Bahçeşehir Hakikat Cemevi Derneği, faydalı seminerler serisi tüm kalitesi ve bilgi zenginliği ile devam ediyor.
11.11.2023 Cumartesi akşamının konuşmacıları davetlileri yine tarih derinliğiyle buluşturdu, gerçekliğe dokundu.
Araştırmacı Yazar Haydar Selçuk ‘’Asimilasyon Kıskacında Alevilik’’
Sosyal Antropolog Hasan Harmancı ‘’Horasan’da Alevilik ve Hacı Bektaşi Veli’’ başlıklı sunumlarıyla önemli tespitlerde bulundu.
Katılımcılardan gelen sorular toplantıyı interaktif bir atmosfere bürüyünce, iletişim verimi arttı, enerji form tuttu.
DERSİM’DE ASİMİLASYON
Alevilere yönelik sistemli asimilasyon politikalarında Dersim örneği öne çıkar. Abdülhamid zamanında, bölgeye beş farklı müfettiş gönderildi. Kızılbaşların yaşam tarzları, kullandıkları dil, kültürleri, ibadetleri, gelenekleri incelendi.
Dersim soykırımı öncesi devletin yaptığı araştırmalar planlı tutumların habercisiydi.
Beş yaşındaki Alevi çocuklar ailelerinden zorla alındı.
Camiyle, namazla, Kur’anla tanıştırıldı.
Kimlikleri yozlaştırıldı.
Zaten soykırım ve asimilasyon projelerinde hedef üç kuşak boyunca aynı sistematiği devam ettirmektir.
Sonrasında istedikleri değişimin sonuçları gelir.
General Kenan zamanında Dersim cemaat yuvası haline getirildi.
120 camiyle, 3500 Kur’an kursuyla Dersim toprakları işgal edildi.
MEZARLARIN YAPISIYLA OYNADILAR
Osmanlı öncesi Anadolu’daki mezarların durumunu değerlendirelim.
Mezar taşlarında kadın erkek motifleri bulunuyor.
Ölen kişinin mesleğine dair ibareler var.
Sivas Koçgiri, Zara Kızılkaya Köyü mezarlarına dikkat çekmek istiyorum. Baba Mansur yerleşkesini ayrı bir yere koymak gerekiyor.
Dersim’deki Şıh Ahmet Alevi dedesi mezarı yıkılıyor.
Özgün hali bozuluyor.
Mezar taşına ‘Ruhuna Fatiha’ yazılıyor.
Makedonya’da bulunan Harabati Baba Dergahı şimdi Işid çetelerinin elinde.
Alevilerin girmesi yasak halde.
Alevi toplumunun gelenekleri unutturulmaya çalışıyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı Alevi mezarlarına;
"Buraya adak adanmaz.
Kurban kesilmez.
Mum yakılmaz.
Para atılmaz.
El yüz sürülmez.
Medet umulmaz.
Şifa beklenmez.
Etrafında dönülmez.
Bez çaput bağlanmaz."
Gibi bilgi içerikleri yazıyor.
İnsanları yanıltıcı yönlendirme yapıyor.
Alevi toplumunun değerlerine saldırıda bulunarak geleneklerinden koparmaya çalışıyor.
SİSTEM YOK EDİYOR
Devlet, Alevilere ait değerleri asimile etmeye, tahrip etmeye, yok etmeye yönelik adımlarından vazgeçmiyor.
Konya Çumra Çatalhöyük’te Milattan önce 7400 yılında kurulmuş Alevi dergahının yanına minare dikiliyor.
Dergahlardaki Alevi inancını temsil eden resimler indiriliyor, farklı şeyler asılıyor. Biliyorsunuz, resmi asmak zor. İndirmek daha zor.
Eskişehir’deki Demirci höyük Alevi kadınlar tabletine zarar veriliyor.
Amasya Hamdullah Çelebi Türbesi, Malatya Arguvan Şah Sultan Türbesi, benzer muameleye tabi tutuluyor.
İŞBİRLİKÇİLER
Bir de Alevi gibi görünen, kurumlarda görev edinen sistem işbirlikçileri, düşkünler var.
Mustafa Özcivan, Ali Ekber Yurt, gibi.
Numan Kurtulmuş, Binali Yıldırım ile yan yana iş tutan karakterler.
Battalgazi türbesi girişine Kur’an, seccade koyanlar.
Tespih sallayanlar.
Aktüel Dergisi’nin 1997 yılına ait 296.sayısının kapağı
‘’Alevi Şeriatı Kapıda’’
Medya o yıllarda tehlikenin farkına varmış ve dejenere olan şahıs ve kurumların oluşturacağı tehlikeye vurgu yapmış.
Coşkun Kökel diye bir adam çıkıyor.
Yazdığı kitap nedeniyle Güvenç Abdal Ocakları’ndan 800 bin lira para alıyor. Sarı Saltuk, daha farklı yönde çalışıyor.
Alevi kurumlarının dışladığı yapılar Köln’de, 2016 yılında ‘Alevi Bektaşi Kültür Günü’ diye saçma programlar organize ediyor.
Tunceli Cemevi ikinci başkanı Hüseyin Yıldız, Alevi İslam projesi üzerine kamuoyu yaratmaya çabalıyor.
Cem Vakfı Bilim Kurulu Başkanı Mehmet Dönmez, asimilasyonun çoklu alanlarında faaliyet veriyor.
Gadir-Hum, Aleviler’e aitmiş gibi lanse ediliyor.
Alevilikle alakası olmayan Abdüllatif Şener, Eren Erdem, Hüsnü Mahali, Ali Yeral İslami Vahdet toplantılarına katılıyor.
Arap Aleviliği kavramını tartışmaya açıyorlar.
SAÇMALIKLAR BİTMİYOR
Semahın içine kadın semazen koyuyorlar.
Halbuki kadın semazen olmaz.
Semah başı açık, ayaklar yalın dönülür.
Hakder Cenaze Vakfı Fonu diye bir organizasyonda görevli başı bağlı kadınlar etkinlik yapıyor.
Alevi Dernekler Federasyonu şeker bayramı kutluyor.
Hacı Bektaş Eğitim ve Kültür Derneği şarap-türkü-şiir gecesi düzenliyor.
Sarıyer Belediyesi Ramazan etkinliği sanatçı ekibine bakalım.
Muharrem Temiz, Belkıs Akkale, Tolga Sağ, Feyzullah Çınar.
Dünya Müslüman Kadınlar Günü kutlayan Alevi dernekler görüyoruz.
Ordu Fatsa’da, Ankara Tuzluçayır’da, İstanbul Yenibosna’da cami cemevi projesi çoktan hayata geçmiş.
Çorum Ehlibeyt Vakfı’nda ‘’Canlar Ramazan orucu da bizimdir’’ pankartı açılıyor.
Kartal Cemevi’nde Türkçe Kur’an eğitimi veriliyor.
Alevi Dernekler Federasyonu 2013 yılında Cem Vakfı’ndan ayrıldı.
Doğan Demir, Sinan Boztepe, Ulaş Özel gibi adamlar mürit ilişkilerine soyunuyor.
Elazığ Cem Kültür Vakfı Başkanı Cafer Yeşil, Alevilikle ilgili olmayan uygulamaları ile sisteme payandalık görevi yapıyor.
Unutmayalım ki;
Işığa kavuşmak için karanlığa meydan okuma gerekir.
HORASAN KİMİN YURDU
Horasan Eyaleti, İran'ın kuzeydoğu ve doğusunda yer alan bölgeye verilen isim.
Farsça kökenli kelimeden gelen Horasan "Güneşin yükseldiği yer" anlamına geliyor.
Hacı Bektaş Veli hakkında tarihçilerin, araştırmacıların paylaştığı bilgiler, yazılı kayıtlar, resmi kaynaklar dışında bölgede 40 yıl yaşam sürdüğü iddiası, Horasan’a yoğunlaşılamasını gerekli kılıyor.
Esat Coşan’ın ‘Horasan’lı Hacı Bektaş Veli’ kitabında bazı notlara rastlamak mümkün.
Horasan kimin yurdu?
Dersim’li Kürt Alevilerin Horasan’dan geldiği tezi doğru mu?
Horasan’ın dervişleri, tapınakları, inanç merkezleri, mezarlıkları nasıl? Horasan’da Meşet denilen yer İmam Rıza Vakfı’na bağlı 40-50 dönüm arazi. Şiiler ve Aleviler ortak kullanıyor.
Füşencan köyü, oldukça büyük bir alan.
Türkçe, İngilizce, Farsça tabelalarda Hacı Bektaş Veli ile ilgili bilgiler yer alıyor.
Hacı Bektaş, 63 yıllık ömrünün bir bölümünü Mardin ve Amasya’da geçirse de, Horasan’da uzun süre kaldığına dair önemli inanış eğilimi var.
Secere çalışanlar, aslında bir Kürt aşireti olan Zaferlü aşiretinden referans alarak hacı Bektaş Veli’ye dair ipuçlarını değerlendirmeye almışlar.
Seyyid Battal Gazi dergahında, cem yok, semah yok, ikrar yok.
İbadet Hüseyni tarzında.
Ya da İrfaniye baba tarafından yapılıyor.
Girmek için pir gerekiyor.
Musahiplik başka şekilde yorumlanıyor.
Semah düğünlerde yer alan dans türü bir gösteri.
Şii İslam göstergeleri esas alınıyor.
Burada Cafer Kudi’nin kitabından temel bazı bilgileri incelemek gerekiyor.
Cafer Kudi, Alevi bilgeliğinde Nesimi’ye yakın bir anlayışı sahipleniyor. Tanrıyı kendinde buluyor.
Hacı Bektaş Veli’nin izini ararken, toplumsal aydınlanmanın ne kadar önemli olduğu bir kez daha anlaşılıyor.