Başakşehir'de milli görüş geleneğine sahip seçmen kitlesinin oyları için önemli anlam ifade eden Demirkaya ile gerçekleştirdiğimiz röportajdan kesitler yayınlıyoruz.
--Kısaca tanıyalım
1961 yılında Giresun Bulancak’ta dünyaya geldim.
Gençlik yıllarından beri Milli Görüş siyasetini benimsedim.
Milli Gençlik Vakfı İl Yönetim Kurulu Üyeliği, Fazilet Partisi İl Yönetim Kurulu Üyeliği, Saadet Partisi İl Yönetim Kurulu Üyeliği, Saadet Partisi İl Başkan Yardımcılığı, Saadet Partisi GİK Üyeliği gibi görevlerde bulundum.
Güngören Belediyesi Meclis Üyeliği yaptım.
İstanbul 3. Bölge ve Giresun’dan milletvekili adayı oldum.
Yurtiçi ve yurtdışında inşaat sektöründe yatırımları yanı sıra,
Yurtdışı Kurumsal Takım Liderliği görevini üstlendim.
Arapça ve İngilizce biliyorum.
Evliyim, üç çocuk babasıyım.
--Saadet Partisi’nin yerel seçim iddiası nedir?
Saadet Partisi, iş bilen insanlardan oluşan, marka değeri yüksek, yerel yönetimde vizyonunu ve başarılarını kanıtlamış milli görüş temsiliyetidir.
Başakşehir’de, gittiğimiz her yerde, yüksek teveccüh ve takdir ile karşılanıyoruz.
Bahçeşehir’deki esnafımızın sorununu da, orta mahalledeki insanımızın sıkıntısını da biliyoruz.
20 yılı aşkın süredir 4.Etap’ta ikamet ediyorum.
Komşuluk ilişkilerimizin, muhabbetimizin, ortak değerlerin yok edilmeye çalışıldığını görüyorum.
Eskiden, trafik akışında hatalı bir hareketle karşılaştığımızda, o insanla konuşabiliyor, tatlıya bağlayabiliyor, çözüme müdahil olabiliyorduk.
Çocuklarımıza, gençlerimize doğru bildiklerimizi aktarabiliyorduk. Şimdi, yoğun mimari, karmaşık şehir hayatı, yapılaşma hızı derken, güzellikleri de kaybeder olduk.
Olumsuzlukları düzeltebilmek adına Başakşehir’de göreve talibiz.
İlçemizde yaşam sürdüren 500 bini aşkın vatandaşın vicdani ve idari sorumluluğunu taşıyoruz.
Attığımız her adımı buna göre planlıyoruz.
Tabi ki iddialıyız.
Tabi ki kazanacağız.
-Stratejileriniz nelerdir?
Parti yöneticilerimiz, en ince noktaya kadar analiz ederek, tüm detayları süzen bir bakışla, şahsıma bu onurlu görevi tevdi etti.
Başakşehir’i yöneten mevcut iktidar ev sahibi değil.
Koltuk, makam derdindeler.
Başakşehir’e iyilik yapmıyorlar.
İnsanların problemleriyle dertlenmiyorlar.
Müthiş borç yükü oluştu.
Bankalara ödenen faiz, halkın cebinden çıkıyor.
Belediyemizin personel giderleri abartılı rakamlarda.
Saadet Partisi’nin ana stratejisi üreten belediyecilik anlayışıdır. İsraftan uzak, gerçek ihtiyaçlara odaklı, esnafı, insanı, el emeğini koruyan ve savunan, milli görüş belediyeciliği tasarımıdır.
Elbette, oluşan yıkımı 60 ayda toparlayamayız.
Ama, hem çöküşü durdurabiliriz, hem de faydalı işlere hizmet ederiz.
--Yönetim anlayışınız nasıl olacak?
Milli görüş belediyeciliği rakamları sever.
Çalışmayı sever.
İş üretmeyi sever.
Hizmete geldiğimizde aylık performanslarımızı halkımıza anlatacağız.
Yaptıklarımızın ayrıntısını yayınlayacağız.
Vatandaş bakacak, puan verecek.
10 üzerinden 5’i geçememişsek, eksik yönlerimizi geliştireceğiz. Dönem sonunda genel puanımız ve memnuniyet derecesi vasatı aşamamışsa, toplum bize bir daha oy vermesin zaten.
Hak etmemişiz demektir.
--Finans yönetimi politikanız?
Bazı şirketler vardır. 40 ülkede, 240 mağaza ile 37 milyar Dolar ciro yaparlar. Profesyonel yöneticilik anlayışına sahiptirler.
Bu istatistiklere ulaşırken sabırlı, dikkatli davranırlar.
İstikrara dayalı yönetim mekanizmasına bağlı kalırlar.
Belediyeler, mahalli idareler ölçeğinde benzer anlayışı uygulayabilir.
Kamu imkanları, kullanılan kaynaklar, doğru kanallara yönlendirilmelidir.
Kadın emeği gözetilmelidir.
Küçük üreticiye destek verilmelidir.
Önemli olan pazara sahip olabilmektir.
Örneğin, işi sadece yumurta üretmek olan bir vatandaşımız, ürünlerinin hepsini belediyeye satıyorsa, burada bir ticari akış oluşmuş demektir.
Sistematik yapıyı kurmak belediye yönetiminin görevidir.
Dış fikirler, birlikte karar verebilme becerisi, rakamları sevmek, milli görüş belediyeciliğin ana kriterleridir.
Herkesin ortak sorunu gelir dağılımı problemidir.
Milli gelirin %80’lik bölümü, %20’lik kitleye gidiyorsa, bu süreç yönetilebilir değildir.
Belediye, iştirakleri ile, potansiyeli ile, fırsat limitleri ile siftah yapamayan bakkala, küçük işletmeci gruplara, tabana yönelmelidir.
Hücreler canlanınca, ekonomimiz yukarıya doğru hacimlenecektir.
--Sizce kentin görünümü nasıl olmalıdır?
Başakşehir’de kaldırım düzeni yok.
Altyapı kalitesi kötü.
Orta bölge, kaos içinde.
İmar bir var, bir yok.
Ortaya konulan planlar anlaşılabilir değil.
Vatandaş, 200 metrekare arsa üzerine çok katlı bina dikmeyi hayal etmesin. Böyle bir yaklaşım kente zarar verir.
Sayın cumhurbaşkanı, iş işten geçtikten sonra, dikey mimarinin yanlış olduğunu itiraf etmeye başladı.
Hata yaptıklarını açıkladı.
Başakşehir’e özel 50 proje hazırladık.
Hepsi itinalı, hepsi iddialı.
--Hizmet rotanız?
Milli görüş belediyeciliği, mahalle ayırımı gözetmez.
Her bölge eşit oranda kamusal hizmet almak durumundadır.
İl farklılığı, ekonomik seviye durumları bizim nezdimizde, hizmet önceliğine sebep yaratmaz.
100 bin kadınımızı iş sahibi yapmayı başarabiliriz.
Pazar stratejimizi ortaya koyar, kadınların ürettiği her şeyi satın alır ve destek sağlarız.
Ev ekonomileri oluşur, motivasyon ve çalışma isteği artar.
Tarım ithalatının inanılmaz rakamlara ulaştığı bir dönemde, insanlarımızı üretime katılmaya kanalize edebiliriz.
Belediye birimlerimizi organik tarıma özendirebiliriz.
--Hobileriniz var mı?
Doğa aşığı bir adamım.
Kocaeli tarafında balta girmemiş ormanlarda spor yaparım.
Temiz havanın, doğru beslenmenin, tabiatı sevmenin keyfine varırım.
İnşaat sektöründe faaliyet vermeme rağmen, iletişim biliminde, halkla ilişkilerde uzman sayılırım.
Bahçeşehir’li kardeşime de, Kayaşehir’li vatandaşıma da, onlar için neler yapabileceğimizi bıkmadan anlatırım.
İnsanlara ulaştığımız her noktada, ikna edebiliyorum.
Ülke ekonomisinin zora girdiği, geçim derdinin mutsuz ettiği bir ortamda, milli görüş belediyeciliğinin çözüm olacağına inanıyorum.
Saygılarımı sunuyorum.