|
|
|
|
|
16 Haziran 2016 Perşembe 19:50
|
|
|
1145
|
|
|
0
|
|
|
|
|
2016 yılının Ocak ayında evli ve üç çocuk babası Tokat Almus Kurtuluş Mahallesi Muhtarı Abdullah Merih Barış'ın arkadaşlık teklifini reddettiği için 10 kurşunla katledilen Nurcan Arslan'ın duruşması tuhaflıklarla başladı.
|
Uyap sistemi üzerinden oluşan yanlışlık sonucu mahkeme heyetinin huzuruna resmi duruşma tarihinden altı gün önce 10 Haziran'da getirilen ve yazılı ifadesi yeterli görülen sanığın Bakırköy Adliyesi 13.Ağır Ceza Mahkemesi'nde 16 Haziran Perşembe günü yapılan celseye katılmaması müşteki avukatlarının ve Nurcan Arslan yakınlarının sert tepkisine yol açtı. 10 Haziran ifadesinin hukuka aykırı olduğunu ifade eden sanık avukatları, yapılan işlemin usulsüz olduğunu savunarak sorumlular hakkında suç duyurusu başvurusu yaptı.
Mahkeme heyeti duruşma salonunun fiziki şartlarının yeterli olmadığını ifade ederek ilk aşamada içeriye izleyici alınmayacağını açıkladı.
Müşteki avukatlarının mahkeme başkanı ile yaptığı görüşme sonucu Nurcan Arslan'ın ailesi ve birkaç yakınının duruşmayı izlemesine olanak tanındı.
SANIK TAKTİK DENİYOR
Tekirdağ 2 nolu T tipi kapalı cezaevinde tutuklu bulunan sanık Abdullah Merih Barış Segbis sistemi ile konferans iletişimi ile davaya katıldı.
Müşteki avukatları katil zanlısı ile yüzleşme ve soru sorma hakklarının ellerinden alındığını vurgulayarak sanığın davaya bizzat katılması yönünde talep açtı. Mahkeme heyeti can güvenliğinin olmadığını ileri süren Barış'ın bir sonraki celseye de Segbis sistemi üzerinden katılma isteğini onayladı.
Arkadaşlık teklifini reddettiği için 2016 yılının Ocak ayında evli ve üç çocuk babası olan Tokat-Almus-Kurtuluş Mahallesi Muhtarı Abdullah Merih Barış tarafından on kurşunla katledilen Nurcan Arslan'ın davası gergin bir havada ve bir dizi tuhaflıkla başladı.
Nurcan Arslan'ın ailesi, akrabaları ve mahalle komşularından oluşan kalabalık bir grup, dava öncesinde adliye önünde basın açıklaması yaptı."Nurcan için adalet, herkes için adalet", "Erkek vuruyor, devlet koruyor", "Erkek şiddeti son bulsun" şeklinde sloganlar atan kalabalık, kadın cinayetlerinin politik olduğunu, Nurcan'ın katilinin en ağır cezayı alması için imza kampanyasına devam edeceklerini, sadece Nurcan için değil, öldürülen bütün kadınlar için adalet talebini yükselteceklerini açıkladı. Dün Özgecan, bugün Nurcan, yarın hangi can? ifadesi ile sonlanan açıklama sonrası adliye binasına geçildi.
İFADE POLEMİĞİ
Mehtap Yılmaz'ın Mahkeme Heyeti Başkanlığı'nda İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi 2016/117 esas no ile görülen davanın resmi duruşma günü 16 Haziran 2016 olarak açıklanmış ve taraflara bu şekilde tebliğ yapılmıştı. Ancak tuhaf bir gelişme yaşandı ve sanık Abdullah Merih Barış duruşma tarihinden tam altı gün önce 10 Haziran günü ifadeye çağrıldı. İddiaya göre Uyap sistemi üzerinden yapılan bir hata sonucunda böyle bir durumla karşılaşılmıştı. Müşteki avukatları Selmin Cansu Demir, Gülhan Kaya, Berivan Esen, İlknur Alcan ve Sezin Uçar sürece itiraz etti ve sorumlular hakkında suç duyurusunda bulundu. 10 Haziran'da yazılı ifadesi alınan sanık 16 Haziran Perşembe günü yapılan celseye katılmayınca müşteki avukatları ve Nurcan Arslan'ın yakınları mahkeme heyetine yeni bir talep daha açtk.
Duruşmaya SEGBİS sistemi ile konferans üzerinden katılmak isteyen sanığın bu şekilde ifade vermesinin yasal olmadığını ifade eden müşteki avukatları katil ile yüz yüze gelme ve soru sorma haklarını kullanmak istediklerini açıkladı. Talebi geri çeviren mahkeme heyeti yeni duruşma tarihini 04.10.2016 olmasını kararlaştırdı.
Ağırlaştırılmış müebbet cezası ile yargılanan sanık Abdullah Merih Barış'ın ikinci celseye de SEGBİS sistemi üzerinden bağlanarak ifade vermesinin önü açıldı. Yazılı ifadesinde çok pişman olduğunu, duruşmalara katılmak istediğini belirten ve ruhsal problemleri nedeniyle bu cinayeti istemeden işlediğini öne süren 36 yaşındaki sanığın ani taktik değişikliği dikkatlerden kaçmadı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
POPÜLER HABERLER |
|
|
|
|
SON HABERLER |
|
|
|
|
|
|