"En büyük problem YOLSUZLUKTU"
|
Bahattin ÖZATA İç dünyanızda yönetme yetisi varsa ve topluma bir şeyler kazandırma duygusu taşıyorsanız hayallerinizde çok oluyor. Karşınızdakiler başarılı da olsa “ben bunun daha iyisini nasıl yaparım?“ diyerek yola çıkıyorsunuz. Beni Evren Oto Sanayi Sitesinde Başkanlık yarışına sürükleyen hikayem 1996-1999 yılları arasında Kooperatifin Yönetim Kurulu üyesiyken başladı.
|
Sizi Başkanlığa götüren öykünüz neydi? Gördüğünüz hangi eksikliklerden ya da neyi hayal ederek başkanlık yarışına girdiniz?
O yıllarda büyük ölçüde haksızlıkların yapıldığına tanık oldum. İnsanlara karşı, üyelere karşı yönetim kurulu üyesi olduğum için mücadele edemiyor ve yönetimde de yalnız kalıyordum, adımın olumsuz kişilerce çıkmasını istemediğim için de görevimden ayrıldım ve mücadelemi dışarıdan vermeye başladım. Yapılan tüm genel kurullarda her şeyi dile getirdim. O yönetimin yaptığı iyi şeyleri de kötü şeyleri de söyledik. İnanıyorum ki o yönetim söylediklerimize kulak verseydi, hep bana mantığını bir yana bırakıp üyelerden yana, kooperatiften yana çalışsaydı inanın Evren Oto Sanayi Sitesi şimdi İstanbul’un sayılı sanayi sitelerinden biri olmakla birlikte gerçek değerinide bulurdu. Ama kimseyi dinlemediler. Bu arada en büyük hayalimde her türlü sorunları bitmiş içeride ve dışarıda tanınan bir sanayi sitesi oluşturmaktı.
Neydi bu haksızlıklar ve adınızın olumsuz çıkmasına sebep olacak olaylar nelerdir?
Bölgenin ilk sanayi sitesi olması itibariyle (Esenyurt, Hadımköy, Avcılar, Çatalca, Büyükçekmece vs) geniş ölçüde bir rant oluşmuştur. Rantın büyüklüğü beraberinde menfaat duygusunu ortaya çıkarmıştır. Kendi menfaatlerini kooperatif üyelerinin menfaatinden önce kabul eden bir kısım yöneticiler haksız bir biçimde sebepsiz ve cevabını veremeyecekleri bir şekilde zenginleşmişlerdir. Geçmiş yönetim döneminde yapılan usulsüzlükler zaman içerisinde gün yüzüne çıkmakla kalmadı, bu usulsüzlükler sonucu ortaya çıkan kooperatif zararı, buna sebep olanlara yargı yolu ile rücu edildi. Dediğim gibi ben tanık olduğum tüm hukuksuzluk ve haksızlıkları her genel kurulda belgeleri ile açıkladım, üyeleri uyardım. Sonunda üyelerimiz gerçekleri görmeye başlayarak 2012 yılındaki Genel Kurulda beni Başkan seçtiler. Elimizdeki belgelerle hemen davaları açtık. Mahkememiz devam ettiği için konu/konular hakkında detay vermem doğru olmaz ve etik de değil. Bizim en büyük hayalimiz kooperatifimizin ve üyelerimizin hakkı olan her şeyi almak ve hak sahiplerine teslim etmektir.
Bunu yapabilecek misiniz? Bunun müjdesini verebilecek misiniz?
Evet yapacağız, az kaldı. İnanmasaydık yola çıkar mıydık? Herkes yaptığının hesabını verecek. Evren Oto Sanayi Sitesi'ne ve üyelere ait ne kadar kayıp varsa hepsi geri alınacak ve asıl hak sahiplerine teslim edilecek. Bunun müjdesini verebilirim. Çünkü davaların seyri ve gelen raporlar onu gösteriyor. Biraz sabır. Biliyorsunuz Türkiye'de adalet çok geç işliyor. Topal tavuk misali ama işliyor. Bir dava ertelendiği zaman 4 ila 6 ay sonrasına erteleniyor. Bir de malum şu son 1 yıldır paralel yapıdan dolayı mahkemeler üzerinde yapılan değişiklikler hakim ve savcıların yerlerinin değiştirilmesi davaları uzatıyor. Örneğin Büyükçekmece Adliyesi'nde sonuçlanmak üzere olan bir davanın hakimi değiştiğinden otomatik olarak sonuç 4-6 ay ileriye attı.
Sözünü ettiğiniz maddi kayıp ve geri almanız gereken mebla ne kadar?
Belgeler üzerinde yani bizim resmi olarak belgelendirebildiğimiz tutar 3-5 milyon TL civarındadır. Benim anlayışıma göre: Bir çakıl tanesini dahi kurtarmam ya da konulan çakıl taşlarına bir tane de benim koymam çok önemlidir. İllaki herkes bir usulsüzlük yapmak zorunda mı, hayır değil… Ben birazda bunu kanıtlamak için uğraşıyorum. Toplumumuzda: “Başkansanız götürüyorsunuz” algısı var. Ben bunu yıkmak için mücadele veriyorum.
Bunun için kendi yönteminiz var mı, neler yapıyorsunuz?
Şimdiye kadar ne yaptımsa: yaptığımız her türlü çalışmayı yanlışıyla doğrusuyla üyelerimizle paylaşıyoruz. “Arkadaşım, şöyle bir karar aldık ama yanlış “ diyebilme erdemini gösteriyoruz. Çünkü üyelerimizin her şeyi bilmesini istiyoruz ve bunu da 3 yıldır uyguladığımıza inanıyorum. Yönetimde ve hesaplarda şeffaflık: yaptığımız harcamalar ve aldığımız kararları üyelerimizle paylaşıyoruz. Hukuk çerçevesi dahilinde kooperatif internet sitesinde bunları yayınlıyoruz, bununla da yetinmeyip aldığımız yanlış kararlar olursa bunları da üyelerimizle paylaşıyoruz. Önemli olan dürüstlük ve kooperatifin yararlarını ve çıkarlarını en iyi şekilde kullanmak ve yeni gelirler oluşturmaktır.
Göreve geldiğinizde Evren Oto Sanayi'nin en büyük problemi, sorunu neydi?
Yolsuzluk, elektrik kesintileri, güvenlik, iletişim ve dayanışma eksikliği idi.dı. Yolsuzluk olayını yukarıda anlattık. Elektirik ve güvenlik konusuna gelecek olursak; örneğin elektirikte bölgede yaşanan elektirik sıkıntısı neyse bizde de aynısıydı. Diğer sanayi bölgelerine elektirik verilirken Evren Oto Sanayi Sitesi'nin elektriği kesilmiyordu veya tam tersi. Yoktu öyle bir şey. Elektirik sorunu bölgemizin ortak problemi ve yeni adımlar atılmaya başlandı. Bölgemizin altyapısı eski fakat gelişim ve yerleşim çok hızlı. Mevcut şartlara rağmen yine de güzel gelişmeler var bu konuda. Evren Oto Sanayi Sitesi'nin elektirik sorunları için Elektirik Mühendisi olan Murahas azamız Hasan Kaya’nın gözetimi ve yönlendirmeleri ile önce zaten projede olan elektirik hatlarının yerüstünden yeraltına alınması sağlandı (burada yeri gelmişken; zamanın Belediye Başkan Yardımcılarından gösterdiği duyarlılıktan dolayı Temur Akçiçek’e teşekkürü borç biriz), ardından eski kabloların, trafo ve kofraların yenilenme işlemleri başlamıştır. Bu çalışmalar öyle inanıyorum ki bölgede ilk bizim sanayi sitemizde başlamıştır ve yine inanıyorum ki zamanla elektrik kesintileri tarihe karışacaktır. Burada Esenkent TEK sorumlusu Bayram Altun ve her türlü şikayetlerimizi değerlendirip yerine getiren Bölge Müdürü Tayfun Sevindik ve arkadaşlarının özverili çalışmalarını belirtmek isterim.
Göreve geldiğimizde gün geçmiyordu ki bir hırsızlık olmasın. Öyle ki kasaları çalacak kadar. Geldiğimiz noktada hırsızlık olayları sıkı takip ve emniyetle işbirliği sayesinde yok denecek kadar azalmıştır. Burada emniyetin katkılarının çok olduğunu belirtmek isterim. Göreve geldiğimizde esnaf ve üyeler arasında doğru düzgün bir dayanışma ve iletişim yok denecek kadar azdı . Göreve gelir gelmez ister bize muhalif olsun ister bizimle olsun her görüşten ve her kesimden arkadaşlarla bir araya gelerek dayanışma sağladık. Yani ortak aklımızı kullandık.
Yüzlerce kişiye ulaşılacak mesaj ağını kurduk. Her türlü bilgi ve duyuruları internet sitemizde yayınlayarak bilgilendirmeyi sağladık. Böylece üyeler arasındaki dayanışmayı da sağlamlaştırdık.
Bugün fuarlara katılıyorsak, televizyonlara çıkıyorsak, dergi, rehber gibi sanayimizi ve esnafımızı tanıtıcı yayınlar çıkarıyorsak hep bu dayanışma ve ortak akıl sayesinde oluyor. Çünkü ben şuna inanıyorum; bu ülkenin esnaf kesimi, bu ülkenin harcıdır, çimentosudur, olmazsa olmazıdır. Yeter ki esnafın dilinden anlayıp onu kabuğundan çıkaralım. Bu sorunlar elbette bir şekilde çözülür. Çözülüyor da. Ama üyelerimizin ve bizim canımızı acıtan en büyük problemimiz yolsuzluk ve usulsüzlüktü.
Kooperatif Başkanı olarak Evren Oto Sanayi'yi modernleştirmeyi düşünüyor musunuz? Hayata geçirmeyi planladığınız bir projeniz ve bir girişiminiz var mı?
Tabiki var. Eğer hayalimiz yoksa neden başkan olalım? Maalesef geçmiş yönetimin zamanında dükkânların önüne projesiz, gelişigüzel, ucube gibi plan dışı çıkmalar yapılmış ve yönetim de bu duruma sessiz kalarak bu çirkinliğe ortak olmuş.
Ne acıdır, bunların çoğunu da esnafa örnek olması gereken yöneticilerin işyerleridir. Sanayimiz bu yüzden şu anda çok kötü bir görüntüye sahip. Bu bizi kahrediyor. Maalesef bu çirkin görüntüyü bir anda çıkmaları yıkarak güzelleştiremiyoruz. Çünkü çok ciddi maliyetler harcamış üyelerimiz de var. Oysa sanayi sitemiz planlandığı gibi kalmalıydı. Siz her ne olursa olsun plan ve proje dışı yapılaşmaya gittiğiniz zaman ister istemez haksızlıklara, hukuksuzluklara ve görüntü kirliliğine neden oluyorsunuz. Biz bununla ilgili bir çalışma başlattık. Plan dışı çıkma yapan üyelerle bu durumu paylaşıyor ve konuşuyoruz. İşin ilginç yanı doğruyu gören üyelerimiz yaptıkları yanlışın farkına varıyorlar ve bize hak veriyorlar ama öyle üyeler var ki ne yaparsanız yapın doğruyu anlatamıyorsunuz. Zamanında yaptıkları haksızlığı kendilerine doğru buluyorlar. Biz bunları da ikna ederek, kimseyi kırmadan/dökmeden düzeltmeye çalışıyoruz. Kısmet olur ve şartlar da el verirse Evren Oto Sanayi Sitesi'ni orijinal planına çekmeyi düşünüyoruz. Hatta bölüm, bölüm yıkarak 3 katlı işyerleri haline getirmeyi planlıyoruz. Tabii bunun için yerelin (Belediye’nin) desteğine, fikrine ihtiyacımız var. Her ne olursa olsun sanayimiz bu çirkinlikten kurtulmalı. Bunu da kimseyi kırmadan yapmak istiyoruz. Üyelerimiz yaptıklarının yanlış olduğuna, başta kendisi olmak üzere komşularına zarar verdiğine inanırlarsa gerekenleri yapacaklardır. Biz genel kurulda çıkmaların yıkılması ile ilgili karar aldığımız halde bugüne kadar bunu yapamadık. Yukarıda da özetlediğim gibi kimseyi kırmadan, dökmeden ve rencide etmeden yapmak istediğimizden dolayıdır. Zira ilerde ne olursa olsun bu plansız çıkmalardan dolayı belediye açısından da çok zor durumda kalacaklardır.
Sizin etrafınızda ultralüks konut yapılaşması da var. Siz lokasyon olarak onların ortasında kalmış gibisiniz. Sergilediğiniz çirkin görüntü ileride kaldırılmanıza da neden olabilir mi?
Bu soruyu sorduğunuz için teşekkür ediyorum, tam bam teline bastınız. Haklısınız, etrafımızda lüks konutlar çoğaldı ve bizim görüntümüz rahatsızlık vermeye başladığında şikâyetlere ve söylentilere neden olur. Birileri ve kurumlar 'burası çirkin bir görüntüye sahip ne yapabiliriz?' diye sormaya başladığında asıl tehlike çanları çalmaya o zaman çalacak demektir. Ufak çıkarlarımız için büyük kayıplar yaşamamalıyız. Orijinal plana geri dönmeliyiz. Lokasyonumuzu kaybetmeyelim. Bir şey daha var ki, çıkma yapan esnaflarımız mülk sahiplerine de çok zarar veriyor. Çünkü mülkleri gerçek değerini bulmuyor. Mülk sahibi üyelerimiz bunun farkında değiller.
'Evren Oto Sanayi Sitesi kaldırılacak' diye bir söylenti var. Sanayi Siteniz gerçekten kaldırılacak mı?
O söylentileri biz de duyuyoruz ama öyle bir şey kesinlikle yok. Ne belediyeden, ne başka bir kurumdan, ne de herhangi bir yerden bize ulaştırılmış bir bilgi yok. Bence bu söylentiler tamamen kasıtlı çıkartılıyor. Belki de bizi belediye ile karşı karşıya getirmek ve bizi zor durumda bırakmak isteyen art niyetli insanların dedikodusudur. Malesef kötü bir alışkanlığımız ama Türkiye’de çalışanı cezalandırırlar.
Bir kooperatifi yönetmek kolay mı?
Ben kendi kendime kooperatifin yönetim sistemi oturmuştur diye düşünüyordum. Günün belli bir diliminde gideriz yapılacak işleri planlarız, yapılması gereken işler için talimatlar veririz, bizim takip etmemiz gereken işleri takip ederiz, gereken denetimleri yaparız. Yani oturmuş bir yönetim işleyişinin üzerine bir şeyler koyarak daha iyiye götürürüm diye projeler tasarlarım, aynı zamanda da kendi işimle ilgilenebilirim diyordum. Ama öyle bir cenderenin içerisine girmişim ki zamanımın çoğunu kooperatife ayırıyorum, tek işim oldu diyebilirim. Çünkü bir göreve geldiyseniz onun hakkını vermelisiniz.
Peki kendi işlerinize vakit ayırabiliyor muzunuz?
Çok az diyebilirim, Allah'tan ki eşim işlerimle uğraşıyor. Onun bu konudaki desteğini söylemeden geçemeyeceğim. Eşim benim en büyük yardımcılarımdan biri diyebilirim. Bakınız, kooperatif başkanlığına geldiğimde kooperatifin sadece bir davası vardı şimdi onlarca davası var. Bunlar hep zaman isteyen şeyler. Çünkü takip etmediğiniz bir dosya anında aleyhinize dönebiliyor. Basit bir örnek vermem gerekirse; 2007 yılında haksız ve usulsüz bir şekilde satılan sosyal tesis dükkanlarımız biz yönetime gelene kadar aidat bedelleri alınırken bizden sonra aidat ödememeye başlamışlardır. Türlü türlü bahaneler uydurarak ve de kanunlarımızın esnekliğinden yararlanarak yaptılar bunu. Tüm bunlarla uğraşmak, takip etmek, haklılığınızı anlatmak zaman istiyor. Düşünebiliyor musunuz, güvenlikten, temizlik işlerinden,.altyapısından, çevre bakımı gibi hertürlü hizmetlerden yararlanacaksınız ama aidat vermeyeceksiniz? Ondan sonra da ahlaktan, erdemden ve dürüstlükten bahsedeceksiniz ve bunları da kimseye vermeyeceksiniz. Maalesef toplum olarak bir hastalığımız var kavelerde okey ve kağıt oyunları oynarken sanayiyi de kurtarıyoruz, belediyeyi de kurtarıyoruz, memleketi de kurtarıyoruz. Kurtarıyoruz da kurtarıyoruz! 'Hadi gel şu işin ucundan bir tutuver, biraz destek ol da şu işi de yapalım' dediğinizde kimseyi bulamıyorsunuz. Tatile çıkıyorlar. Haa bir hastalığımız da fısıltı gazetesi..! Herkes yazıyor, çiziyor maşallah, değme yazarlara taş çıkartıyorlar. Bunlarla mücadele etmek için çok zamana ihtiyacınız oluyor. Ondan dolayı da işinize gereken zamanı ayıramıyorsunuz.
Kooperatif başkanlığınızdan dolayı iş kaybınız oldu mu?
Olmaz olur mu? İhanet mi dersiniz, hainlik mi dersiniz... Hangisini anlatayım ki? Nasıl olsa usta dükkana gelmiyor, müşterileri ayartalım, açacağımız dükkana yönlendirelim... Bunun gibi neler neler... En acısı da bunları yapanlar her türlü desteği verdiğiniz, en yakınınızdakiler. Ne diyelim; insanoğlu her şeyle karşılaşıyor. Atalarımız boşuna söylememiş 'taş uzaktan değil yakınından gelir’'diye. Allah'tan özverili çalışan arkadaşlarım ve ailem sayesinde bu badireyi de atlattık. Yel, kayadan ancak toz alır, kaya orada kaya gibi durmasına devam eder.
'Eşim en büyük destekçim' diyorsunuz. Eşiniz ve çocuklarınız zamanınızın çoğunu kooperatife vermenize ses çıkarmıyorlar mı?
Tabi çıkarıyorlar ve haklılarda ama verdiğim mücadeleyi görerek destek oluyorlar. O yüzden de çoğu şeyden fedakarlıkta bulunuyorlar. Bırakın gündüzü gecelerimi dahi kooperatife veriyorum. Elimde değil kalkıyorum gecenin herhangi bir saatinde gerek çalışmak gerekse Güvenliği takip etmek için birkaç kez kooperatife gelirim içim başka türlü rahat etmiyor. İnancım odur ki inanmadığınız, emek vermediğiniz bir davanın içinde olamazsınız.
Evren Oto Sanayi Sitesi'nde kaç işletmeniz var?
Kooperatifimizin bünyesinde 300’ü büyük firma olmak üzere 500’den fazla işletmemiz var. İşletmeler ve üyelerimiz arasında öyle değerlerimiz var ki dünya tanıyor onları. Benim bildiğim 48 belki daha fazla ülkeye ihracat yapan üyemiz var. Örneğin; Türkiye’de tek diyebileceğim, dünyada sayılı olan İstanbul Zil gibi değerlerimiz var, tüm imalatı el emeğidir. Hergün yerli ve yabancı turist firmayı gezmek için geliyor. Dünyanın sayılı müzisyenleri geliyor. Ben bunun gibi kimsenin bilmediği, duymadığı işletmelerimizi dünyaya tanıtmaya çalışıyorum. Bunu da başardığıma inanıyorum. Birkaç örnek daha vermem gerekirse; Tomay Makine, Lig Spor, Paktel, Cammaksan gibi pek çok değerli işletmelerimiz var bünyemizde.
Tanıtım deyince: sizin başlattığınız ve gerek ülkemizde gerekse Kosova’da ilk olan bir çalışmanız var. Siz, sanayi sitenizi yurtdışında faaliyet gösteren başka sanayi, kuruluş ya da birliklerini kardeş yapıyorsunuz. Örneğin ortak üyelik kartları çıkartmak gibi. Bize bu çalışmalarınızdan söz eder misiniz?
Yukarıda sözünü ettiğim gibi üyelerimiz ve işletmelerimiz arasındaki değerli imalatçılarımızı ve en önemlisi de kooperatifimizi, ülkemizi her yerde tanıtmak için yurtdışında faaliyet gösteren kooperatif ya da derneklerle ikili anlaşmaları hayata geçiriyoruz.
İlk adımımızı Kosova’da attık. Göreve geldiğimde bağlı bulunduğum ESİDER (Esenyurt İşadamları Derneği) ve İSİFED (İstanbul Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu) ile Kosova’ya düzenlediğimiz İşadamları derneği ile tanışmak için geziye katıldık. Orada: ben ne yapabilirim ki “benim esnafımla, sanayicimle Kosova Sanayicisini bir araya getirebilirim, nasıl bir protokol oluşturabilirim,” diye düşünmeye başladım. Bu düşüncemi Kosovalı İşadamları Derneği Başkanı ve yöneticileri ile paylaştım. Haftalar süren karşılıklı çalışmalar sonucunda: Evren Oto Sanayi Sitesi ve Kosova Sanayici ve İşadamları Derneği ortak platformu olarak bir işbirliği protokolü imzaladık. Bu sayede sanayimizden Kosova’ya mal satan sanayicilerimiz oluştu. Akabinde bu ilişkiyi geliştirmek için ortak üyelik kartı çıkardık. Yani ne demek ortak üyelik kartı? Şöyle; bizim esnafımız, üyemiz veya sanayicimiz direk Kosova İşadamları Derneğine üye olma hakkını kazandırdık. Bu da oraya gidecek yatırımcılarımız için çok büyük katkılar sağlıyor. Bu ortak kart projesi Kosova ve Türkiye’de tek örnektir ve Kosova basınında da geniş yer aldı. Bu da bizi, ülkemizi tanıtmak açısından son derece mutlu ediyor.
Bu kart olayı yukarıda bahsettiğim gibi ortak akıl sonucu oluşmuştur. Fikir babası da İşletme Müdürümüz Murat Altay’dır. Şimdi hem Kosova İşadamları Derneği güçlendi hem de bizim üyelerimiz kendilerini dışarıya açmış oldular. Yani esnafımızı kabuğundan çıkardık. Aldığımız bilgi ve duyumlara göre bizim bu çalışmalarımızı örnek alan Kocaeli’ndeki İşadamları Dernekleri de girişimlerde bulunmuşlar. Bundan büyük mutluluk yoktur. Biz orada hem sanayicimizi hem de ülkemizi tanıttık. Başka ülkelerle de girişimlerimiz olacak. Örneğin Bulgaristan’ın Yambol Belediyesi'nden davet aldık. Balkanlar'daki başarımızı ve sanayi sitemizi tanıtmak için bazı TV kanallarından teklifler aldık. Bunu da en kısa zamanda gerçekleştireceğimize inanıyorum.
Bu çalışmaları yaparken yönetici arkadaşlarınızdan yeterli desteği alıyor musunuz?
Tabi ki alıyorum. Onların desteği olmadan bu işleri yapabilir misiniz? Mümkün mü böyle birşey? Yönetici arkadaşlarımın hepsi birbirinden değerli kişilerdir. Ben nasıl ki bir davaya inanıp yola çıktıysam, o arkadaşlarım da aynısını yaptılar. Onların desteği ve bilgisi olmasa bunları nasıl yapacaktık? Biz bir aileyiz. Başka söze gerek var mı?
Sanırım yok. Sayın Başkan son olarak, sizce genel ve yerel yönetimler, sizler gibi ekonomiye katma değer sağlayan birlik, dernek ya da kooperatiflere nasıl yaklaşmalı?
Öncelikle kucaklayıcı olmalı. Sonra da sonsuz destek sunmalı. Düzgün çalışanı, istihdam sağlayanı, devlete kazandıranı el üstünde tutmalı. Yatırım yapacak, istihdam sağlayacak kişilerin önünü açmalılar. Denetimlerini çok sıkı yapmalı, gördüğü aksaklığı önce uyarmalı sonra da yaptırım uygulamalıdır. Öte yandan tarafları eşit mesafede dinlemeli ve eğer bir sorun varsa muhatapları ile görüşerek masaya yatırabilmelidir. Sanayici, işadamı, imalatçı, adı her ne olursa olsun yerel yönetimlerle iletişim içerisinde olmak zorunda. Sorunların çözümü için ikinci, üçüncü kişilerle ya da aracılarla değil de birebir karşılıklı diyalog içinde olmaları çok önemlidir. Çünkü tarafların amacı aynı toplum için üretmek, iş yapabilmek. Dernek, kooperatif, sanayici adı ne olursa olsun yerel yönetimlerle uyumlu olunduğu takdirde başarı kendiliğinden gelir.
Bize zaman ayırdığınız ve güzel bir sohbete olanak tanıdığınız için teşekkür ediyoruz.
Ben de sizlere teşekkür ediyorum, görüşlerimizi ve faaliyetlerimizi, gerek esnafa gerekse üyelerimize anlatma fırsatı verdiğiniz için.
Bahattin ÖZATA Kimdir?
1963 yılında Sivas Suşehri’nde dünyaya geldi. Ailesi İstanbul Güngören’e yerleştiğinde 9 yaşındaydı. Güngören, Kurtuluş, Beylikdüzü ve Avcılar'da oturduktan sonra 1994 yılında Esenyurt Evren Oto Sanayi Sitesinde iş hayatına atılarak bölgemize yerleşen Özata Talaşlı imalat torna, tefsiye ve hidrolik devre elemanları imalat ve montaj işine başladı.’’Neden bu sektör, baba mesleği mi? sorumuza ,’’Baba mesleğim değildi hayallerim farklıydı ama mecburiyet ve beklentilerimizin farklılığı beni bu işe yönlendirdi bu mesleği seçtiğim içinde pişman değilim. Mesleğimin güzel tarafları çok yanıtını veren Bahattin Özata hayat felsefesi olarak; 'benim, senin değil ortak akıl, ortak noktayı bulmayı, birlik olmayı' benimsemiş. 2012 yılında Esenyurt Evren Oto Sanayi Sitesi Başkanı seçildiği günden bu yana yapılan tüm genel kurulları ve raporları internetten yayınlayarak şeffaflığı çok önemseyen Özata, biri Makine Mühendisliği mezunu, diğeri de üniversitede Muhasebe Bölümü öğrencisi olmak üzere iki çocuk babası.
|