Malum, son günlerin, mevsimlerin popüler konusu Şelale 251/1.
Yedi ikiz villanın malikleri, yaşı 70’e dayanmış bir adamın aklına uymuş. Rant sevdasıyla tutuşmuş.
Hayatında hiç kentsel dönüşüm projesine girmemiş Aşçıoğlu, hayatında hiç kentsel dönüşüm projesi görmemiş Bahçeşehir’de işe soyunmuş.
9 bin küsür metrekarelik alanda 30 bin metrekare inşaat sahasına uygulama yapacağını kurumsal sitesinden duyurmuş.
Bankaya gitse kredi alamayacak, akıl ve ruh sağlığı sorgulanacak bir şahsiyetin, komşularına reva gördüğü baskı yıldırma politikasıyla kurgulanan fantezi bir oyun, kentin kalbine bıçağı dokundurmuş.
Para aşkı, vicdanlarda küf tutmuş.
Gücün yetmez Kaban, kötüler zor unutulurmuş.
MADEM ÖYLE
Sayın Mehmet Kaban’a neden bu kadar kafayı taktığımızı, üzerine yoğunlaştığımızı merak ediyor olabilirsiniz.
Açıklayalım;
Sürecin başında gündeme yönelik haber ve paylaşımlarımızı itibarsızlaştırmak, emeğimizi değersiz kılmak için bizleri yalancılıkla suçladı.
‘Yok öyle bir şey.
Algı yaratıyorlar.
Gerçeği konuşmuyorlar.’ safsatasıyla hedef şaşırttı.
Çünkü, kraldı.
Ambalajlıydı.
Partisinin belediye başkan adayı, stk’ların starı, Bahçeşehir aşığı, ilerici, aydın, duyarlı bir adamdı.
Kendisine yönelen her olumsuz şey itibar suikastıydı.
Zaman ilerledikçe söylediklerimiz, iddiaya döktüklerimiz doğru çıktı.
Ağaç utandı, rüzgar utandı, bulut utandı.
O utanmadı.
Madem öyle dedik, mücadeleye kenetlendik.
KABAN NEDEN BAŞKAN?
Beyefendi, Şelale Villaları 251 Ada 1 Parsel site başkanı.
İnşaat projesi için kurulan üç kişilik komitenin iri halkası.
Telefonla aradı.
Söyledik.
Başkan konumunda olduğunuz için adınız sürekli tekrarlanır hale geldi, geliyor, gelecek dedik.
‘’Başkanlıktan istifa edin, isminizi kalemimize bulaştırmayalım.’’
diye ekledik.
‘’Olmaz’’ cevabıyla kükredi.
‘’Tüm iletişimler, koordinasyon, organizasyon benimle ilerliyor.’’ cümlesinin altını kalın şekilde çizdi.
Bu ne demekti?
‘’Bahçeşehir’de tek karış tapulu yerim yok. Eşimin de yok.’’ söyleminin sahibi Mehmet Kaban’ın başkanlık statüsüyle kazandığı ayrıcalıklar listesinin itiraf busesiydi.
Diğer villa sahipleri örneğin 5’er daire alacakken, Kaban 10 daireye konacaktı. Çünkü, başkandı.
Banknotları zevkle sayacak, hayatına keyif katacaktı.
Ohhh.
Misss.
70 yaşına gelmiş bir adam neden kendini bu kadar tepkinin odağına oturtsun ki?
Neden adını, itibarını, dününü, yarınını ateşe atsın.
Niçin nefretle anılsın?
Neden arafta kalsın?
10 daire edinse ne olacak?
Kırışıkları mı azalacak?
Saçları mı parlayacak?
Süksesi mi çoğalacak?
İki ayakkabı fabrikası daha mı kuracak?
Yıldızı hiç sönmeyecek mi?
Devran dönmeyecek mi?
TEŞEKKÜRLER EFENDİ
Öncelikle teşekkür edelim.
Sayesinde mimar olduk.
İnşaat mühendisi olduk.
Şehir plancısı olduk.
Avukat olduk.
Bürokrat olduk.
Siyasetçi olduk.
Akademisyen olduk.
Onlarca toplantıdan edindiğimiz dağarcıkla, bilgiyle, bilinçle dolduk.
Fitili yakılan menfaat ateşine karşı Bahçeşehir’i nasıl koruyacağımızın ilmini okuduk.
Bu yönüyle minnettarız.
Teşekkürü görev sayarız.
GELELİM SADEDE
Mehmet Kaban bey.
İyi dinleyin lütfen;
Sitenizde bulunan villaların bazılarında sağlam raporu var.
Kayıtlarda saklı.
Karot aldırdığınız firmaya el altı/bel altı para aktarması yaparak riskli yapı raporu çıkarttığınıza yönelik güçlü iddialar dolaşıyor.
Başkaları rüşvet diyor.
Bizim dilimiz dönmüyor.
Hepsi mahkemelere konu olacak.
Bu işin hukuk/hukuksuzluk, usul/usulsüzlük tarafı.
Gelelim ana konuya;
Emsal emsal diye kafayı yediğiniz mevzunun gerçeklik damarına.
Yıl 2013.
Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal.
Alanya’lı bir avukat.
Nakşibendi.
Madımak katillerinin savunucusu.
Uysal, 2013 yılında Kiptaş Vaditepe projesini gündemine alıyor.
284 dönüm arsadan ballar damlıyor.
4000 konut, 25 bin metrekare ticari alan çıkartıyor.
Kaymaklı künefe tadında.
251 Ada 1 Parsel ve diğer villa adalarında görülen tüm emsal hakları burada kullanılıyor.
Yani size vurduğunu sandığınız piyango 9 yıl öncesinde bir güzel tüketiliyor.
Yok ya diyeceksiniz.
Detaya inelim göreceksiniz.
ORGANİZE İŞLER
Sene 2008.
TOKİ, Bahçeşehir Belediyesi’ne geliyor.
Aynı yerde proje yaptırmak istediğini söylüyor.
Belediye, irade koyuyor, karşı çıkıyor.
Bahçeşehir’in mahalle statüsüne çevrilme sıcaklığı kenti yakarken, olay soğumaya çekiliyor.
Söz konusu projede kaç bağımsız bölüm var?
Söyleyelim.
1700.
Alanda Bahçeşehir Belediyesi’nin 17 bin metrekare yeri mevcut.
2009 geliyor.
Bahçeşehir, Başakşehir ilçesine bağlanıyor.
Mahalle kimliğine küme düşüyor.
Mehmet Kaban yerel seçimi kaybediyor.
Akp’li Mevlüt Uysal belediye başkanı seçiliyor.
2013’de, 17 bin metrekarelik belediye arsası, 1700 bağımsız bölüm konsepti birden 4000 konuta, 25 bin metrekare ticari alana sıçrıyor.
Senin, benim, bizim emsallerimiz, hayallerimiz Mevlüt Uysal ve saz arkadaşlarına meze oluyor.
Emsal transferi denen hadise kayıtlara nasıl işleniyor?
Ya da işlenmiyor?
Bunun cevabı da bizde.
Dersimize çok çalıştık.
Sermayeye karşı savaşmaya alıştık.
DAHASI VAR
Akp doyar mı?
Rant varken işbirlikçiler susar mı?
Sofa Bahçeşehir’i diktiler sayın Kaban.
120 teraslı daire, 28 mağaza.
Orası neydi biliyor musunuz?
Kreş ve sağlık alanı.
Öndeki 28 mağaza otopark için ayrılmıştı.
Kotu üstten aldılar, 28 ticari ünite yarattılar.
Sattılar.
Mevlüt Uysal işi kılıfına işledi.
Emsaliniz biraz daha gevşedi.
Başakkent Gölet Evleri’ni yaptılar.
Hoşdere mevkii, Boğazköy’de.
Köy tüzel kişiliğinin yeriydi.
Akp’ye gelin gitti.
14 bloğa 894 daire diktiler.
Piyango emsalinizi yedikçe yediler.
Bitmedi sayın Kaban.
Yuvam Bahçeşehir diye ayıplı bir proje ürettiler.
Bahçeşehir Belediyesi’ne, 2003 yılında Süzer-Mesa-Nurol tarafından terk edilen ve pazar alanı kullanılması için şerh düşülen yeri sosyal konut projesine kilitlediler.
Bahçeşehir gibi bir yerde sosyal konut.
Akıllara zarar.
752 daireye 8 bin metrekare ticari alan eklediler.
Şehit ve gazi ailelerine ayrılan bloklarda emlak piyasası ürettiler.
Başakkent A.Ş üzerinden afiyetle bitirdiler.
Emsalinizi tükettiler.
Anlaşıldı mı Kaban?
Kimmiş alan, kimmiş satan.
Kimmiş yılan, kimmiş yalan?
SİNİRLENME BEYİM
İddialarımızı destekleyecek belge ve bilgileri edinmesek, başınızı hiç ağrıtmazdık.
Paşa paşa projenizin yükselişini seyreder, kaderimize yanardık.
Ama bizleri öyle bir ayara getirdiniz ki, barut gibiyiz.
251/1’i korumaya çalışıyorduk, artık kentin her noktasına talibiz.
Siz başlarsanız, onlar da başlayacak.
Sizi başlatmayacağız, onları boş bırakmayacağız.
Tavrınızda ısrar ederseniz, suça ortak, suçluya destek pozisyonuna düşeceksiniz.
Kanunla karşı karşıya geleceksiniz.
Gelin bu saçmalıktan vazgeçin.
Para için kalbinizi zedelemeyin.
Sağınız, solunuz, önünüz, arkanız size 2009’da oy veren komşularınızla dolu.
Herkes mutsuz, herkes tedirgin, herkes duygu dolu.
Sinirlenmeyin, sinirlendirmeyin lütfen.
Halktan özür dileyin, vakit varken.
Hemen!
Yoksa, çok çile var sırada.
Sessizce beklemeyeceğiz.
Bahar olsan çekilmezsin Kaban.
Bahçeşehir elden, yaşam bizden giderken.
Saygılarımla
Hakan ZAT
ZerParola Dergisi
Basın Emekçisi