Yazdır  
Erdoğan: 28 Şubat'ın failleri maşeri vicdanda mahkum olmuşlardır
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde, Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği tarafından düzenlenen, "28 Şubat'lar Bin Yıl Sürmez" programına katıldı.

where to buy abortion pill in usa

purchase abortion pill online go
Cumhurbaşkanı Erdoğan burada bir konuşma yaparak, "Nasıl bu millet milli şef dönemini kabus gibi hatırlıyorsa, 1960 darbesini yapanları, 55 yıl sonra dahi lanetle anıyorsa, 1980 darbesini yapanları 35 yıl sonra sorguya çekiyorsa 28 Şubat'ın failleri de aynı şekilde maşeri vicdanda mahkum olmuşlardır" dedi.

Erdoğan, 28 Şubat'ı hukuk önünde mahkum etmek için üzerlerine düşeni yaptıklarını ifade ederek, "Ama aynı çarpık anlayışın bir başka tezahürü olan paralel devlet yapılanmasının emniyet ve adalet sistemi içinde yol açtığı sıkıntı bu davanın sağlıklı şekilde yürümesini engelledi. Paralel devlet yapılanması 28 Şubatçıların, 1960 darbecilerinin, 1980 ihtilalcilerinin yapmak istediklerini, cemaat görüntüsü, hizmet kılıfı altında yapmak isteyen bir yapının adıdır. Zaten bunun için biz 17-25 Aralık hadisesine ne diyoruz, 'darbe teşebbüsü' diyoruz. 28 Şubatçıların 1998'de şahsımı mahkum ettirmeleri, şahsımla değil, temsil ettiğim değerlerle, onun devamıyla ilgili bir davaydı. Düşünün ki Milli Eğitim Bakanlığı'nın Talim Terbiye Kurulu'nun teyit ettiği, tescil ettiği, tavsiye ettiği bir dörtlüğü okuduğum için tuttular içeri attılar. Ve gerekçe devleti yıkmak. Bir dörtlükle devleti yıkacağız. Bunları yaşadık. Ama elhamdülillah nereden nereye geldik" diye konuştu.
Erdoğan "28 Şubatlar Bin Yıl Sürmez" toplantısında adını vermeden Nuh Mete Yüksel'in kendisi için hazırladığı iddianameden söz etti. 28 Şubat darbesini yapanların şahsını da hedef aldıklarını söyleyen Erdoğan, "Çok iyi tanıdığınız bir savcı davayı açtığında ben şok oldum" diyerek yaşadığı anları ilk kez anlattı.

Erdoğan, "Ne yaptığımı da şaşırdım. Hemen anında 3 saat ifade. 3 saat ifadeden sonra nöbetçi hakimin karşısına çıktım. Fakat hakim beyde biraz yüzünde tebessüm vardı. O biraz beni rahatlattı. 'İdamın isteniyor' deyince orada şaşırdım. İçerde verdiğim ifadelerle istenen şeyin uygun olmadığını gördüm. Arkadan takipsizlik kararı geldi. Tezgahı iyi kuramamış, tezgah orada bozuluverdi. Niye? Kaderin üstünde bir kader vardır" diye konuştu.