Yazdır  
PROF DR MUAMMER AKSOY 25 YIL ÖNCE KATLEDİLDİ.
Takvimin yaprakları 1990 yılının 31 Ocak gününü gösteriyordu. Muammer Aksoy, yeni kurulan Atatürkçü Düşünce Derneği adına hazırlanan broşürün matbaadan gelen prova baskılar üzerinde düzeltmeler yaptıktan sonra evine doğru yola çıkıyordu.

duloxetine and alcohol

duloxetine alcohol
Bahçelievler 2. Cadde 55/5 numaradaki bürosundan çıkarken kafasında önceki gün büroya gelen meçhul telefonlar vardı. Arayanlar, telefon kendisine bağlandıktan sonra ses vermeden kapatıyorlardı. Aksoy, yolda arayanların kimler olabileceklerini düşünüyordu.

Evinin bulunduğu 24 numaralı apartmana geldiğinde uzun süredir izlendiğinin farkında değildi. Oturduğu dairenin kapısına ulaştığında apartmanın içinde 3 el silah sesi duyuldu.

Muammer Aksoy, sağ şakağı ile sağ göğsünden aldığı iki kurşun yarası ile merdivenin dibine düşerek yaşamını yitiriyordu. Muammer Aksoy’un öldürülmesinden 2 saat sonra gazeteleri jetonlu telefonla arayan bir kişi, bozuk bir Türkçeyle şunları söylüyordu. “Tesettür konusunda İslam’a karşı takındığı tavır nedeniyle Müslümanlar tarafından cezalandırıldı. Olay, İslami Hareket adına üstleniliyor. 7.65 Baretta ile cezalandırılmıştır.” Aslında katillerin Müslümanlıkla ve İslamlıkla en ufak bir ilgileri yoktu. Hepsi yobaz ve din bezirgânıydı.

Atatürkçü düşüncenin ödün vermez savunucusu 73 yaşındaki Prof. Dr. Muammer Aksoy 1950’li yıllardan son nefesini verdiği güne kadar inanmış bir laik, kararlı bir Atatürkçü kimliği ile üniversite çevrelerinde ve toplumda tanınıyordu. Kısa süren CHP milletvekilliğinin ardından Türk Hukuk Kurumu Başkanlığına seçilen Aksoy, 27 Mayıs 1960’dan sonra yeniden üniversiteye girdi. 61 Anayasası’nı hazırlayanlar arasında yer alan Aksoy, 60 sonrasında Sanayi Bakanlığı görevi yapan Fethi Çelikbaş’ın hukuka ve ülke çıkarlarına aykırı tutumunu sergilemek için uzun bir mücadele vermiş ve bu konuda bir kitap yazmıştı. 1964 yılında profesör olup Anayasa Hukuku kürsüsüne geçtikten sonra Ulusal Petrol davasının savunucusu olmuştu. 12 Mart Muhtırası’ndan sonra Dev- Genç Davası’ndan tutuklanan Aksoy yargılama sonucu beraat ediyordu. Türkiye’yi Avrupa Konseyinde temsil eden,

Anayasa Komisyonu Başkanlığı yapan Prof. Aksoy, Horzum Davasında müdahil avukat olarak yer almıştı. Atatürk devrimlerinin bir parçası olan uygar ve çağdaş kıyafet ilke ve devrimine aykırı giyinişlere üniversitelerde göz yumulmasını eleştiren Aksoy’un “Partizan Radyo ve DP“, “Türkiye’nin Petrol Faciası ve Çıkar Yol“, “Devrimci Öğretmenin Kıyımı ve Mücadelesi“, “Sosyalist Enternasyonal ve CHP” adlı kitapları yayınlanmıştı.