	Köşe Yazarları

Anasayfa

Köşe Yazarları

19 Şubat 2015 Perşembe 19:22

Yorum Yap

Arkadaşına Gönder

Yazdır

ZERPAROLA,MUHLİS POLAT,GÖÇe ZULMe AĞLAMAK

GÖÇe ZULMe AĞLAMAK

Öyle bir kızgınlık var ki içimde adeta yanıyorum. Haykırsam dünyaya acaba kim anlar benim halimden bilemiyorum. Sabır taşı olsa çatlarmış Türklere yapılan zulme. Bulgar zulmünden bahsediyorum. Biraz geç de olsa anlamışız ya soydaşlarımızın halini işte o biraz içimdeki burukluğu perçinliyor.

lexapro and weed good

lexapro weed read

Bulgar zulmü başka bir zulümmüş meğer. Çok iyi hatırlıyorum o günleri. Sınır kapıları açılmış akın akın geliyor vatanına Türk oğlu Türkler. Ellerimizde bayraklarla karşılıyoruz sınır kapılarında, otogarlarda tren istasyonlarında gözyaşları içinde.
Sadece Türk ve Müslüman oldukları için asimilasyona uğrayan soyları sopları kurutulmak istenen Türk ve Müslümanlara yapılan Bulgar zulmünün nedeni aslında çok açık. Türk ve Müslüman olmak için yapılmış tarihin en büyük zulmüdür. Bulgaristan’ın her yerine asılan haç işaretleri yapılan zulmü aslında rahat anlatıyor. Oysaki ne kadar yükseğe asılırsa asılsın hilal’in altında ezileceklerini hep unutuyorlar. O hilal ki gök kubbede ve hiçbir gücün asla ulaşamayacağı yerdedir.
Aziz Türk milletinin necip evlatlarına yapılan asimilasyondan bu gün özür dilemek, zalim ve barbarlık politikalarını kabul etmek kar etmez. Zalimin zulmüne sırf Türk ve Müslüman oldukları için uğramış, belene kamplarına gönderilmiş, isimleri değiştirilmiş, sünnet olmaları yasaklanmış Bulgaristan’daki Türk kardeşlerimizi bağrımıza basmakta çok iyi akıl etmişiz. Bugün aramızda olan kardeşlerimiz Türk devletine ve milletine ne kadar sadakatli olduğunu gözlerimizle gördüğümüzde bunu anlayabiliyorum.
Yıllardır Hıristiyan’ın oynadığı oyunu görmemiz yeni yetişen nesillere anlatmamız gerekir.
Türk ve Müslümanları parçalamak için yapılan bu zulmün adı her ne kadar Bulgar zulmü ise de Türk Milletinin ve oradaki kardeşlerimizin asil ve haklı mücadeleleri sonrasında bugün zafere ulaşmıştır. Bu zafere ulaşmamızdaki en büyük pay tabiî ki Dünya olimpiyat ve Avrupa Şampiyonumuz Naim Süleymanoğlu olmak üzere oradaki Türklerindir. Dalga dalga yayılan yürüyüşlere önderlik eden Hak ve Özgürlük Hareketini kuranlarındır. Ne mutlu size ki asil ve yürekli davranış sergilemişsiniz.
Yazımın başında dedim ya Göç’e zulme ağlamak. Aslında bu soydaşlarımızın sevinç gözyaşlarıydı. Kazandıkları haklılığın zaferi sonucunda hüzünlü hatıraları gözlerinin önüne geldiğinde hüzünleniyorlardı.
Avcılar Balkan Türkleri Derneğinin Asimilasyonda 30. Yılı konulu panele katılanlar Bulgar zulmünün nasıl travmalar bıraktığını ve sonucunda zalimlerin faşistlerin nasıl kaybettiği ve insanlığın kazandığını yakından gördüler. Düşünün Türk ve Müslümanlara yapılan Bulgar zulmü anlatılıyor. Acılar, hatıralar, ve işkenceler ve göç. Salon tıka basa dolu. Herkes pür dikkat dinliyorum. Kimse yerinden kımıldamıyor. Avcılar Balkan Türkleri Derneğinin bu organizasyonu son yılların en katılımcı paneli oldu. Eski Avrupa şampiyonu Efraim Kamberoğlu’nun konuşmasının sonunda Ne mutlu Türküm diyene sözleri. Yöneticilerden eski meclis üyesi Hülya Altın’ın zulmü anlatan “Ben bir göçmen çocuğuyum” şiiri. Hak ve Özgürlük Hareketi Milletvekili Hüseyin Hafızof’un konuşması panele damga vurdu. Asimilasyonun 30.yılında Avcılardaki soydaşlarımız Göç’e ağladı.