Yazdır  
GERÇEKLİK VE METAVERSE
Esat KORKMAZ
ZerParola Dergisi
Köşe Yazarı
Her şey sanal, para gerçek.
Yaşadığımız yaşamda, bir şeylere emin olma hali yok artık.
Dünyamız, yalanı doğrudan ayırabilme yeteneğini çoktan yitirdi. 
Artık her birimiz, zorunlu olandan sıyrılmış, farklılıklarımız egemen tarafından tek-tipleştirilmiş ve mekanikleştirilmiş bir beden.
Açıkçası doğruyu, yalandan öğreniyoruz.
Bu nedenle hakikat yalan, yalan hakikat donunda görünüşe taşınıyor. 
Gerçeğin duvarını ya da sınırlarını aşıp, doğrunun ya da yanlışın izini sürdüğümüzde, kesin olmaktan uzak bir bilgilenme seline kapılıyoruz.
Günümüzüm asıl korku kaynağı şimdi bu. 

KORKU HAYATIN TAM ORTASINDA
Korku ortamında, belirsizlik, gerçekliğin tam ortasına yerleştiriliyor.
Bu kadarla da kalmıyor, kendisinden söz edeceğimiz gerçekliği de oradan kovuyor. 
Herhangi bir olay hakkında her türden bilgi, ses ve görüntü parçası durumuna indirgenerek kitlelere servis ediliyor. 
Gerçeğin yerine göstergelerin konduğu bu aşamada, her türlü düşsel ve gerçek ayrımının yitirildiği bir hiper-gerçeklik evresine taşınılıyor.
Gerçek, içerik yığılmasıyla belirgin aşırı gerçekliğin, yani hiper-gerçekliğin yiyeceği durumuna dönüşüyor; bir daha geri dönmeyecek biçimde yok ediliyor. 
İçerik yığılması, sel olup akıyor ve akışkan yaşamı belirliyor.
Hiçbir şey gerçekleşmiyor yalnızca akıyor.
İçselleştiremiyoruz.
Sadece aktığını algılıyoruz.
O kadar.

ÜÇ BOYUTLU SANAL EVREN: METAVERSE
Metaverse Öte-Evren demektir.
Yani Üç Boyutlu Sanal Dünya. 
Öte-Evren’de her şey sanal ancak para gerçek. Metaverse terimi, Facebook CEO’su Mark Zuckerberg’in şirket adının artık geleceğini yeterince anlatamadığını söyleyerek, çatı şirketin ismini Meta olarak değiştirme kararı aldıklarını açıklaması ile popülerlik patlaması yaşadı.
Nedir bu metaverse dersek; kelime anlamı evrenin ötesi gibi bir şey olsa da şu an algılanan anlamıyla dijital ortamda, kendi ekosistemi olan üç boyutlu sanal kurgusal dünyadan başka bir şey değil. 
Açıkçası, metaverse sanal kimliğin, mekân ve nesnelerin, geçmişin ve doğal olarak kendi ekonomisinin olduğu, kullanıcıların sosyalleşme gereksinimini karşılayan bir dijital simülasyon dünyasını simgeliyor.
Bu simülasyonlar, sadece oyun içerikli aktiviteleri değil, iş toplantılarından konserlere her türlü sosyal aktiviteyi kucaklayacak.
İlk kez bilimkurguda kullanılan bir terim olan Metaverse, arazi, binalar, avatarlar ve hatta isimlerin alınıp satılabildiği, genellikle kripto para birimi kullanılarak paylaşılan sanal dünyaları ifade eder. 
Bu ortamlarda insanlar arkadaşlarıyla dolaşabilir, binaları ziyaret edebilir, mal ve hizmet satın alabilir ve etkinliklere katılabilir. 

ŞİRKETLER BAŞLADI BİLE
Para kazanma peşinde koşan kimi şirketler (Coca Cola, Nike, Gucci vb.) Öte-Evren’de kullanılmak ve tüketilmek üzere sanal ürünler pazarlamaya başladılar bile. 
Örnekleyelim;
Bastırıyorsun parayı, bir şişe kolayı indiriyorsun mideye.
Daha doğrusu indiriyormuş gibi yapıyorsun, içmiş gibi oluyorsun.
Sanal serinliyorsun. 
Dünyada başını sokacak evin mi yok, ya da fazla mı çirkinsin, gerçek parayı verdin mi Öte-Evren’de evinde oluyor.
Öte-Evren’in en yakışıklısı da oluyorsun.
Para gerçek, onun dışında her şey sanal. Bireyin kimliği metaverse’in belleğine dayanırsa, ortaya bellek yitimi çıkar, sonuç bönlük olup çıkar.
Bönlük koşullarında metaverse, gerçekliğe rüşvet vererek ortadan çekilmesini talep eder. Anlaşıldığını sanıyorum; gerçek dediğimiz şey, metaverse’in çarmıhında can çekişiyor bugün.
Kapitalizm gerçekten öte sanalı da işgal etti.
Uzak değil, yakın gelecekte metaverse mağdurlarının sorunları, gündemi dolduracaktır, diye düşünüyorum.