Yaz mevsiminin tam ortasındayız.
Sineklerin arasındayız.
Ne kovucular fayda ediyor, ne sprey kimyasallar.
Nefesimizi daraltan, çoğu zaman bunaltan sivrisineklerin ömrü oldukça kısa.
Hayatta kaldıkları süre içinde etkileri hayli fazla.
Sivrisinekler yaz aylarını çok seviyor.
Kanatlı böcek grubu familyasına aitler.
Mevcudiyetleri sadece kan emmek üzerine kurgulanmış değil.
Beslenme tercihleri öncelikli olarak çiçek özleri, bitki suları.
Dişi sivrisinekler için durum biraz daha farklı.
Üremek için kan takviyesine ihtiyaç duyuyorlar.
İnsanlardan temin ettikleri kan, onlar için doğal döngünün önemli bir parçası.
Tabi bizler için etkileşim hoş sonuçlar yaratmıyor.
Kaşıntı, ciltte kabarıklık, tende kızarıklık ve şişlik sürekli huzursuzluk hissi veriyor.
Sivrisinek ısırıkları, sıtma, Batı Nil Ateşi gibi önemli bazı hastalıkların ortaya çıkmasında da oldukça etkili.
Sistemik alerjisi olanlar yüksek risk grubunda.
Normal tepki veren metabolizmalar için, evde uygulanacak basit yöntemler, ısırılan bölgenin kısa bir sürede kendiliğinden iyileşmesi için yeterli gelse de, dönemine ve yaygın hastalıkların tehlike limitine göre koşullar değişebiliyor.
UNUTMAMALI
Sivrisinek ısırığı alerjisi, böceğin konduğu yerdeki kanı emmek üzere derinin altına iğnesini yerleştirmesiyle meydana gelir.
Sivrisineklerin farklı türleri olmakla birlikte, tüm türlerde ortak olan özellik, sadece dişi olan sivrisineklerin ısırdığı gerçeğidir.
Sivrisineğin iğnesi kadar tükürüğünde bulunan 30 farklı protein çeşidi, vücudun alerjik reaksiyon sistemini harekete geçirir.
Söz konusu reaksiyon sonucunda, ısırılan yerde 2-10 mm. büyüklüğe sahip, etrafı kızarık ve zaman zaman da üzeri su toplamış şişlikler oluşur.
Şişlik ve kızarıklıklar, kimi zaman 36 saat içinde kaybolur.
Bağışıklık sistemi düşük kişilerde süre uzayabilir.
Alerjik reaksiyon ciddi boyutlara varan sağlık sorunlarına yol açabilir.
NEDEN KAŞINIR
Dişi sivrisinekler, deriyi delmeye başladıklarında kan emecekleri alanı uyuşturmak ve kanın pıhtılaşmasını önlemek için protein yüklü bir tükürük salgılamaya başlar.
Vücudun bağışıklık sistemi tarafından yok edilmeye çalışılan bu salgılar, belirli bir zaman sonra kaşıntıya ve şişliğe neden olur.
Sivrisinek yeterli kanı emer.
Doyduğu an tükürük salgısını geri emer.
Sineğin emdiği kanın miktarı arttıkça kaşıntının da azaldığı gözlemlenir.
Sivrisinek ısırığı aşırı şişme oluşumu ve kaşıntı, üzerine uygulanacak özel jeller sayesinde daha hızlı bir biçimde iyileştirilir.
Kaşıntının olduğu bölgeye parfüm, kolonya gibi alkol içerikli maddelerin temas etmemesi, sivrisinek ısırıklarının lekeye dönüşmemesi bakımından önemlidir.