Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyesi ve İstanbul milletvekili Özgür Karabat, et ithalatındaki oyunları ve vurgunları gündem maddesi yaptı. İşte önemli konunun ipuçları, detayları;
RANT HAVUZU
Türkiye’nin et ve süt üretimi sürekli geriliyor.
AKP iktidarı problemin çözümünü ithalatta buluyor.
Ana amaç, halkın et ve süte daha uygun koşullarda, daha ucuza erişmesi olması gerekirken, süreç başka yerlere savruluyor.
Büyük bir rant sistemiyle karşı karşıyayız.
Ayrıntılarıyla tek tek anlatıyorum.
FİYATLAR NEDEN ARTIYOR?
İthalat, et fiyatlarının düşmesi için, piyasada rekabetçi koşullar oluşturulması için yapılır.
Normalde et fiyatlarının aşağı yönlü düşmesi gerekir.
Ancak tam tersine et fiyatları artıyor.
Peki, bu iş nasıl oluyor?
Çünkü; İthal edilen hayvanlar ve karkas etin bir kısmı piyasaya verilmiyor. Doğrudan AKP’ye yakın et işletmelerine sevk ediliyor.
TRAFİK BELLİ
Bandırma Limanı’na gelen ithal canlı hayvanlar, Balıkesir’deki Sarıkız mezbahasına gidiyor.
Oradan da yine AKP’ye çok yakın bir köfteci zincirine veriliyor. Buradaki trafik ayda 1500-2000 hayvanı buluyor.
Bir kısım canlı hayvan da Amasya Suluova’ya çiftliğine gönderiliyor.
Amasya’daki çiftlikten yine o ildeki büyük et entegre tesisinde kesilip bu köftecinin restoranlarına aktarılıyor.
Bir de Avrupa’dan TIR’larla gelen karkas etler var.
TIR yoluyla gelen hayvan ve etlerin kaynak ülkeleri Macaristan, Polonya, Fransa ve İtalya.
Bir dönem en fazla Macaristan’dan gelirdi.
Şimdi ağırlık Polonya’dan gelen etlerde.
Her hafta yaklaşık 100 TIR karkas et Kapıkule’den giriş yapıyor.
Bu ülkelerden alınan etlerin şirket sahipleri kimler?
Mesela Polonya’dan et alınacak Polon Beef isimli şirketin gizli Türk ortakları var mı?
KAMU ZARARI BÜYÜK
Et ve Süt Kurumu (ESK) bu ithalatlarda kamuyu büyük zarara uğratmıştır.
Eskiden yapılan ihalelerde, hayvanlar Kapıkule’den teslim alınınca geldikleri kilogram üzerinden 1 hafta sonra ödeme yapılırdı.
Şimdi ise daha hayvanlar yoldayken kilogram üzerinden para ödeniyor.
İthal hayvanlar, Avrupa’dan buraya gelene kilo kaybediyor.
Bunun bedelini ESK ödüyor.
Besici zarar etmiş, vatandaş pahalı et yemiş gibi dertleri yok.
ESK, ithalat lobilerini besleyecek çarkı işletiyor.
Tarım Bakanlığı da bu sistemin tam merkezinde.
BÜROKRASİ KONUNUN NERESİNDE?
Sektör kaynaklarından edindiğimiz bilgilere göre, ESK’nın yönetim kurulu üyesi Mücahid Taylan’ın tüm bu ithalatta aktif rol aldığı ifade ediliyor.
Mücahid Taylan, aynı zamanda Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın danışmanı mıdır?
Dolayısıyla Yumaklı, et ithalatının doğrudan içinde midir?
Geçmişte ESK’dan besicilik hayvan ihalesi alan Mücahid Taylan’ın aynı dönemde Macaristan’da bir şirketle ortak işler yaptığı iddia ediliyor.
Sektör temsilcileri öyle sindirilmişler ki, ses çıkarmaya çekiniyorlar. Hem Tarım Bakanı Yumaklı, hem de Mücahid Taylan çıkıp açıklama yapmalıdır.
HENÜZ FRAGMAN AŞAMASINDAYIZ
Bu gördüğümüz ise sadece fragman.
Esas vurgun 2024 yılında yapılacak.
Türkiye’ye bu yıl Güney Amerika'dan 700 bin adet besilik hayvan geldi.
Önümüzdeki yıl en az bu kadar daha gelecek.
Güney Amerika’dan ithalatı özel sektör yapıyordu.
Şimdi bunu da ESK üzerinden çözmeyi planlıyorlar.
Avrupa’da staj yaptılar, vurgunu Güney Amerika’ya bıraktılar.
Tarım Bakanı üreticiyi destekleyeceğine böyle çarkları işletiyor. Vatandaş et alamamış, umurunda bile değil.
Buna izin vermememiz gerekiyor.