Lise öğrencilerine "okulunla ilgili ne düşünüyorsun diye sorsak" yarıdan fazlası "nefret ediyorum" cevabını verir. Neden? diye sorsak. Yine yarıdan fazlası, "okul sıkıcı, hocalar geri zekalı, yöneticiler kendini bir b.k zannediyor" diye cevaplar.
"Hocam sen yine iyisin bir şeyler sorup cevap alabiliyorsun, valla biz yemek yermisin diye sormaya bile korkuyoruz, hele okulu falan hiç soramıyoruz" diyen ebeveyleri duyar gibiyim.
Okul hayatın izdüşümü, mikro duzeyde hayatın yansımasıdır.
Bu mantıktan hareketle okulun bir yaşam alanı olması ve okulda çocukların nefes alacağı yaşam alanları kurgulanması önemlidir.
Dersler bu yaşam alanlarında işlenmeli ve ders dışı zamanlarda çocukların kaliteli vakit geçireceği, sosyalleşebileceği, ders çalışabileceği, araştırma yapabileceği, sporla ve sanatla uğraşabileceği mekanların okulun içinde, çocukların kullanımına sunulması gerekir.
Yani demeye çalışıyorum ki, gençlerin okul içinde ve okul dışında YAŞAM ALANLARI yok. Bu yüzden böyleler. Bir önceki, "lise" başlıklı yazıyı hatırlayın lütfen. Okulun çocuğa kendini keşfetmesi için mekanlar sunması gerektiğini söylemiştim. "Nedir hocam bu mekanlar? Ne olabilir ki? Sınıflar, labaratuvarlar, atölyeler ve bahçe. Hemen hemen her okulda da böyle" diye itiraz edenleriniz olabilir.
Hatta ve hatta "ne mekanı hocam, bu çocuk iyi bir üniversiteye gitsin diye bu liseler var, öyle çiçekle, böcekle, sanatla, edebiyatla geçirecek vakitleri yok bu çocukların" diyenleriniz de olabilir.
Bir nokta da bu eleştiriye katılırım, sebebini son paragrafta yazdım ama ; bu arızalı kafa yüzünden, daha bir tane üreten insan ve dünya markası yetiştiremediğimizi söyleyeceğim fakat "yok hocam ondan değil, asıl sebep bizde garaj yok" diye cevap gelecek diye korkuyorum. "Garaj yok" derken ne demeye çalışılıyor, ben espiriyi anlamadım diye düşünenler olabilir. Hani Amerika'da her marka önce garajlarda doğuyor ya.
Gençlerin zamanları harcanamayacak kadar kıymetlidir hele de okullarda!
Bizim akıllı eğitimcilerimiz var, yaramazlık yapan çocuğu yorarsan yaramazlık yapacak enerjisi kalmaz mantığından hareketle, arıza çıkarma potansiyeli olan liseliyi oyalarsan, arıza çıkaracak zamanı da enerjisi de kalmaz diye düşünüp. Canım çocukları bir sürü gereksiz işle meşgul edip lise hayatlarını boşa harcıyorlar. "Hah işte hocam biz çiçek böcek, sanat, edebiyat derken bunu kasdetmiştik sen bizi yanlış anladın" diyenleriniz olabilir. Bazı liseler hele de özel liseler var ki, işleri güçleri boş iş, populizm ve reklam. Maalesef bunların sayıları gün geçtikçe de artıyor.
|