|
|
|
|
|
24 Haziran 2015 Çarşamba 12:02
|
|
|
1282
|
|
|
0
|
|
|
|
|
Anayasa Mahkemesi 27 Mayıs 2015 tarihinde aldığı çok önemli ve şok bir karar ile, resmi nikah şartı olmadan, dini nikah yapanlara ve bu nikahı kıyan görevli imamlara iki aydan altı aya kadar hapis cezasını öngören, 5237 sayılı kanunun sekizinci bölümündeki ''Aile Düzenine Karşı Suçlar'' tanımlı 230. maddesinin 5. ve 6.fıkralarını iptal etti.
|
buy naltrexone canada buy naltrexone
İptal kararının gerekçesinde özetle; Bireylerin dinsel tören yapma ve yaptırma fiillerinin suç olarak düzenlenip bu fillere ceza verilmesi ''Özel hayata ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına'' aykırıdır açıklamasına yer verildi.
Türk Medeni Kanunu, kadın hakları, çocuk hakları gibi bir çok hukuk alanının yanı sıra sosyal değer yargılarını da doğrudan ilgilendiren bu kararla, nikahsız yaşamların, çocuk evlilikleri dramlarının ve kayıtsız doğumların önündeki yasal engel resmen devrildi. Kanuna dayalı sorumluluktan kurtulmak isteyen erkeklerin birden fazla eşle nikah yapabilme serbestisi, aileden habersiz evlilik girişimleri, ortaokul, lise ve üniversite öğrencilerinin flört sürecini dini ritüelle meşrulaştırma düşüncesi olabilir hale geldi.
En az üç çocuk, ideali beş çocuk dayatmasıyla kadınları kuluçka makinesi gibi gören, kürtaj hakkında annenin düşüncesini hiçe sayıp yasaklarla, günahlarla motifleyen, kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet ayıbına ''kadın tahrik etmiştir'' yorumu yükleyen, ''Ben sahip olurum, sen ait olursun, kadının fıtratında köle olmak var.'' felsefesine sahip milletvekillerini partisinden aday gösteren sistem projesi, şimdi de gözlerini çekirdek aile kavramına dikti.
NÜFUS MÜDÜRLÜKLERİ TANIMIYOR
Mer'i Hukuk (yürürlükteki hukuk) ile İslam Hukuku arasındaki farklılık, tek başına kalacak resmi nikah işleminin İslam Hukuku açısından yetersiz sayılması.
Resmi nikahın hukuki mesuliyetleriyle yüzleşmek istemeyen, nişanlılık dönemini rahat geçirmeyi arzu eden ve tek eşlilikle yetinmeyen hızlı damat adayları için gayet uygun görünen bu durum Avrupa Birliği yasaları ile Kadın ve Çocuk Haklarına İlişkin Mevzuat uyum çalışmalarına aykırılık teşkil ediyor.
Aile onayı görmeden, gizli olarak gerçekleşecek nikahların yaratacağı riskli durum, aile içi ve toplumsal çatışma ihtimalini fazlasıyla tetikliyor.
Tek başına dini nikahla yetinilmesinin bir başka pürüzü ise doğacak çocukların soy kütüğü ve resmi sistem altyapılarına kayıt durumları.
Nüfus müdürlükleri, vatandaşlık işlemleri portföyünde dini nikah beyanlarını tanımıyor. Resmi nikah evraklarını ve onaylı evlilik cüzdanlarını esas alıyor.
Dünyaya gelen bebeklerin aile nüfusuna kayıtlanmasının tek çözümü resmi nikah seçeneği.
Çocuk gelin sayısının çoğalacak olması, küçük yaşta evlendirilen kızların henüz aile sorumluluğunu taşıyacak olgunluk seviyesine ulaşamaması ve sağlıksız temelde kurulacak aile yapılarında erkeğin her an tek yönlü inisiyatifle kaçış noktasına sığınması kararın tartışılan diğer kesitleri.
İSTATİSTİKLER DİKKAT ÇEKİYOR
TÜİK Aile Yapısı Araştırması raporlarından elde edilen verilere göre Türkiye'de yalnızca resmi nikahı tercih edip evlenen çiftlerin oranı %9.7.
Resmi nikahın yanında imam nikahını da kıydıran ikisi bir arada çiftlerin oranı %85.9 gibi çok büyük bir dilimi temsil ediyor.
Sadece imam nikahını kabul edip resmi nikah yaptırmaksızın evlenenlerin oranı %3.7 civarında kalıyor.
Nikah akdini düzenleyen resmi memurların dini görevli statüsü taşımadığı, Medeni Kanun'dan alınan yetki ile akitlenen nikah işleminin İslami hükümlerin reddediyor olduğu ve resmi nikahın ibadet yönü içermediği iddiaları ''İmam Nikahı'' savunusunu destekleyen ana unsurlar olarak öne çıkıyor.
İngiltere'de yer alan 56 adet caminin bazılarında reşit olmayan kızların, şeriat hükümleri esas alınarak zorla evlendirilmesi, konunun Daily Mail gazetesinde manşet olarak verilmesi ve dini nikah uygulamasını tanımayan İngiltere yasalarına göre, kanunlara aykırı davranan dört din görevlisinin soruşturma geçirmesi, ''İmam Nikahı'' porojesinin Avrupa ve dünyada uygulama pratiği zorluklarını açıkca özetliyor.
Başka dine mensup insanların evlilikleriyle karşılaştırıldığında, kiliselerde görevli papazların dini nikah kıydığı, ancak, aynı papazın yaptığı işlemi hemen resmi makamlara ileterek kanuni kayıtlarla paralel çalıştığı görülüyor. İslam Hukuku gereğince, imamın kıydığı nikah bilgisini resmi mercilere bildirilme zorunluluğunun bulunmaması konunun başka bir açmazı olarak kabul ediliyor.
HANGİ MEZHEP NASIL DAVRANIYOR?
Dini nikahla kurgulanan evliliklerde kadının hak ve yetkilerine ilişkin çok sayıda yorum ve kural mevcut.
Zahiriler dul kadının şahitliğini onaylamazken, Şafi mezhebi mensupları, kadınların aslen şahitlik ehliyetlerinin olmadığını savunuyor.
Miras hukuku, nafaka, nesep (fıkıhta çocuğun ana babayla hısımlık ilişkisi), muharremat (haram edilen şeyler-evlilik engelleri) konularında farklı bakış açıları gözlemleniyor.
İslam dininde Sünniler, Hanbeli, Hanefi, Maliki ve Şafii olarak mezheplere sahip. Şiilik ya da Şia'lar'in takip ettiği fıkıh mezhepler ise Caferilik fıkıhı, İsmailliye mezhebi, Zeydiyye mezhebi, Hariciler İbadiyye mezhebini benimsiyor. Bir de Zahiri mezhebi var.
Hanefi, Maliki ve Hanbeli mezheplerine mensup müslümanlar nikah akdinin dahil olduğu hukuk davalarında iki kadının şahitliği bir kadının şahitliğine denk düşer fikrini kabul ediyor.
İslam tarihinin belirli dönemlerinde kabul gören bir çok nikah türünün, yeniden günümüze uyarlanması ya da suistimal edilmesi tehlikesi de başka bir soru işareti.
İşte tuhaf örnekler;
HÜLLE NİKAHI : İslami hükümlere göre, üç talakla boşanan bir kadının ayrıldığı kocasına geri dönebilmesi adına başka bir erkekle evlenmesi. (Tahlil-i şer-i)
NİKAH-I MUTA : Belli bir ücret karşılığında, belli bir süre için, şahit ve şart olmaksızın cinsel yönden yararlanma amacıyla teşkil edilen nikah.
NİKAH-I MAKT : Dul kadına kocasından miras kalmışsa, ölen kocanın başka kadından büyük oğlu varsa, evlat üvey anne ile evlenmek isterse, üzerine elbise atar, sahiplenir, evlenir.
NİKAH-I ŞIĞAR : Takas evliliği. İki kişi aynı miktarda mehir ile kızlarını birbirine verir.
NİKAH-I İSTİBDA : Knedi soyundan daha asil ve daha zeki bir çocuğa sahip olmak isteyen koca, karısını meziyetleriyle tanınmış başka bir erkeğe gönderir. Kadın gebe kalır ve eve döner. Koca doğum anına kadar karısına yanaşmaz. Doğum gerçekleşir ve çocuk kocadan olmuş sayılır, mirasçısı olur.
GRUP EVLENMESİ : Sayıları onu geçmeyen bir grup erkek aynı kadınla cinsel beraberlik yapar. Kadın gebe kalınca, çocuğu doğurur ve beraber olduğu erkeklerin hepsini evine davet eder. Gruptaki erkeklerden bir tanesini çocuğun babası ilan eder. İlan edilen adam babalığı reddedemez.
NİKAH-I BEDEL : İki erkeğin karılarını belli bir dönem için değiştirmeleri.
NİKAH-I HIDN : Belli bir para karşılığı, metres hayatı yaşama tercihi.
DENEME EVLENMESİ : Kadının bir dostu olmuşsa ve ondan bir çocuk bekliyorsa, beyanı üzerine dostu olan erkekle evlendirilmesi.
MUVAKKAT NİKAH : Şahitler huzurunda, tanımlı bir müddet için evlilik ifade eden sözlerle yapılan nikah çeşidi.
CUMHURİYETÇİ KADINLAR AYAKLANDI
Anayasa Mahkemesi'nin dini nikah yapanlara ve nikahı kıyanlara uygulanan cezaları kapsayan fıkraları iptal etmesi kararına Cumhuriyet Kadınları Derneği'nden sert tepki geldi.
Şişli Halaskargazi Caddesi Atatürkevi önünde toplanan dernek üyeleri, açtıkları imza standıyla kararın iptali için kampanya başlattı.
''Resmi nikah olmadan dini nikaha hayır'', ''Çocuk gelinlere hayır'' pankartlarıyla çevreden geçen vatandaşlardan da destek alan dernek üyeleri, toplanan imzaların tüm Türkiye geneline yayılacağını ve kampanya sonunda TBMM ye sunulacağını belirtti. Anayasa Mahkemesi'nin görev ihlali yaptığına değinen Cumhuriyet Kadınları Derneği üyeleri konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşıyacaklarının da altını çizdi.
Konu ile ilgili bir açıklama yapan derneğin Şişli şubesi yönetim kurulu üyesi Didem Yiğidoğlu şunları söyledi; '' AYM'nin aldığı karar Anayasanın laiklik ilkesine aykırıdır. Cumhuriyet devrimlerine ihanettir. Mahkeme görev ihlali yapmış ve kendi varlığını inkar etmiştir. Kararın genel seçimlerin hemen öncesinde alınması, kamuoyu tepkisini hafifletmek ve konuyu dikkatli gözlerden kaçırmak içindir.
Bu karar ile çocuk gelinlerin, muta nikahının önü açılmak istenmektedir. Kadın cinayetleri ve kadına şiddet artış gösterecektir. Resmi nkahla kadının elde edeceği miras, nafaka, velayet, tazminat hakları buhar olup gidecektir. Çocukların soybağı, ve evlatlıktan doğan diğer çocuk hakları kadın düşmanlığı öznesinde sömürülecektir. Bu kararı asla akbul etmiyoruz.''
|
|
|
|
|
|
|
|
|
POPÜLER HABERLER |
|
|
|
|
SON HABERLER |
|
|
|
|
|
|