ise henüz bir karar verilmedi.