Yüreğiyle, emeğiyle, mücadelesiyle, demokrasiye, Cumhuriyet'e, laik değerlere sahip çıkma iradesiyle gönüllere taht kuran gazeteci Barış Terkoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi Başakşehir İlçe Başkanlığı Sosyal İşler Komisyonu imzasıyla organize edilen etkinliğe konuk oldu.
Kalender kişiliğiyle, samimiyetiyle ve iyi niyetiyle partilileri selamlayan, insani saygıyı önde tutma tercihiyle takdir toplayan Barış, tebessümü eksik etmediği duruşuyla duyguları coşturdu.
Cumhuriyet Halk Partisi Başakşehir İlçe Başkanı
Beyzade Kayabasi ve yönetim kurulunun özenli hazırlığı, Sosyal İşler Komisyonu emektarlarının özverili çalışmaları ile koordine edilen program uzun zamandır görmeye hasret kaldığımız enerjileri geceye sundu.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Beyzade başkan, Maraş katliamında hayatını kaybedenleri saygıyla andıktan sonra, ülke siyasetine dair önemli tespitler yaptı.
Ardından sözü alan Barış Terkoğlu'nun gündeminde kritik konu başlıkları vardı.
TARİHİ UNUTMADAN
Bugün 19 Aralık.
1978 yılında organize şekilde gerçekleştirilen Maraş katliamının yıldönümü.
Sadece inançları yüzünden yok edilen insanların hikayesi.
Tutulmuş katiller, planlayıcılar, sorumlular.
Bazıları şuan milletvekili.
Hem de iktidar ortağı Parti'nin vekili.
19 Aralık aynı zamanda Ali Tatar'ın ölüm yıldönümü.
Sırf ismi yüzünden suçlanan, benim de yargılandığım Ergenekon davasından karalanan Ali Tatar'ı saygıyla anıyoruz.
SURİYE'DE 13 GÜN
Komşumuz Suriye'deki gelişmeleri dikkatle izliyoruz.
13 günde Şam devleti yıkıldı.
Selefi güçler yönetimi ele geçirdi.
Suriye halkının özgürleştirildiğinden söz ediliyor.
Gerçekten böyle mi?
Bence hayır.
Kadınlar özgürleşmedi mesela.
Sokakta tek başına yürüyemez haldeler.
Giyimlerine ağır müdahaleler söz konusu.
HTŞ nin komutanına bakıyorsunuz.
Eski IŞİD yöneticisi.
Ülkeyi özgürleştirici hamleler yapacağım derken Alevileri kesmiş.
Dürzi'leri katletmiş.
Başına 10 milyon dolar ödül konmuş birisi.
Bu mudur yeni model!
Türkiye devlet protokolü HTŞ yi 2018 yılından beri terörist örgüt olarak kabul ediyor.
Arka plandan HTŞ yi destekleyenler kim?
Silahları kim göndermiş?
4 yıl sonra Şam a yürümelerini sağlayan destekçiler hangi ülkeler?
KAOS BİZİ DE VURUR
Geçenlerde gazeteci bir arkadaşım sordu.
Türkiye hedef mi diye.
Soru yanlış.
Türkiye kendini hedef mi gösteriyor?
Eğer böyleyse, devletin görevi hedef olmaktan kurtulmak. Diplomasi yapmak.
Asıl tehlikenin boyutlarını kavramak.
Şam, 13 günde, devletsiz, halksız, vatansız kaldı.
Şam'da namaz kılacağız diye 13 yıl boyunca siyaset yürüten, mültecilerin maliyetini gizleyen sistem, resmi rakamlara göre 4 milyon mültecinin cezasını ve cefasını yine halka ödemeye çalışıyor.
SİYASİ İSLAM TEHLİKESİ
Adıyaman Menzil.
Köyleri var.
Cinayete adları karışmış.
Gavs dedikleri adam ölünce mirası aileyi parçalamış.
Oğullar, amcalar, yeğenler taht kavgasına sarmış.
Menzil de şimdi 3 camide 3 ayrı namaz kılınıyor.
Üç ayrı hutbe okunuyor.
Kimi lider olarak seçmişseniz onun arkasında saf tutmak zorundasınız.
Ortada büyük mal varlığı var.
Miras paylaşımı kaosu var.
İsmailağa, Cübbeli Ahmet Hoca'yı dinsiz ilan etmiş.
Mekke'de otelde gruplar bıçaklarla birbirlerine saldırıyor.
Fatih medresesi ile İsmailağa, Fatih Çarşamba'da yol ortasında kapışıyor.
Siyasal İslam ve rant çelişkisi insanları farklı noktalara götürüyor.
Ahirette, Nakşibendi tarikatı Halidiye Kolu'na mensubum diyenleri direkt cennete koyacaklarını zannediyorlar.
Nurcular, mahşer yerinde Saidi Nursi'nin açacağı siyah bayrağın arkasından gidecek olanlara cennet vaat ediyor.
Türkiye'de
800 tekke
100 kol
40 cemaat var.
Laikliği kaybedersek, barışı kaybederiz.
Laikliği kaybedersek, tarihsel kazanımları yitiririz.
CİNNETİ TETİKLİYORLAR
Saddam'a son dönemde git Kuveyt'e gir dediler.
Siyasal cinneti körüklediler.
Yugoslavya'da etnik grupları savaşın içine çektiler. Sırplar, Hırvatlar Yugoslavya'yı kendilerinin yöneteceğini sandı.
Bunlar hepsi cinnetti.
Yıkım alametiydi.
Şimdi sıra Türkiye'de
TEHLİKEYE DİKKAT
Bir ülkenin sonu, birikmiş sermayenin kaçışıyla başlar.
Kamudan alınmış mallar, yurtdışına gidiyorsa iflas bayrağı çekilmiştir.
Doktorumuz, mühendisimiz, öğretmenimiz dış göç dolaşımına girmişse çöküş hızlanmıştır.
Almanya'ya bakın;
Sığınmacılar listesinde Suriye ve Irak ardından üçüncü sıradayız.
İnsan kaynağı bir ülkenin sermayesidir.
Zihin çöküşü ancak böyle tetiklenir.
Mafya imparatorluğu böyle güçlenir.
Sokak çeteleri böyle yükselir.
KAYYUM DARBEDİR
Yetişmiş insan gücümüzü kaybediyoruz.
Mafyalar 10 bin dolar'a TC vatandaşlığı alıyor.
Eğitimde müfredat yıkılmış.
İmamlar çocuklarımıza ders veriyor.
Kayyum, demokrasiye vurulmuş darbedir.
AKP'nin CHP'li belediyeleri çöp, çamur, çukur siyasetine mahkum etme hamlesidir.
Halkın iradesine saldırıdır.
Demokrasiyi yok saymaktır.
NEZAKET VE ASALET
Toplantının final bölümünde kitaplarını imzalayan Barış Terkoğlu, hatıra fotoğrafı çektirmek isteyenleri kırmadı.
Kaliteli, nitelikli, seviyeli program, alkışlarla, mutlu duygularla, asalet ve nezaketle sonlandı.