|
RANT UĞRUNA PAZARTÜRK YANDI
|
Bahçeşehir'in gözbebeği Pazartürk sabotaja kurban gitti. Üzerinde onca spekülasyon bulunan, Kiptaş, TOKİ, Arap projesi derken rant muslukları iştah kabartan alan parayla tutulmuş serseriler tarafından ateşe verildi. İkinci Kısım Mahalle Muhtarlığı'nın yeni yerine taşınmasından hemen sonra kurulan pusu zihinlere planlı sabotaj ihtimalini getirdi.
|
progesterone progesterone basse
Eski Pazartürk'ün elektrik, su, havagazı, donanım altyapıları tamamen kül oldu. Sokaklardan ikisi tanınmaz hale gelirken üç sokağın da zeminden tavana her detayı alevlere teslim oldu.
KİM YAPTI?
YAPTIRDI?
Cevabı bekleyen sorular oldukça fazla;
1-)Nisan ayının sonlarında terk edilen pazar bölgesinin çöpleri, aparatları, konstrüksiyonları ve yapı elemanları neden toplanmadı?
2-)Güvenlik denetimi niçin bırakıldı?
3-)Gece yarısı lokasyonu işgal eden hurdacıların etrafı yağmalamasına niçin ses çıkarılmadı?
4-)Pazar neden korunmaya alınmadı?
5-)Proje sigorta kapsamında mıydı?
ASKERİ ARAZİLERLE AYNI ANDA
11 Eylül Cumartesi günü Tuzla ve Hadımköy'de bulunan askeri arazilerde meydana gelen yangınlarla eş zamanlı olarak gerçekleşen Pazartürk yangını, sistemli bir saldırı endişesini de ihtimaller arasına kattı. Pazartürk yangını hakkında savcılık soruşturması başlatıldı.
     
YANANI KİPTAŞ GÖRÜR
Pazartürk nostaljisi acı bir finalle perde indirdi.
10 Eylül Cumartesi günü saat 16.00 sıralarında başlayan yangın fiziksel unsurların yanı sıra anı güzelliklerini de ateşe verdi. Olayın sebepleri araştırıladursun, sonuçlar hangi raporlarla okunursa okunsun Bahçeşehir'in en derin ortak değerlerinden bir tanesi daha hatıraların sıcağına sürüklendi.
AĞAÇLAR KOMADA
11 Eylül Pazar sabahının ilk ışıkları ile birlikte Pazartürk faciasının olay mahalini inceledik. Yangından zarar gören, dalları isle, gövdesi ateş gölgeleriyle kuşanan ağaçların oksijeni çalınmış hücrelerini resimledik. Olayın baş sorımlusu, ilk muhatabı, ana komutanı Başakşehir Belediyesi ekiplerinin yangına maruz kalan bölgelerde tek bir düzeltme işlemi dahi yapmadığını, sadece caddeden pazara giriş noktalarına "olay yeri" kuşağını astığını gözlemledik.
Etrafı kaplayan ağır duman kokusunun nasıl caddeye kadar ulaştığını, asli sorumluların kaos tablosunun oluşturduğu manzaradan neden rahatsız olmadığını ve magazin aktüalite bilgi notlarıyla mesaj kutularına durum notu yağdıran üst algının böylesine önemli bir yangın dehşetinin ardından niçin sessiz kaldığını düşünerek tespitlerimizi genişlettik.
       
KORKUNÇ İDDİALAR
10 Eylül Cumartesi gecesinden 11 Eylül Pazar sabahı saat 04.00 e kadar konuya yönelik tanık ifadeleri, esnaf görüşleri ve düşünce sentezleri ile haşır neşir olduk. Olayın tüm detlarını layıkıyla irdelemek amacıyla kamuoyu nezdinde tartışma platformu oluşturduk.
İşte edindiğimiz anektodlar ve ürkütücü iddialardan alıntılar;
1-) Başakşehir Belediyesi 2016 yılının Nisan ayı içinde pazar yerini boşalttıktan sonra projenin aktif olan iki noktası muhtarlık binası ve İlyas Usta Restaurant'ın pasifize edilmesi için çalışma başlattı. Muhtarlık binası yeni yerine taşındı. Konu çözüme ulaştı. İlyas Usta'nın kira kontratının sonlanmasına ise üç koca yıl daha vardı. Pazarın yer değiştirmesiyle birlikte iş potansiyeli önemli ölçüde düşen işletme fonksiyon değişikliğine gitti ve spot ikinci el ev eşyası alım satımına başladı. Salon ve yemek katları koltuk takımlarıyla dolup taştı. Belediye birimleri durumun farkına varınca kira kontratına uygun işlevselliğin korunması adına ikaz yaptı. İşletme kanatçı olarak yeniden gıda sektörüne dönmek için hazırlık yapmaya çalışınca, dengeler bir kez daha farklılaştı. Planlar yangın öncesi ve yangın sonrası denklemlerine takıldı.
2-)Yangın tarihinin muhtarlık nakil işleminin hemen sonrasına rastlaması şüpheleri hızlandırdı.
3-)Başakşehir Belediyesi Pazartürk'ün hemen yanında yükselen Kiler GYO ya ait inşaat projesindeki ağaç taahhüdüne uymamıştı. Proje kapsamında sadece 150-200 yaşlı ağaç kesileceği diğer envanterin korunarak konsepte dahil edileceği kararlaştırılmıştı. Sökülen ağaçların ise Başakşehir İlçesinin daha uygun bölümlerine nakledilerek transferinin sağlanacağı açıklanmıştı.
DİKKAT!
Başakşehir Belediyesi söz konusu projede 200 değil 600 ağaç sökülmesine ses çıkarmadı. Sökülen ağaçlar Bahçeşehir'de müsait yer olmadığı gerekçesiyle Esenyurt ilçesine taşındı. Suistimal bununla da kalmadı. Yer değiştirdiği zamnedilen ağaçlar başka yere dikilerek yaşatılmadı, maalesef çöpe atıldı. Bahçeşehir'in kuruluşundan beri varlığını sürdüren canlılara hiç acınmadı.
Gelelim konunun Pazartürk ayağına;
BADER PLANLARI BOZDU
Bader geçtiğimiz kış dönemi Pazartürk içindeki ağaçları tek tek sayıp muhasebeleştirmişti. Durumu öğrenen belediye birimleri Kiptaş eline geçince tepki çekeceğini çok iyi bildiği ağaçların durumu ile ilgili polemiği erkenden bitirmek için düşünceler geliştirdi. Yangın ve zarar gören ağaçlar konusu akıl karışıklığını daha ileri boyutlara getirdi.
4-) Mafya işin içinde mi? Olayın farklı bir kanadında ise mafya gerçeği yatıyor. Pazartürk esnaf tahtalarından bir bölümünü öteden beri elinde tutan bir grubun yeni proje içinde de yer talep ettiği ancak belediyeden Başakkent AŞ ye geçen yönetim yapısı nedeniyle hedeflerini gerçekleştiremediği iddiası fazlasıyla yaygın. Yangının çıkış sebebi belki de mafya gözdağı. 5-)Olay sol örgütlere yıkılmak istendi. Yangın öncesinde duvarlara yazılan birkaç slogan olayın sol örgütlerle bağdaştırılması ve kafaların daha fazla karıştırılmasına yönelik provokasyon işareti miydi?
6-)Kameralar neden çalışmıyor? Başakşehir Belediyesi güvenliğini sağlamak zorunda olduğu bir projenin genel kontrol ilkelerini neden gözardı etti? Güvenlik kameraları niçin aktif değildi?
7-)Pazartürk altından geçen NATO petrol hattı Kiptaş inşaatı için engel mi teşkil etmekteydi?
8-)Yangından zarar gören eşyalar kime aitti?
Tazminat gerektirir miydi?
9-)Yangın görmüş yer olarak rayiç değeri düşürülecek Pazartürk parseli için kim ne kadar kar edecekti? Dün itibarıyla etti? 10-)Zarar gören doğa için yenileme, tazeleme işlemleri yapılacak mı?
Bu sorular cevap bulacak mı?
|