Yazdır  
CEMEVİ NEYİ BEKLİYOR?
Hakan Zat Köşe Yazısı

Bahçeşehir Cemevi konusu 2011’de, kaosu 2012’de başladı.
Bölgede tek Cemevi yoktu ve Alevi toplumu için ihtiyaç üst sınırdaydı. Gençler eğitim alacak, yaşlılara hak ettikleri ortam sağlanacak, birlik beraberlik duyguları ortaklaşacaktı.
En önemlisi, devri daim olanların cenazeleri usulünce, inanç kriterlerine göre kaldırılacaktı. Başarılamadı.
Dönemin Başakşehir belediye başkanı Mevlüt Uysal, kendisine erişen Cemevi için arsa tahsisi taleplerini;
‘Sizinle tek tek görüşmem, dernek kurun gelin.’’ zihniyetiyle pasife aldı.
Dernek kuruldu, başkanın isteği oldu.
Ama, gönlü olmadı.
Bu kez ‘CHP’nin arka bahçesi gibi çalışıyorsunuz. Amacınız ibadet değil, siyaset’ mantalitesi masaya kondu.
Dernek yönetimi belediye başkanının kalbini kazanmak için alternatifler denedi. Somut sonuç gelmedi.
 
AMAN TATSIZLIK ÇIKMASIN
Uysal 6 sene, Kartoğlu 2 sene zihinleri uyuttu.
Oysa, Bahçeşehir Boğazköy mevkiinde, dini tesis alanı olarak ayrılan elverişli parseller vardı.
İmkan tanınmadı.
Sürecin başından beri, Hakikat Cemevi Derneği yapısına duyarlı davrandık.
Etkinliklerine katıldık.
Röportaj, özel haber, söyleşi, makale üretimleri yaptık.
Yudumladığımız çay, paylaştığımız lokma dışında tek gram menfaat ummadık. Haber içerikleri belediye yönetimine sert gelince, dernek başkanı makama çağrıldı. Uyarıldı.
‘ZerParola sizden güç alıyor, toplumun kafası karışıyor. Süreç belediye ile dernek arasında ilerlesin. Basında haber çıkarsa Cemevi projeniz zora girer.’ modunda gözdağı taktiği uygulandı.
Bir baktık ki, Ali Reçber başkan bizden uzaklaştı.
Sohbetini esirgemeye, babacan gülüşünü gizlemeye başladı.
Organizasyon davetleri kısıtlandı. Bazı günler ‘Bunlar nereden çıktı’ bakışlarına maruz kaldık. Ama, konu inanç özgürlüğüydü. Kişileri ve kaprislerini fazla ciddiye almamak gerekirdi. O başkan gider, diğeri gelirdi. Amaç, Cemevi projesine sahip çıkacak insanları buluncaya kadar habercilik aksiyonuna devam etmekti.
Aman tatsızlık çıkmasın diyenler, yıllarca uykuda bekletildi.
Biz beklemedik. Uyumak kolaycıların işiydi.
 
BENİMLE OYNAR MISIN?
Karar vericiler, dernek yöneticilerini oyaladıkça oyaladı.
Akp’li belediye yönetimi önce piyasa simsarı Aydın Üstündağ üzerinden, sonra Ender Boğazlıyan, Ömer Lütfi Tama koordinatörlüğünde, kooperatiflere ait arsaların hak paylaşımlarındaki hukuki çözümsüzlükler üzerinden süreci tıkadı.
2009 yılında 2 camisi hiç Cemevi olmayan Bahçeşehir, 2019 yılında 11 cami, sıfır Cemevi gerçeğiyle sınandı.
Birileri çaldı, birileri oynadı.
 
DERNEK SORUNSALI
Bahçeşehir Hakikat Cemevi Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği 2012 yılında kuruldu. İlk başkan Sivas Kangal’lı Ali Reçber oldu. Yürüyüş yolundaki teras dükkanlardan birisinde 80 metrekareye sıkışan dernek enerjisi, öz hedefleri doğrultusunda programlar uyguladı. Reçber, Uysal ile en az 10 kere görüştü. Bu gün, yarın, seçim öncesi, seçim sonrası diye ötelenen tarihler Alevi vatandaşların sabrına sığındı. Çekip koparan bir dernek başkanı olsaydı ilk 2 yıl içinde Cemevi gelirdi. Yaşı müsaade etmedi. Nefesi yetmedi. Sağlığı iyi gitmedi. Ahtapot kollarıyla boğuşurken soluğu tükendi. Ardından göreve gelen Turan Kızıltaş, ikinci Sivas’lı dernek başkanıydı. Sakindi, Mevlüt beyden sonra ikinci uysaldı.
Akp’yi kızdırmamak için parmak uçlarıyla adım attı.
Egemenlere saygıda kusur etmedi, muhalefet ruhunu heybesine sakladı.
İradesini o denli ölçülü kullandı ki, 15 Temmuz’a denk gelen günlerde, Başakşehir’deki demokrasi nöbetinde derneğin adı anıldı. Ne yapılsa olmuyordu.
Cemevi yeri için arsa tahsisi sağlanamıyordu.
Turan Kızıltaş gazetecilerden uzak durmaya çalıştı.
Röportaj istedik sıcak bakmadı, sesiniz olalım dedik umursamadı.
Kızdırmayalım, tepki almayalım muhabbetine her defasında karşı çıktık.
Bunlar size bu şekilde değil arsa, su bile vermez dedik.
Turan başkan dinlemedi.
Olayın radikal kanadı, başkan yardımcısı Nurettin Ertemel’in söylemlerine rıza gösterdi.
Lokma Polikliniği sahibi Akp’li Mesut beyin elçiliğine laf etmedi.
Emeğimizi yok saydı, Akp vaatlerine umut bağladı.
Hatalar, yanlışlar birbirini kovaladı.
Veda süreci ne yazık ki çok sancılıydı.
 
VE SONRASI
Erzincan’lı Mehmet Tosun başkanın göreve geliş süreci malum.
Akp danışmanı olarak kendini tanıtan bir şahsın dernek yönetim kurulu başkanlığı için talep açması, oluşan panik ve apar topar belirlenen bir başkan adayı. Kendisini tanımam. Facebook sayfasında ‘’İlişkisi yok’’ yazması tuhafıma gitti. Böylesine yaşını başını almış bir beyefendinin, özel yaşamını ifşa tutumuna girmesi hayrete düşürdü.
Umarım çok başarılı işlerine, unutulmaz emeklerine tanıklık ederiz.
Söylediklerimize güler geçeriz.
 
BÖL PARÇALA YÖNET
Hakikat Cemevi Derneği’ne seçenek yapı olarak oluşturulan Bahçeşehir Alevi Harekatı, son dönemde Bahçeşehir Alevi Toplumu adını aldı.
Varlıklarını, çalışma programlarını, aktivite duyurularını etkin kılmak adına Hakikat Cemevi Derneği üyelerine toplu mesaj atmak gibi bir yol denediler. Muharrem ayı aşure etkinliğini Başakşehir Belediyesi ile birlikte gerçekleştirdiler.
Alevi olmadığımız için inanç, ahlak, erdem açısından konunun derinliğine inmemeye özen gösteriyoruz. Yanlış bir yoruma sebep yaratmamak kaygısıyla temkinli yaklaşıyoruz. Ama, Bahçeşehir gibi bir yerde henüz Cemevi projesi çözümlenmemişken Alevi canların ikiye bölünmesini de epey yadırgıyoruz. Böl-parçala-yönet bilindik bir stratejidir. Oyuna düşülmemesini arzu ediyoruz.
Kim yaparsa yapsın, ama Cemevi yapılsın yaklaşımını tartışmaya açık buluyoruz. İki tarafın bir araya gelme olasılığı şimdilik düşük görünüyor. Beklemeyi uygun görüyoruz.
Başakşehir Belediyesi kamu kuruluşudur.
Hassasiyet içeren bir konuda cepheleşmeden yana tavır konulursa bu hamle çok net eleştirilir.
Hakikat Cemevi Derneği’ni yok sayma, itibarsızlaştırma, muhatap almama düşüncesi farklı neticeler doğurabilir.
Söz konusu durum, yeni krizlerin habercisidir.
Ben, Hakikat Cemevi Derneği yönetimi yerinde olsaydım ne mi yapardım?
Derneği ciddiye almayan erk ve şürekasına değer adamazdım.
Kazmayı, tuğlayı sırtlanır, projeye başlardım.
İstanbul’daki Alevi kurumlarının desteğiyle çok kısa sürede imalatı tamamlardım.
Bu işler elbette yürek ister bayım.
Cesaretliler bir adım öne çıksın bakalım!