|
|
|
|
|
17 Temmuz 2016 Pazar 12:35
|
|
|
1433
|
|
|
0
|
|
|
|
|
ÖZGÜR KARABAT CHP Başakşehir İlçe Başkanı Çoğu zaman acımasızca eleştirdiğimiz, faaliyetlerini, siyasi eksenini, davranış iklimini tartışma platformuna sürüklediğimiz ve yöntemlerini derinden tenkit ettiğimiz Özgür Karabat'ın samimi açıklamalarını özenle not ettik. Başakşehir'in yakın dönem siyaset atmosferine ve yaklaşan yerel seçim sürecine doğrudan etki koyacağını düşündüğümüz müthiş tespitleri ayrıntılarıyla irdeledik.
|
Başakşehir Belediyesi batışın ucunda.
Başakşehir Belediyesi yolun sonunda.
İddialar CHP Başakşehir İlçe Başkanı sayın Özgür Karabat'a ait.
Vergi borçlarının tavan yaptığı, kamuya ait geri ödeme mükellefiyetlerinin tıkandığı, banka kredi borçlarının faiz dilimlerinin dahi ödeme takvimine alınamadığı, personel maaşlarının aksatıldığı, belediyeye yönelik hacizlerin, icraların, hesap bloke talimatlarının kulakları sağırlaştırdığı bir atmosfer nereye kadar yönetilebilir?
Hangi noktaya kadar sürdürülebilir?
Ne vakte kadar çevrilebilir?
Başakşehir için büyük önem taşıyan kritik soruların cevabına ulaşmak gayesi ile Özgür Karabat ile söyleştik.
Yakın zamanda kaybettiği bacanağı Serkan Yalçın'ın matemini yüreğine gömen, acıların dayanılmaz hale getirdiği boyun fıtığı tedavisi nedeniyle keyifsiz günler geçiren ve yaz sezonunu tatil beldelerinde değil Başakşehir ilçesinin sorunlarını çözme gayretleri ile değerlendirmeyi tercihleyen Özgür Karabat'ı büyük dikkatle dinledik.
Çoğu zaman acımasızca eleştirdiğimiz, faaliyetlerini, siyasi eksenini, davranış iklimini tartışma platformuna sürüklediğimiz ve yöntemlerini derinden tenkit ettiğimiz Özgür Karabat'ın samimi açıklamalarını özenle not ettik. Başakşehir'in yakın dönem siyaset atmosferine ve yaklaşan yerel seçim sürecine doğrudan etki koyacağını düşündüğümüz müthiş tespitleri ayrıntılarıyla irdeledik.
---Başakşehir'in öncelikli sorunları olarak nitelendirdiğiniz problemler nedir sayın başkan?
DEVASA BÜTÇE HİZMET AMAÇLI KULLANILMIYOR
Röportaj paylaşımı için teşekkür ederek sözlerime başlamak istiyorum.
ZerParola Gazetesi, kurumsal yapı itibarıyla, Başakşehir'de gazetecilik görevini hakkıyla yapan, bildiklerimizle değil, bilmediklerimizle ilgili haber dokularıyla kamuoyunu sürekli aydınlatan, dürüst ve tarafsız medya gözü tavrını esas alan, özgür, etkin ve kaliteli bir medya örneği.
O nedenle röportaj içeriğinin doğru ve amacına uygun şekilde etki yaratacağını düşünüyorum.
Başakşehir ilçesi hızlı nüfus artışı ve seri yapılaşma iştahı ile öne çıkan bir bölge.
Belediyenin sunmaya çalıştığı kamusal hizmet anlayışı ise bu atak büyümeyle uyumlu değil.
Bütçemiz çok büyük. Ancak, temel mantalitede sorunlar yığılı. İşleyiş üretime değil, ranta dayalı.
Belediye bütçe iriliği, finans potansiyeli ne yazık ki Başakşehir halkının talep ve ihtiyaçlarına göre yönetilmiyor. Vatandaşın yaşamına dokunacak faydaları yaratmaktan uzak. Bütçe boyutunun önemli bir kısmı siyasal ilişkilerin ve ideolojik faaliyetlerin kullanımına ayrılmış durumda. Yapılan harcamalar o kadar gereksiz, abartılı ve gerçeklikten arınmış ki, bu yönetim stiliyle bütçe denkliğinin sağlanması zaten mümkün değil.
Hizmet yetersizlikleri, beceri eksiklikleri, performans verimsizlikleri, yurttaş yaşamından kopuk iş planı ve hedef belirlemeleri problemlerin asıl kaynağı. İmkanlar ölçüsünde ana başlıklar halinde ele almaya çalışacağım.
MEVLÜT UYSAL KİNDARLIK YAPIYOR
Ayrımcılık, kindarlık, intikamcı yaklaşım belediye yönetiminin ilkeselleşmiş hareket kusurları.
Mevlüt Uysal, Akp siyasi geleneğinin en koyu çizgilerini sonuna kadar örnekliyor. Kendisine destek olmayan seçmen kitlelerini, mahalleleri, semtleri, platform ve dernekleri düşman ilan ediyor. Cezalandırıyor, ya da öyle yaptığını zannediyor. En kötüsü de sergilediği eylemlerle acı çektirmekten zevk alıyor. Bu bakış açısını son derece ilkel ve tehlikeli buluyoruz. Üzerine vazife olmayan iş ve işlemleri görev edindiğini görüyoruz.
Yandaş kurumlar, destekçi yapılar, menfaatperest vakıflar ve arka bahçede yeşeren kamplarla ideolojik iletişim kurmak adına ve işbirliğini pekiştirmek duygusuyla kamu kaynaklarını hoyratça kullandığına şahit oluyoruz.
---Başakşehir nasıl bir kent yapısını simgeliyor?
BAŞAKŞEHİRLİLİK KİMLİĞİ OLUŞTURULAMADI
Beton çölüne dönen, kent belleğini, kent perspektifini ve kent kimliğini asla önemsemeyen zihniyet tarafından yönetilen çok parçalı bir ilçe özelliğindeyiz. Kimliğimizi bulamadık. Ben Başakşehirliyim diyen, yaşadığı yere aidiyet hisseden bir toplum motivasyonu yaratılamadı henüz.
Kayaşehir'e bakıyoruz, bir tarafta betonlaşma aşırı oranda ivme kazanmış, diğer taraf bomboş.
Şahintepe'de benzer görüntüler hakim. Uygulanan kentsel dönüşüm modeli, kenti geliştirmiyor.
Gelişmiş, düzenli yapı enstrümanlarını da yok ediyor. Orta bölgede yapı stoğu üzerine çalışma ilerletilmesi gerektiğini yıllardan beri dile getiriyoruz. Binalar vatandaş ihtiyaçlarına yanıt verecek nitelikte değil. Planlamalar, müteahhit kazançları, iş komisyonları ve rant imkanları ölçeğinde somutlaşıyor.
Yaşam ferahlığını önceleyen sokak dizaynları, cadde konumlandırmaları, mahalle manzaraları düşünce dağarcıklarında bile yer tutmuyor. Alışveriş noktaları, spor alanları, kültür aktivite istasyonları, sağlık programları gibi ana unsurlar asla önemsenmiyor. CHP Başakşehir İlçe Başkanlığı olarak kentsel dönüşüm ve riskli bölgelerdeki revizyon alanları tespit süreçlerinde vatandaş lehine olan yerinde dönüşüm tarzını benimsediğimizi defalarca söyledik. Bu yolun en doğru yol olduğunu altını çizerek ifade ettik. Söylemlerimizde ne kadar haklı olduğumuz zaman içinde belirginleşti. Belediye, Şahintepe Mahallesi'nde 2013 senesinde, bizce hiçbir değeri olmayan yüzlerce tapu dağıttı. Mahallenin yıllardan beri süregelen probleminin çözüme ulaştırıldığına dair övgü sloganlarını reklam spotlarına taşıdı. CHP ise, tapuların hiçbir hükmünün bulunmadığını ve belediyenin yaptığı hamlenin vatandaş aleyhine yeni sonuçlar doğuracağını anlattı.
O tarihte neyi nasıl belirttiysek, sonraki aşamalarda sözümüzün değeri daha net anlaşıldı.
Başakkent A.Ş her adaya ortak oldu.
Yurttaşların arazileri, belediye kesintileriyle, yeni düzenlemelerle azaldıkça azaldı, hatta buharlaştı.
Değerler düştü, hayaller yıprandı.
İŞBİRLİKÇİ MUHTARLARA SAYGI DUYMUYORUM
Mahalle muhtarları, halk tarafından belirlenen ve seçimle işbaşına gelen kamu görevlileri.
Fakat, özellikle orta bölgelerin bazı mahallelerinde muhtarların belediye adına çalışan emlak komisyoncusu tadında davrandıklarını, görev, yetki ve sorumluluklarını çiğneyerek yandaş mevziler için arsa hisseleri topladıklarını ve oluşan kazanç havuzunda menfaat elde etmek için mahalleli çıkarlarını hiçe saydıklarını gördük. Bu arada Başakşehir'de bir Işid gerçeği var. Uluslar arası radikal dinci örgütlerin ilçemizde mevzilendiklerini, cephe açtıklarını, kamplaştıklarını görüyoruz. Bu konuyu çok önemsiyoruz ve takibimize almak istiyoruz. yakın bir süre sonra Başakşehir'de Işid tehlikesine dair geniş çaplı bir araştırma dosyası ile kamuoyunu ve ülkemizi bilgilendireceğiz.
Yapılanları unutmadık, unutmayacağız.
Bu kategoriye giren işbirlikçi mahalle muhtarlarına saygı duymadık, duymayacağız.
---Başakşehir Belediyesi neden bu kadar borçlandı, batağa saplandı?
KAYNAK İSRAFINDA LİDERİZ
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden böylesine büyük ölçekli ayni ve nakdi kaynak desteği alan, merkez siyasetten inanılmaz finans aktarımları sağlayan, bu denli sahip çıkışa rağmen halen borç girdabında çaresizce çırpınan başka bir yerel belediye yönetim örneği bulamazsınız. Chp'li meclis üyelerimiz bütçeyle ilgili değerlendirmelerinde, faaliyet raporu eleştirilerinde bütçe yönetiminin başarısızlığı üzerine geniş çaplı analizler yaptılar. Düzenledikleri basın toplantıları ile gerçekleri kamuoyuna duyurdular.
Çeşitli kaynaklardan edindiğimiz bilgiler ışığında Başakşehir Belediyesi'nin reel borcunun 300 milyon lira civarına eriştiğini gözlemliyoruz. Belediye başkanı Mevlüt Uysal, gayrimenkul satmaktan başka çıkar yollarının olmadığını her seferinde büyük puntolarla açıklıyor. Ancak, gözden kaçırılmaması gereken önemli bir unsur var. Gayrimenkul sektörü arz fazlası sebebiyle artık sıkışmış durumda. Eskiden para eden yerler, şimdi aynı rayiçlerde işlem görmüyor. Yani, satarım kurtarırım çözümü şimdilik kırmızı ışığa takılı.
Başakşehir Belediyesi'nin sorumluluğundaki borçlanma endeksi yönetilebilir bir noktada değil. Maliyetleri çok ağır. Şirket borçlanması olsa, faturası şirketin öz kapasitesine, potansiyeline, ederine çıkar.
Oysa belediyenin borçlanmasında maliyet doğrudan halkı ilgilendiriyor. Harcamalar kontrollü değil.
Çok yüksek bedellerle ihaleye çıkıyor ve hizmet alımı yapıyoruz. Ramazan ayında yapılan israf, Muharrem ayının ıskalanmasıyla karşılık buluyor. Sosyal yardım bütçesi adil yönetilen bir bütçe kalemi değil. Görünürde 18 Milyon lira, ama, çarpanlarıyla birlikte 25 Milyon lira seviyesine sürükleniyor. Kültür sanattan mahrumuz. Buna rağmen Kültür Müdürlüğü 20 Milyon liranın üzerinde bütçe hacmine sahip. Basın yayın ve reklam iletişim masrafları akıl almaz boyutlarda. Özel güvenlik hizmetlerine yıllık 10 Milyon lira ödeme yapıyoruz.
Bu rakamlar iç acıtıyor. Hasılat paylaşımı diye bir satış stili benimsediler. Sonuçları çok olumsuz.
BÜYÜK ARSA SAHİPLERİ VERGİ ÖDEMİYOR
Merkezi hükümetin tahsil edemediği vergi oranı 104 Milyar lira civarında. Başakşehir Belediyesi'nin de vergi tahsilatı başarısı çok düşük seviyelerde. Vatandaş vergisini ödeyemeyecek duruma getirildi. Halkın belediyeye güveni yok. Buradan sizin aracılığınız ile Mevlüt Uysal'a sormak istiyorum; Başakşehir'deki büyük arsa sahiplerinden vergi toplayabiliyor musunuz? Geniş proje alanları ne kadar vergi ödüyor?
Cevaplar aslında çok açık. Belediye, zenginlerden vergi toplayamıyor. Tahsil kabiliyeti olan ne kadar vergi kalemi, çeşidi, dilimi varsa, normal vatandaşa yükleniyor.
Bu adaletsizlik karşısında suskun kalmayacağız.
---Bahçeşehir Akp'den, Akp Bahçeşehir'den nasıl etkilendi?
BAHÇEŞEHİR'DEN GÖÇ BAŞLADI
Üzülerek söylemem gerekir ki Akp'li Başakşehir Belediyesi Bahçeşehir'in öz değerlerini, kıymetlerini ve eşsiz potansiyelini yok etti. Kentten kaçış, göç başladı. Bahçeşehir, artık oturum ya da yatırım amacıyla tercih edilen gözde bir yaşam seçeneği değil. Mevlüt Uysal ve ekibinin Bahçeşehir yapısına verdiği zarar, onarımı çok güç yaralar açmış durumda. Pansuman tutmuyor. Para eden neresi varsa satan, yeşil alandan Loca, kreş sahasından Sofa, sosyal donatı fonksiyonundan akaryakıt istasyonu yaratan belediye sihirbazları tarafından fırsata çevriliyor. Kültürel, sanatsal, sosyal aksiyonlar pasifize ediliyor.
Kültür merkezimiz kapandı. Parklarımız elimizden alınıyor. Bahçeşehir 25 yılını geride bırakmak üzere.
Yollar, caddeler, altyapı imkanları hala 25 yıl öncesinin düzeyinde. Finans şirketleri, inşaat baronları Bahçeşehir'i işgal etmiş durumda. Kente ihanet, geçmişe ihanet, geleceğe ihanet sınır tanımaksızın gövde gösterisine devam ettiriyor. Bu hesaplar bir tarafta kapatılmayı bekliyor. Son sözü söyleyen biz olacağız.
MEVLÜT UYSAL'IN TEK DOSTU YOK
Öyle bir belediye başkanımız var ki, sanki çok önemli devlet işlerini üstlenmiş. Hem halkın arasına inmiyor, hem korumasız sokağa çıkmıyor. Vatandaştan uzaksın sayın başkan, bu kadar korkun kimden? Yöneticilerin koruma sayısına ve korunma duygusuna bakarak aslında ne kadar suça karışabileceğini ve ne ölçüde hata yapmış olabileceğini tahmin edersiniz. Mevlüt Uysal, hareket şemasıyla iç dünyasını resmediyor.
Başkanın tek dostu yok. Görevsel kalıplar ve kamusal zorunluluklar dışında kimseyle oturup bir yerde sohbet ettiği, çay içtiği görülmemiş. Belediye personeli ile şakalaşmıyor, dertleşmiyor. Sen bu ilçenin sevgi ocağısın, baba kucağısın. Çünkü belediye başkanısın. İnsanlarla tokalaşmaktan, samimiyet kurmaktan, pozitif enerjiyle kuşanmaktan uzak durmamalısın. Mevlüt Uysal bu insani özelliklerden kendini soyutlamış, Türgev ve Ensar Vakfı'ndaki yol arkadaşları ile beraber izole bir yaşam sürmeyi tercih ediyor.
Tek dostu yok, sevgi nedir bilmiyor.
---2014 yılı seçim bildirgenizdeki projeler Başakşehir'in bugünkü ihtiyaçlarını karşılar nitelikte mi?
NE SÖYLEDİYSEK ÇIKTI
Yerel seçimlerde kamuoyuyla paylaştığımız seçim bildirgemiz hemen herkeste mevcut.
Orada ortaya çıkardığımız projeler, öneriler, teklifler, tavsiyeler, hedefler ve içerikler Başakşehir'in asıl ihtiyacı olan iş, eylem ve çözüm odaklı paketler. Sağlık projelerinden, hizmet çeşitliliklerine, mahallelerde amatör spor faaliyetlerinden, kadın sığınma evi, yaşlılar evi, eğitim kompleksleri, modernizasyon stratejilerine kadar her detay bugünün sorunlarına da çözüm rehberliği yapıyor. Sosyal yardım bilinci konusundaki yaklaşımlarımız, yeşile, doğaya, kültürel harmana, eşit, adil, özgürlükçü, bağımsız ve mutlu şehir yaşamına dair geliştirdiğimiz düşünce tarzımız hala tazeliğini, değerini koruyor. Chp, Başakşehir geleceğinin güvencesidir. Chp,doğru belediyecilik örneğinin, gelişen kentler, uyumlu yapılar ve dengeli yaşam ögeleri mozaiğinin çilingir adresidir.
MEVLÜT UYSAL SÖZLERİNİ YUTTU
Seçim süreci derken, Mevlüt Uysal tarafından verilip yerine getirilmeyen sözleri de hatırlamakta ve hatırlatmakta fayda olduğunu düşünüyorum. Sayın başkan Başakşehir'de hala bir üniversite yok. Kent meydanı diye bir projeksiyon belirlediniz. Hiç iz yok. Başakşehir'in futbol takımı dışında algısını yükseltecek ikinci bir değeri yok. Emre Belezoğlu ile arkadaş olmanız kent imajına bir şey kazandırmıyor. Olimpiyat Stadı ilçemiz sınırları içinde. Atıl olarak bekletiliyor. Olimpiyat köyü projesi durmuş halde. Stadın maliyetini hep beraber ödüyoruz. O tesis amatör sporcuların gelişimi, idmanları ve çalışmaları için kullanılamaz mı? Devşirme atletlere sağlanan imkanların yüzde biri yerli sporcularımıza sağlanamaz mı? Başakşehir Belediyesi bu konuda neden öncü rol üstlenmiyor? Neden insanlarımızın en doğal hakkı olan kendi ilçelerinde spor yapma bilinçleri karşılığını bulmuyor. Sayın Uysal, seçim zamanında halka verdiği sözlerin yüzde onunu dahi gerçekleştirememiştir. Başka bir başkan olsa, utanır, gururu incinir. Bunca mahcubiyete karşın hala rahat dolaşabiliyorsa bu kadarına da pes denir.
---Son soru, zor soru. CHP Başakşehir'de iktidarı kazanabilecek mi?
BAŞAKŞEHİR BİZİM
2014'te %34 lere gelen bir oy gücümüz var. Yerel seçimi neden alamadığımız sorusunun yanıtı ülkenin genel siyaset fotoğrafında saklı. 17-25 Aralık süreci, devlete ihanet, devlete sadakat noktasına getirildi.
Çok sert manevi çizgiler çekildi. Başakşehir bazında baktığımızda seçim ahenginin Mevlüt Uysal'ın şahsi kriterleri ya da başarı ölçeği ile değil Tayyip Erdoğan'ın ağırlığıyla şekillendiğini görürüz. Akp merkez siyaseti Başakşehir'i onur, namus meselesi yaptı. Şahintepe başta olmak üzere birçok mahallede kanaat önderleri aracılığıyla seçmene inanılmaz maddi olanaklar aktarıldı. Belediye bütçesinden sevki yapılan hediyeler herkesin malumu. Seçim ahlakı olabildiğince kirletildi. Bu koşullar altında dahi iyi mücadele verdiğimizi tahmin ediyorum. Mağlubiyetin ağırlıklı faktörü Kayaşehir oldu. Oradaki seçmen davranışını daha doğru süzmeliydik. Bölgeye daha yoğun şekilde ağırlık vermeliydik. Başakşehir seçmeni içinde %15-20 arası partisiz seçmen kitlesi olduğunu düşünüyorum. Akp'ye oy verenlerin %10-15'i düşünce yapısı partiyle doğrudan örtüşen insanlar değil. Genel siyasetin enerjisinden etki alıyorlar. Son tercihleri buna göre belirleniyor. Chp, Başakşehir'de herkesin sempati duyduğu, saygı gösterdiği bir partidir. Yerleşik yaşamın oturduğu bölgelerde, örneğin Başak Konutları'nda oylarımızı %28-30 lara kadar çıkarttık. Yani, Başakşehir sanıldığı gibi ulaşılamaz, aşılamaz setlerle kuşatılmadı. Her şeyin bir formülü hesabı var.
Konuşulması gereken diğer bir etmen de Hdp oyları. Akp'ye kayan Hdp oylarının bu kez Chp lehine rota alacağını ve Akp'nin Kürt oyu potansiyelinde erime yaşanacağını öngörüyorum. CHP İstanbul İl Başkanlığı Eylül ayı itibarıyla bölhemizde geniş çaplı halk yoklamaları ve anketler yapacak. Oradaki tablolara bakarak hedeflerimiz daha net oturacak.
BELEDİYE BAŞKAN ADAY ADAYLARI ŞİMDİDEN BELLİ OLMALI
2019 yerel seçimlerine bence az bir süre kaldı. Kanaatime göre CHP Başakşehir belediye başkan aday adayları Eylül ayı gibi artık kamuoyuna yakın durmalı. Söz konusu arkadaşlarımız, çalışmalarda, toplantılarda, halk temaslarında örgütle ortaklaşmalı. Hedefler, pratikler ve üretimler hedefe aynı merkeze odaklanmalı.
Başakşehir kazanılacaktır. Bu konuda her CHP'li üzerine düşen sorumluluğu fazlasıyla almalı.
Röportaj emeğiniz adına ZerParola Gazetesi çalışanlarına teşekkür ediyor, CHP ailesine ve Başakşehir sakinlerine saygılarımı sunuyorum.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
POPÜLER HABERLER |
|
|
|
|
SON HABERLER |
|
|
|
|
|
|