Yazdır  
SAĞLIKLI YAŞAMDA TEMEL HEDEFLERİMİZ
Bugünden itibaren verdiğimiz kiloların bir yıl boyunca korunarak stabil hale getirilmesi gerekir. Elde ettiğiniz bu başarıyı yine dengeli bir beslenme ve düzenli bir egzersiz programı ile desteklememiz şarttır. Bundan sonraki hedefleriniz yaşama sevinci duyarak yaşayabilmektir.
Size sağlıklı ve dengeli bir beslenme programı ile neyi, ne kadar, nasıl tüketebileceğinizi öğretmeye çalıştık. Organizmamız, fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için, her besin öğesinden yeterli bir şekilde yararlanmak zorundadır. İnsan bedeni, mükemmel bir bilgisayar gibi görev yapan, merkezi sinir sistemi tarafından programlanmış bir yaşam gücü ve dinamiği ile çalışır.
 Dokulardaki özel gıda maddelerinin tümü, oksijen aracılığı ile kullanılır. İnsanın fiziksel dinamiği, becerileri, verimliliği sağlıklı ve kilo kontrolü hep, deneli beslenme ve alınan besin öğelerinin aerobik metabolik yoldan kullanma kapasitesine bağlıdır.
 
Programımızın başından sonuna kadar yukarıda bahsettiğimiz sistemin verimli bir şekilde çalışabilmesi için yaşantınıza egzersiz programı yerleştirip hayat boyu kalıcı olması için uğraş verdik. Yapmış olduğunuz egzersizler sizleri daha rahatlatarak, streslerden uzaklaştırıp stresin neden olduğu veya olabileceği tüm rahatsızlıklardan korunmuş oluyorsunuz. Egzersiz sonucu dolaşımın hızlanması ile beyninizin iyi kanlanması sayesinde daha verimli çalışıp, daha kısa zamanda daha büyük işler başarabiliyorsunuz. Ayrıca egzersiz yaparak mutluluk hormonu olarak bilinen “endorfin” seviyeleri artırarak neşe kaynağını yakalamış olursunuz.
 
Bundan sonraki yaşantınızda sağlıklı, zinde, verimli, dayanıklı ve vücut estetiği açısından doyumlu olmak mutluluğun anahtarıdır. Düzenli egzersiz yapan insanların moral gücü genellikle yüksektir. Kendisini
 
Genç insanlar kadar güçlü, dayanıklı ve gösterişli bulan kişiler başarılı ve mutlu olma şanslarını da artırabilir. Lütfen hayat boyu çağdaş bir slogan olan bu cümleyi asla unutmayın. “Güçlü, sağlıklı, verimli ve ruhsal denge içinde bir yaşam için düzenli egzersizlerinizi hiç aksatmayın”.
 
Sıkıntı karşısında genellikle iki tepki veriyoruz.
  1. Ya hiçbir şey yapmamak, sıkıntımızı büyütüyor.
  2. Ya da bu zamanı yemek yiyerek değerlendiriyoruz.
Halledemediğiniz duygularla karşı karşıya kaldığımızda sizi dinleyip anlayabileceğinize inandığınız birisiyle konuşmayı deneyin. Hiçbir zaman neyi ne kadar yiyebileceğinize duygusal modunuz karar vermesin. Sadece fiziksel açlığımızı (mide açlığı) doyurmak için yemek yiyelim. Her zaman duygusal açlık olan (ağız açlığını) gerçek açlıktan ayırt edelim.
 
İştahı frenleme süresi 15 – 20 dakikadır. Yeme zamanını 20 dakikanın üzerine çıkarın. Yeme zamanı uzatıldığında ve gereğinden fazla yenmediği için, mide kapasitesi de küçülür. Bazıları açlığı göğsünde ya da boğazında hissetse de, en büyük olasılıkla açlığı midenizde hissedeceksiniz. İki açlık tipi arasındaki farkı gördüğünüzde birkaç dakikalığına bunu nasıl hissettiğinizi anlayın. Bir sonraki aşama sadece acıkmanızı mümkün olduğunca giderecek kadar yemenizdir.
 
Beslenme yeteneğinize güven duydukça, ötekilerin ihtiyaçlarını da daha açık bir şekilde kavrayabileceğiniz bir temele sahip olursunuz. Eğer iyi beslenerek, kendinize bakar, istediklerinize evet, istemediklerinize hayır diyebilirsiniz, o zaman başka alanlarda da hem kendiniz, hem de ötekilerin arzularını daha iyi anlayabilir ve hayatınızın diğer yönlerinden daha çok sorumlu olabilirsiniz. Kendinizi daha çok kabul etmenize ve bedeninizi daha iyi öğrenmenize yardımcı olmakla, bedeninizi sadece bir mide olarak değil, ama organik bir bütün olarak düşünmeye başlamanıza neden olacaktır.
 
Düzenli aralıklarla küçük yemekler yemek kilo depolama eğilimini azaltır. Çünkü vücudunuz metabolik fonksiyonunu devam ettirmek için sadece belirli bir miktarda kaloriye gereksinim duyar. Eğer gereğnden fazla besin maddesi alırsanız, ekstra kaloriler vücudunuzda yağ olarak depolanır. Daha sonra vücut daha çok kaloriye gereksinim duyacaktır.
 
Yemek yemezseniz vücudunuz enerji kaynağı olarak vücut yağ depoları yerine karbonhidrat ve protein gibi diğer enerji depolarını kullanacaktır. Sık sık hafif yemekler yemek çok yemeyeceğiniz anlamına gelir ve vücudunuz alınan kalorileri biriktirmeden hemen kullanır. Az ve sık yemek, kan şekeri seviyesini sabitleştirir düşük kan şekerine bağlı düşük enerji düzeylerini ve ruhsal sarsıntıları önler.
 
Karaciğerin parçalanarak beyin yakıtı oluşturmak için glikoz şeklinde kana karışan karbonhidrat deposu vardır. Bu depo sadece 4 – 5 saat yetebilecek kapasitededir. Sürekli takviyeye gereksinim duymaktadır. 4 saatten fazla yemek yemeden durursanız, kan şekeri seviyeniz düşer ve kendinizi yorgun, sinirli, konsantrasyonsuz hissedersiniz. Özellikle yüksek karbonhidratlı küçük yemekleri birkaç saatte bir tüketmek kan şekeri seviyenizi koruyacaktır.
 
Yemeksiz 5 – 6 saat geçirmek kan şekeri seviyesini düşürmenin yanı sıra vücudu açlık konusunda kışkırtarak ve hali hazırda kilo alarak depolanmış kalorilerin korunması yönüne gidecektir. İşte, geceleri yemek yemenizin,  uzun uyku saatlerinden sonra kahvaltı etmemenizin nedeni budur.
 
BUNLARDAN ÇOK TÜKETİN:
 1. 
GRUP: Kahvaltılık, tahıllar, grisini, erişte, şehriyeler, pirinç, kuskus, patates, yer elması
 2. GRUP: Taze meyveler, kuru meyveler, doğal suyu içinde konserve meyveler
 3. 
GRUP: Çiğ haşlanmış sebzeler, sebze suları, düşük kalorili salatalar
 4. GRUP: Beyaz etli balık (Kalkan, morina, dil balığı, pisi balığı ve mezgit) Orkinos balığı (salamura veya haşlanmış) midye, kümes hayvanları eti (derisi soyulmuş) çok ince bir dilim koyun ya da sığır eti, ciğer, böbrek, fasulyeler, mercimek ve nohut.
 5. GRUP: Az yağlı ve yağsız süt, az yağlı yoğurt, az yağlı peynir, köy peyniri, diyet dondurma. 
 6. 
GRUP: Zeytin, yer fıstığı, ayçiçeği, zeytinyağı, susam veya soya yağı.
 
BUNLARDAN AZ TÜKETİN:
1. 
GRUP: Şeker katılmış kahvaltı tahılları, tatlı hamur işleri, pastalar, kızartılmış patates, çikolatalar, şekerlemeler, bisküviler.
 2.GRUP: Avokado, Hindistan cevizi, yapay şurup içinde konserve meyve, tatlandırılmış meyve suyu.
3. GRUP: Kızartma ve sote sebzeler, kremalı, mayonezli salatalar.
4. GRUP: Yağlı balıklar (uskumru, somon, alabalık) derisi ile kızartılmış kümes hayvanları, sosis, salam, sucuk, pastırma, koyun pirzolası, börekler, burgerler, kuruyemişler, yumurta.
 GRUP: Kaymaklı, yağlı süt – yoğurt, yağlı peynir, krema, dondurma.
 GRUP: Tereyağı, margarin.

ALKOL: Ölçülü alınan alkol kan damarlarını ve kalbi korur. Bu ölçüyü nasıl yorumlamanıza bağlıdır. Bir kişinin normal bulduğu ölçü, diğeri için aşırı olabilir. Yüksek alkol cinsel performansı etkiler hatta iktidarsızlığa sebep olabilir.
Alkol kalıtımsal değildir. Ancak toplumsal ve ailesel alışkanlıklar sonucu daha çok bağımlılık yapar. Aşırı miktarda alkol psikolojik ve fiziksel sorunları da beraberinde getirir. Uzun süreli içki alımı kalp hastalıkları, yüksek tansiyon ve kalp ritim bozukluklarına yol açtığı gibi, psikolojik olarak da alkol hafızasının silinmesi, depresyon ve bazı ruhsal bozukluklara da sebebiyet verir.
 
Aç karnına alınan çok miktarda alkol, kanda birikerek zehirlenmeye yol açar. Alkolün doğrudan kana karışmasını önlemek için midenin on iki parmak bağırsağına açıldığı tek kapısını kapatmak gerekiyor. Bunun için alkol öncesi bir parça peynir yemelisiniz. Çünkü proteinli ve lipit (yağ) içeren besinler sindirimi yavaşlatır ve bu arada mideniz dolar. Viskide saf alkol %40, birada %6-8, şarap da %11-13 vardır. Tercihinizi şaraptan yana kullanmanız sizin için daha iyi olacaktır.
 
TUZ: Tuz vücudun su tutmasına ve şişmesine neden olur. Ayrıca tutulan su miktarının hepsi atılmadıktan sonra, bünye yağ yakmaya başlayamaz. Böylece hem su tutulması, hem de yağ yakılmaması sonucu kişi yediklerini sınırlasa da kilo kaybedemez. Himaliya ya da kaya tuzu olmak kaydıyla günde ½ tatlı kaşığını günlük tüketim geçmesin.
 
SU: İnsanoğlunun yaşamını devam ettirebilmesi için oksijenden sonra en önemli besin öğesi olan suyu günde 8-12 bardak arasında tüketiniz.
“Dengeli beslenme ve bilinçli egzersiz konusundaki önerilerimizden yola çıkarak daha sağlıklı, verimli gösterişli ve mutlu bir yaşam için geldiğiniz hedef kilonuzu korumanızı temenni ederim.