|
|
|
|
|
08 Aralık 2018 Cumartesi 16:54
|
|
|
1678
|
|
|
0
|
|
|
|
|
ABDÜL HADİ AKMUGAN Cumhuriyet Halk Partisi Başakşehir Belediye Başkan Aday Adayı
Kariyeri başarı dolu, geçmişi destan. Mücadeleci, azimli, çalışkan. Kitleler tarafından müthiş seviliyor. Güven veriyor, destekleniyor.
|
2019 yerel seçimlerinin Başakşehir arenasında, CHP’nin onunla zafere uzanacağına fazlasıyla inanılıyor.
Motivasyonu renk, konsantrasyonu ışık saçıyor.
Enerjisi sağlam, cesareti yaman.
Sayın Akmugan ile Başakşehir’i konuştuk.
İlçenin sorunlarını, sıkıntılarını, çözüm yollarını ve şifre kodlarını tartışmaya fırsat bulduk.
Çok sorduk, çok yorduk.
Dostu düşmanı ilgi yolculuğuna çıkaracak nefis bir röportaj içeriği hazırlayıp, kamuoyuna sunduk.
Sizi tanımak isteriz?
1965 Iğdır doğumluyum. İlk, orta ve liseyi Iğdır’da okudum. Eskişehir İktisadi ve İlimler Bilimler Fakültesi’nden yüksek derece ile mezun oldum ve iş hayatına atıldım.
Süreç içinde, önce serbest muhasebeci, sonra sınavla mali müşavir, ardından yine sınavla yeminli mali müşavir oldum.
Bir üniversitede, öğretim görevlisi olarak maliyet muhasebesi dersleri verdim.
Muhasebe ve denetim alanında tezli yüksek lisans yaptım.
Aynı üniversitede doktora eğitimine başladım.
Bağımsız denetçiyim.
2009 yılında CHP Başakşehir belediye meclis üyeliği görevine seçildim. 2014 senesinde, İBB meclis üyesi ve CHP Başakşehir grup başkanvekili görevlerini sırtlandım.
Başakşehir’de ve İBB’de ortaya koyduğum performanslarla, ulusal basında ve televizyon kanallarında çarpıcı gündemler yarattım.
Evliyim, iki çocuk sahibiyim.
Başakşehir’in en önemli problemleri sizce nedir?
İmar, ulaşım, imara bağlı çevre kirliliği, işsizlik ve uyuşturucu madde kullanımının yaygınlığı ilk beş sırayı oluşturur. Hizmet ve altyapı eksikliği, mahalleler arası yolculukta otobandan ücretli geçiş, sağlık tesisi yetersizliği, eğitim olanaklarının tatmin etmeyişi, sosyal belediyecilik anlayışının reele uyarlanamaması, yüksek emlak rayiçleri, doğa bütünlüğüne ve ekolojik dengeye gereken saygının gösterilmemesi, çarpık kentleşme ve hızlı büyüme gibi meseleler, öne çıkan diğer ana problemler.
Başakşehir Belediyesi finansal açıdan iyi yönetiliyor mu?
Bilimsel verilerin ve resmi göstergelerin ışığında, belediyemiz borç batağında.
Finansal yönetim anlayışı çökmüş durumda.
Resmi bilançolar bazında, kısa ve uzun vadeli borç toplamı 650-700 milyon lira aralığında gözüküyor.
Ancak, esas borç miktarı bu oranın çok daha üzerinde.
Bilançoya yansımayan vergi kalemleri var.
31 Mart 2019’da tahmini 1 milyar liralık borç yüküyle seçime giriyor olacağız.
Kötü gidişin sebebi ne?
Bütçe şeffaf ve denetlenebilir değil.
Vergi yüzsüzleri sıralamasında listenin gediklisi durumundayız.
Belediye yönetimi popülist harcamalar gerçekleştiriyor.
Farklı yollarla ve kanallarla tarikatlara ve bazı yandaş gruplara kaynak aktarılıyor.
Paneller, organizasyonlar, sosyal programlar adı altında taraftar kesimlere ciddi finanslar sağlanıyor. Oluşan bütçe açığını kapatmak için arsa satışına başvuruluyor. Belediye, emlak ofisi özelliğinde çalışıyor. Alıyor, satıyor, rant yaratıyor. Hizmet alım ihalelerindeki tutarsızlıklar, abartılı harcamalar, sayısı giderek artan lüks kiralık araçlar borç hacmini durdurulamaz noktaya getiriyor.
Bu sürecin yönetilebilmesi mümkün değil.
Denetim komisyonlarında görünüm nasıl?
Partimizin tüzüğü gereği denetim komisyonlarında mali müşavir ve yeminli mali müşavir meclis üyeleri görev alır.
Başakşehir’de Hayrettin Özbakır arkadaşımız, İBB’de ben üzerimize düşen mesuliyeti layıkıyla yerine getirmeye uğraşıyoruz.
Önemli sonuçlar, kıymetli tespitler ortaya koyuyoruz.
İBB ve ilçe belediyelerde ihtisas komisyonları üç ile dokuz kişiden oluşuyor.
Fakat, iş denetim komisyonuna gelince sayı üç ile sınırlanıyor.
Bu durum Akp’nin denetim yaptırmak istememesinden kaynaklanıyor.
Bir tır dolusu evrakı önümüze getiriyorlar.
Yanımıza iki müfettiş veriyorlar.
Müfettişlerin yapabilecekleri sınırlı.
Sayıştay boyutuna gelince yolsuzluğu ve arsızlığı belirleyen kim varsa derhal görevinden alınıyor. En son 2017 yılı Sayıştay raporu doğrultusunda İBB, İSKİ ve İETT incelemelerinde iktidarın yolsuzluklarını ortaya çıkaran Sayıştay yetkilileri görevden alındı.
Yani yolsuzluğu yapanlar değil, ortaya çıkaranlar cezalandırıldı.
Tüm olumsuz şartlara rağmen, en iyisini yapmaya, eksikleri, yanlışları, hataları kamuoyuna açıklamaya çabalıyoruz.
O kadar çok usulsüzlükle karşılaşıyoruz ki, denetim mekanizması sağlıklı işlese, tüm gerçekler gün ışığına çıkacak.
Ama, izin vermiyorlar. Sürekli baskı ve dayatma uyguluyorlar.
Bu devran böyle gitmez elbet. Gün gelir, koşullar değişir.
Evraklar, raporlar, kayıtlar saklı. Herkes yaptığının hesabını verir.
İlçenin ulaşım keşmekeşi nasıl çözülecek?
Bu kadar yüksek binaların, gökdelenlerin boy gösterdiği bir yaşam alanında ulaşımın sağlıklı olması beklenemez. İmar yoğunluğunun dondurulması, nüfus popülasyonunun kontrol altına alınması mecburi koşullar. Kısa vadede bakılınca, mevcut ulaşım ağına ek paralel yollar açılması öncelikli adım.
Tabi, Kanal İstanbul gibi önemli bir gerçeği hesap dışında bırakamayız. Eğer proje gecikir, ya da değişikliklere konu olursa, Başakşehir için farklı alternatifler konuşulur duruma gelir.
Ben, Küçükçekmece Gölü’nden Altınşehir’e uzanan su yolu bağlantısının toplu ulaşım amaçlı kullanılabileceğini öngörüyorum.
Gerekli derinlik uygulamalarının sağlanarak, çok ağır tonajlı olmayan vapurlarla, Büyükçekmece, Avcılar, Bakırköy, Kadıköy gibi noktalara yolcu tekneleri organizasyonu sağlanabileceğini tahmin ediyorum. Sabah ve akşam saatlerinde aktif olarak devreye girecek su yolu ulaşımının şehre transfer yükünü hafifleteceğine inanıyorum.
İmarı konuşalım?
Başakşehir’in en kronik meselesi, en çelişkili hadisesi.
Bahçeşehir imar fazlalığından dert yanarken, Şahintepe, Güvercintepe, Altınşehir gibi yerler imar yokluğundan şikayetçi.
Orta bölgede zemin kayalık. Tek katlı evler çoğunlukta.
Çünkü, coğrafyanın büyük bölümü imara kapalı. Oraya uygun bir imar yönetmeliği çıkarmak lazım.
Kanal İstanbul’un 5.5 kilometrelik koridoru orta bölgeden geçecek.
Bu aks üzerinde yaşayan halkın bir kısmı, evleri proje içinde kaldığı için konutlarını kaybedecek.
İBB’de bazı kararlar alındı.
Kanal İstanbul yasal zemine oturtulmaya başlandı.
Orta bölgede Boğaziçi Koruma Bandı benzeri bir hukuki zemin hazırlandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TOKİ, İBB ve ilçe belediyesi yetkili kılındı. Kanal İstanbul’un sağında ve solunda kalan yerler istimlak edilecek. Çalışmaların neyi, ne kadar kapsayacağı henüz belli değil. Vatandaş durumu bilmiyor. Aralık ayında bölgede panel düzenleyerek konuyu detayıyla anlatacağız. Halkın bilgi sahibi olmasını sağlayacağız. Orta bölgenin imarını artık yeni şartlara göre tartışmak gerekiyor. Geçici imar hakları, imar barışı adımları konunun çözümü olmaktan uzaklaştı. Başakşehir genelindeki imar hareketliliğine bir an önce fren konulması lazım. Ulaşım içinden çıkılmaz hale geldi. Vatandaş kamu hizmeti almakta zorlanıyor. Öte yandan, yapılan yeni konut projeleri eskisi kadar müşteri çekemiyor.
Arz fazla, talep daraldı. Stoklar eritilemiyor. Kayyum atanan inşaat projeleri ülke gerçeğinin acı resmi.
Müteahhit bölgeye ilgi göstermiyor.
Bahçeşehir’deki imar kirliliği ayıp seviyesinde.
Belediye sanki halkı cezalandırıyor.
Atatürk Olimpiyat Stadı çevresi başka bir muamma.
Başakşehir Belediyesi 350 dönümlük yeri istimlak etti.
Satışa çıktı, alıcı bulunamadı.
Orada 1900 civarında parsel var.
Elli yıldan beri imar bekleyen arsa sahipleri ne yapacaklarını bilemiyor.
Mevlüt Uysal, İBB’nin 20 milyar liraya yakın borcu olmasına rağmen, Başakşehir Belediyesi’ne 650 milyon lira kaynak aktarmaya çalışıyor. Bu karar İBB meclisinden de AKP oyları ile geçti. Öte yandan arsa sahipleri de arsa değerlerinin belediye tarafından düşük bedel ile değerlendiklerini iddia ediyor.
Uysal, Yasin Kartoğlu’na buraları satın alın, istimlak edin diye talimat yolladı. Alıcı da, satıcı da Mevlüt Uysal.
Etik olmayan davranışlarla karşı karşıyayız.
Kanal İstanbul’un olgunlaşmasıyla beraber o bölgede villaların yükseleceğini düşünüyorum. Vatandaş evinin balkonundan kanal manzarası seyretmeyi hayal etse de, işin tadı kaçacak.
Çevre anlayışı, ekoloji kavramı size neyi ifade ediyor?
Çevreci bir insanım. Hayvan dostuyum. Doğanın öz potansiyelinin korunması gerektiğini savunuyorum. Evimin bahçesinde sokak kedileri besliyorum. Onların yaşam hakkına sahip çıkmaya çalışıyorum. Beylikdüzü’nde Yaşam Vadisi modeli, sosyal demokrat belediyecilik vizyonu açısından başarılı bir örnek. Üç, dört tane millet bahçesi yan yana gelse, bu kalite kriterleri ve fonksiyonellik unsurları sağlanamaz. O proje önümüzde rehber olarak duruyor.
Referans sayıyoruz. Başakşehir’in dere ve vadilerinin ergonomik değerlendirildiğini düşünmüyorum. Ayamama Deresi, Gölet Park’ın Hadımköy’e uzanan şeridindeki yeşil alan kapasitesi, ilçeye yayılmış vadilerin alan genişlikleri atıl durumda. Bu envanterler doğru planlama ve uyumlu çalışmayla güçlü yeşil alanlar ve doğal arenalar haline getirilebilir. Kuş yolları değişir, hayvan türleri çeşitlenir, hava temizliği nitelikli hale gelir.
Abartılı masraf yapmaya da gerek yok.
Samimiyet ve iyi niyet yeterlidir.
Sokak hayvanları için müjdeniz var mı?
En hassas olduğum konu. Annem her zaman aldığınız maaşta onların da rızkı var derdi. Evrenin armağanı sokak hayvanlarına duyarlılık göstermek insani bir zaruriyettir. Belediye yönetimi bize emanet edilirse, İstanbul’un en kapsamlı, en donanımlı, en yüksek standartlı hayvan bakım ve rehabilitasyon merkezi projesini hayata geçireceğiz. Bu konuda ne gerekiyorsa yapılacak.
Masraftan kaçılmayacak.
Hayvan hastanesi, hayvan ambulansı yaşamın içinde olacak.
--Çocuklar ve gençler için ne düşünüyorsunuz?
Ruhumun bir yanı, hem de en güzel tarafı hala çocuk. Gençlerle, öğrencilerle çok iyi anlaşıyorum. Onlarla kurduğum diyalog bana dünyanın umuda yeşerdiğini hissettiriyor. Başakşehir’de çocuklarımız kaliteli eğitim hakkından yoksunlar. Bilgievi adıyla tanımlanan yerleşkeler yetersiz ve yanlı eğitimin temsilcisi. İdeolojik özellikleri ağır basıyor. Çocuklar din temelli eğitim alacaksa, camilerin Kur-an kursları zaten devrede.
Her iki okulun bir tanesi İmam Hatip formatlı.
Tüm bunların yanında Bilgievleri’ni dogmatik maneviyat enstrümanlarıyla doldurursanız, amaca uygunluk taşımaz. Ekonomik durumu kötü olan aileler evlatlarını okutmakta zorlanıyorlar. Eğitim bursu ve ailelere ayrımsız destek ana konumuz. Servis ücretini ödeyemediği için okuldan mahrum kalan yüzlerce çocuk var.
Belediye yönetim anlayışımızda eğitim tartışmasız önceliğimiz.
Çocuklarımızın ve gençlerimizin sosyalleşme taleplerini, yaşamsal beklentilerini doğru okuyacak ve onların gelişimine yönelik projelerimizi somuta taşıyacağız. Sportif aktiviteleri, kültür, sanat dinamiklerini, hobi, zeka ve beceri potansiyellerini üretime odaklayacağız. Faaliyet başlıklarımız, çağdaş, eşitlikçi, verimli ve sistemli içeriklerden oluşacak.
Geleceğimize sahip çıkmak hepimizin sorumluluğu.
Uyuşturucu ile mücadele formülleriniz hazır mı?
Madde kullanımı, toplumun genelini ilgilendiren çok yönlü bir sorun. Uyuşturucuyu edinmesi kolay. Çünkü satışı düşük maliyetli.
Orta bölgedeki gençler kaostan yoğun olarak etkileniyor.
Tek başına polisiye tedbirlerle çözülecek bir konu değil.
İBB’ye önerge verdim.
Uyuşturucu madde satışının ve kullanımının önlenmesi adına, zabıtaların emniyet güçlerine destek sağlamasının faydalarına dikkat çektim. CHP’li Başakşehir Belediyesi yönetiminde bu hususu önemseyeceğiz. Meclisimizde içeriği görüşeceğiz. Zabıtaların yetkilendirilmesi hakkındaki fikirlerimizi tartışmaya açıp, düşüncelerimizi uygulamaya dönüştüreceğiz.
Aileleri, sivil toplum kuruluşlarını, kanaat önderlerini, yurttaş inisiyatiflerini sürece dahil edeceğiz. Uyuşturucu belasını ilçemizden söküp atmak için tüm gayretimizi sergileyeceğiz.
Suriye’liler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Başakşehir’de yaşam sürdüren Suriye’li sayısı tam olarak bilinmiyor. Ortalama 30 bin kişi oldukları tahmin ediliyor. Suriye’liler ve diğer yabancılar için belediyemizin Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü bünyesinde ‘Göç Takip Masası’ birimi oluşturmayı planlıyoruz.
İlçemizdeki yabancıların yaş kategorilerini, eğitim durumlarını, sosyal özelliklerini, iş ve meslek gruplarını, kaç kişilik aileye mensup olduklarını, özlük dosyalarını net şekilde tanımlayamıyoruz. Üniversitelerden de destek alarak bu konuda kapsamlı bir çalışma organize etmeyi düşünüyoruz. Suriye’li ve diğer yabancılarla daha verimli iletişimler sağlamayı, onlara istihdam yaratmayı, yaşamlarına kolaylıklar katmayı arzu ediyoruz. Türkçe dersleri vermeyi öngörüyoruz. Kız çocuklarının durumuna ayrı bir paragraf açmak gerekiyor. 10-12 yaşındaki Suriye’li kız çocukları maalesef evlendiriliyor. Çocuk gebelikler, çocuk anneler hepimizin içini burkuyor. Kendimizi, bu tür hoş olmayan süreçlerin önünü kesecek tedbirleri almak hususunda mükellef hissediyoruz. Genel siyasetin belirlediği politikalar ışığında, sosyal belediyecilik ruhuyla, burada kaldıkları sürece insanca hayat sürmeleri adına gereken altyapıları kurgulamayı istiyoruz.
Kadınlara yönelik projelerinizi paylaşır mısınız?
İlçemizin kadın profili bölgelere göre değişim gösteriyor. Bahçeşehir’li kadınlar sosyal yaşam hareketliliği açısından daha yetkin ve donanımlı durumda. Başakşehir etaplar bölgesindeki kadın modeli, yerleşik düzenin doğal bileşeni. Orta bölgedeki kadın kimliği ise, köyden kente göç etmiş, ancak ne şehirli olabilmiş ne de köylülüğünde kalabilmiş insanları temsil ediyor. Gidebilecekleri sosyal ortamları yok. Onlara kadın dayanışma evleri projesiyle imkanlar sunacağız. Bir araya gelme, beraberliği hissetme, komşuluğu güçlendirme, yaşam kriterlerini geliştirme ve üretime yönelme fırsatı tanıyacağız. Sosyalleşme bilincine temel oluşturacağız. Kendilerini değerli ve farklı hissedecekler.
Kadın annedir. Çocukların aile içi eğitiminde ve hayata hazırlanma sürecinde ilk ve en önemli öğretmendir.
Evlat yetiştirir, geleceği biçimlendirir.
Kadın dayanışma evlerimizi ilçenin belirli kesimlerine konuşlandıracağız.
Gereksinimleri belirleyecek, işleyişi etkin kılacağız.
Çocuk kreşleri konusunda gereken hamleleri yapacağız.
Başakşehir kent karakteri engelli insanlarımız için elverişli mi?
Hayır. Avrupa Birliği ile yapılan müzakerelerde engelli yurttaşların kriterlerine yönelik anlaşmalar imzalandı. Uygulama tarihi sürekli erteleniyor. Bahçeşehir eski bir yerleşim bölgesi. Villa özelliğindeki yerleri istisna kabul edersek, genel anlamda engelliler için uygun şartların sağlanamadığını gözlemliyoruz.
Engelli rampaları, engelli asansörü, engelli yolları yeterli değil. Camilerdeki fiziki şartlar, o gruptaki vatandaşların ibadetine imkan vermiyor. Başakşehir etaplarda ve Kayaşehir’de imal edilen yeni binalarda standart gereği, mevzuat şartlarına daha fazla uyuluyor.
Fakat, ilçemizin yarısına yakın alanı istenilen kriterlere erişemiyor. Kaymakamlık binamızda bile engelli asansörünün bulunmayışı konunun ciddiyetini gösteriyor.
Tüm bu eksiklerin bir anda giderilmesi elbette olası değil.
Zamana yaymak gerek.
Görme engelli insanlarımız için sesli kütüphane projemiz hazır. Engelli kardeşlerimizin yaşam kalitelerini önemsiyoruz.
Yaşlılarımız?
Yaşlılarımızın dünyasına özen göstermek gerekiyor.
Dedelerimizin çoğu ne yazık ki kahvehanelerde vakit geçiriyor. Sağlıksız ortamlarda zarar görüyor.
Namaz saatlerinde camiye gidiyor.
Ninelerimiz ise eve mahkum hayat sürüyor.
Yaşlı nüfus, aileye ve topluma yük olarak görülüyor.
CHP’li sosyal demokrat belediyecilik çizgimizde, yaşlılarımızın sosyal yaşam statüsüne kavuşmalarını öngörüyoruz.
Sosyologlarla yapacağımız istişare ile, hayatın ustalarının ihtiyaçlarını, beklentilerini, taleplerini gündeme almayı hedefliyoruz. Kitap okuma faaliyetleri, kaplıca gezileri, piknik organizasyonları, hobi saatleri ile onları dinamik tutmayı amaçlıyoruz. Belediyemiz için deniz kenarında, 20-30 odalı butik bir tesis kiralamayı ve yaşlılarımızı dönüşümlü olarak orada ağırlamayı istiyoruz.
Aşevlerimizde sıcak aş, acil sağlık ekibi desteği, rahat toplu ulaşım seferleri ve daimi bakım hizmetleri ile onları gülümsetecek koşulları yaratmayı istiyoruz.
--Seçilirseniz, nasıl bir belediyecilik modelini esas alacaksınız?
Başakşehir’de kentlilik aidiyeti, kültürü, bilinci henüz oluşmamış, olgunlaşmamış durumda. İktidar ve muhalefet arasında diyalog yok ki, vatandaşlar arasında düzgün iletişim sağlanabilsin.
İnsanlar Başakşehirliyim diyemiyor.
Öncelikle bu kopukluğu gidermeye çalışacağız.
Yine ana hatlarıyla sıralarsak;
--Devlet Hastanesi
--Yaşlı bakımevi-Huzurevi
--Kadın sığınma/kültür evleri
--Deprem önleme merkezleri
--Öğretmenler evi
--Kent belleği
--Kültür-sanat kompleksleri
--Bağımlılık tedavi ve rehabilitasyon merkezi
--Fonksiyonel çocuk kreşleri
--Aşevleri konusunda ciddi eksiklikler söz konusu.
Bunların giderilmesi adına çok çalışacağız.
Yüksek iddiaya sahip olduğunuz görülüyor.
Kesinlikle öyle.
CHP’li Başakşehir Belediyesi değil İstanbul’da, Türkiye, hatta dünyada örnek gösterilecek, model olarak benimsenecek, takdir görecek bir yönetim kalitesine sahip olacak.
Belediyeciliği ekonomik beklenti kaynağı olarak değil, sonsuz hizmet kapısı olarak görüyoruz. Rüşvet denilen kavram şartsız koşulsuz dışlanacak. Kim suistimale yeltenirse, kamuoyuna teşhir etmekten kaçınmayacağız. Belediye başkanı olursam gereken durumlarda maaşımı kamuya bağışlamaktan çekinmem. Bir ay maaş alsam, diğer ay almam. Şartların durumuna göre belediyede 24 saat görev yapmaya hazırım. Bunlar dert edilecek şeyler değil. Belediyemiz mutlaka hesap verilebilirlik ilkesine uyumlu iş ve eylemlere imza atacak. Her şey berrak, şeffaf, temiz olacak. 10 mahallede halk komisyonları, halk meclisleri kurulacak. Yurttaş girişimleri ve sivil inisiyatifler kanalıyla vatandaş görüşleri alınacak. Öne çıkan sorunlar gündemimizde yer bulacak.
Çözümlerin sağlanması adına kamu-vatandaş iletişimini en aktif şekilde yaşamın içine entegre edeceğiz. Belediye başkanı ve belediye başkan yardımcılarının makam odalarını kapıları daima açık tutulacak. Randevu gibi, görüşme rezervasyonu gibi katı uygulamalar son bulacak.
Vatandaşlarla kesintisiz diyalog sağlanacak.
Tüm çalışmalar daha güzel bir Başakşehir hedefiyle buluşacak.
Hayatınıza iz bırakanlar?
Yoğun bir eğitim süreci geçirdim.
Hala da öğrenciyim.
Şu an hem mesleğimi yapıyorum, hem akademisyen olarak ders okutuyorum, hem de doktora eğitimine devam ediyorum.
Yılmaz Büyükerşen hocamın, Vedat Dalokay üstadın yaşamıma sunduğu değerlerle gurur duyuyorum.
Onların başarıyla uyguladığı sosyal demokrat belediyecilik ruhunu yaşatmak ve daha ileri taşımak için mücadele veriyorum.
Lise çağlarında babamı kaybettim.
Rehberim, liderimdi.
İyi bir İslam alimiydi.
Bölgede konuşulan Azeri Türkçesi ve Kürtçenin yanı sıra çok iyi Rusça, Farsça ve Arapça bilirdi.
Katkılarını saymakla bitiremem.
Hayatın yüküyle erken tanıştım.
Azmettim, çalıştım, başardım.
Annemim tavsiyeleri bana hep iyi geldi.
Sorunları çözme sürecinde yol gösterdi.
İslam felsefesini de tanırım, sol gelenek çizgisini de.
Toplumun her kesimiyle anlaşıp kucaklaşmamın sırrı budur bence.
Aile hayatı?
Aile yaşamını çok severim. Evcimenim.
Çekirdek ailenin birliğine, dirliğine saygı gösteririm.
Eşim ve çocuklarımla yılın belirli dönemlerinde tatile giderim.
Çocuklarıma yeterli vakit ayıramadığım için, iyi bir baba örneği değilim. Eşim Aydın’lı. Ege havasında, Ege’nin eşsiz sahil kasabalarında keşfe çıkmak vazgeçilmezim.
Hobileriniz?
Kitap okumaya doyamıyorum.
Tolstoy, Dostoyevski, Puşkin gibi önemli yazarların hemen hemen tüm eserlerini okudum.
Sinema ve tiyatroyu çok sevmeme rağmen, zaman yaratamıyorum.
Kültürel açığımı Rus klasikleri ile tamamlıyorum.
Eski sporcuyum.
Yüzmeyi Aras Nehri’nde öğrendim.
İyi bir yüzücü olduğumu söyleyebilirim.
Doğa sporlarını seviyorum.
15 kilometrelik yürüyüş turlarına katılıyorum.
Bağlama çalıyorum.
Devrimci türkülere özel sempatim var.
Evde çalıp söylüyorum.
Son mesajlarınızı rica edelim.
Başakşehir’in kent markası yok. Altınşehir civarındaki tarihi mağaraların gereken değeri görmesini istiyorum. İlçemizde eğitim alan öğrencilerin böylesine önemli tarih hazinesini incelemesini, idrak etmesini, aidiyet hissetmesini arzu ediyorum.
Belediyemizin öncülüğündeki akademik çalışmalarla, bakanlığın paydaşlığında, binlerce yıllık mağara portföyünün turizme kazandırılmasını umuyorum. Dünyada eşine az rastlanır kültür medeniyetlerine sahibiz. Bu değeri markalaştırmak hakkımız.
Başakşehir seçmeni beni yeterince tanımıyor.
Tanıdıkça sevecek, sevdikçe sahiplenecek.
Yerel seçimlere kalan süre içinde elbirliğiyle bunu başarabilirsek, yüzde 55-60 oranında oyla belediyeyi kazanacağımıza yürekten inanıyorum. Röportaj çalışmanız için teşekkür ediyor, Başakşehir halkına saygılarımı sunuyorum.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
POPÜLER HABERLER |
|
|
|
|
SON HABERLER |
|
|
|
|
|
|