Mustafa AYAZ Sanatçı
Resme başladığından bugüne dek yaptıklarını, hep kendisini arama sonucu ortaya çıktığını belirten Ayaz, bundan sonra da amacının yine aramak olacağını ve geleceğini ise yapacaklarının belirleyeceğini anlatıyor.
|
Ayaz resim sanatını mesleği değil, nefesi olduğunu ve eline kağıt kalem almadan, boyaya bulaşmadan duramadığını belirtiyor. Amacının sıradan resim yapmak olmadığını ifade eden Ayaz, söz ve yazı ile anlatamadıklarını, renk ve çizgilerle tuval üzerinde anlattığını ve bununla mutlu olduğunu çok özel röportajında paylaşıyor.
Mustafa Ayaz'ın renklerle yolculuğunu kısaca dinleyebilir miyiz?
Dünyaya gözlerimi ilk açtığımda, annemin ak yüzünü ve siyah saçlarını gördüm. Siyah ve beyazı algıladıktan sonra diğer renkleri tanıdım. Daha sonra da, kendi renklerimi buldum.
Bu çok uzun bir süreç. Sanatçı ne denli çalışırsa, kendi renklerini de o kadar keşfetmiş olur. Bu onun, renk zevkini tuvale yansıtması ve kendi özgün renk dünyasının zenginleşmesi şeklinde oluyor. Renk zenginliği, kişinin özgün kişiliği ile koşuttur.
Resim yapma yeteneğinizi ne zaman, nasıl keşfettiniz? 3. Resim yapmaya, sizi yönlendiren bir olay veya bir kişi oldu mu?
İlkokul 4.sınıfa gelene dek, resim ödevimi amcamın oğluna yaptırırdım. Daha sonra, yaptığım bir resmi öğretmenimiz çok beğendi. Yetenekli olduğumu söylemesi üzerine sürekli bir şeyler çizmeye ve her geçen gün resmi daha çok sevmeye başladım.
Resim yapmak size kendinizi nasıl hissettiriyor?
Resim sanatı benim mesleğim değil, nefesimdir. Onunla soluyor, onunla yaşıyorum. Elime kağıt kalem almadan, boyaya bulaşmadan duramam. Amacım sıradan resim yapmak değil, çizerek boyayarak düşünmek, çizerek boyayarak sevmek, mutlu olmak ve yaşamı sürdürmek. Söz ve yazı ile anlatamadıklarımı, renk ve çizgilerle tuval üzerinde arıyor, mutlu oluyorum. Bu arayış, sanatçının bir çeşit kendini yazması oluyor.
“İpek böceği yaşam için nasıl ipek üretirse, bende kendi mutluluğum için resim yapıyorum”.
Eserlerinizin ilham kaynakları neler oluyor?
Eserlerimin ilham kaynağı, karşı cinse duyulan aşk ve sevgi.
“Aşk ve sevgi uğruna çizip boyadığım resimler sadece birer sanat eseri olarak değil, aynı zamanda bir yaşam serüveni olarak değerlendirilmeli”.
“Tüm yapıtlarım hapsedilen aşkların öyküsüdür”.
Şimdiye kadar kaç sergi açtınız?
Tam sayısını hatırlamıyorum ama 70’in üzerinde.
Ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
Desen, yağlıboya, suluboya, gravür ve az sayıda heykel. Tarzım, Mustafa Ayaz tarzı. Yani, benim yapıtlarım bana benziyor. Soluk alır gibi, konuşur gibi.
|
|
|
|
|