|
|
|
|
|
16 Ağustos 2019 Cuma 12:49
|
|
|
977
|
|
|
0
|
|
|
|
|
İstanbul Teknik Üniversitesi akademisyenleri, 17 Ağustos Marmara depreminin 20.yılında, deprem gerçeğini tartışmaya açtı.
|
İTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ziyadin Çakır, Fransa-Türkiye işbirliği çerçevesinde yürütülen çalışmalarda, hassas mesafe ölçen cihazlarla, Marmara Denizi tabanındaki hareketliliğin anlık olarak incelendiğini açıkladı.
ÖNGÖRÜLEBİLİR RİSKLER VE ÖTESİ
Prof. Dr. Çakır’ın tespitleri şöyle;
“Tarihsel deprem kayıtlarında, Marmara Denizi ile ilgili fazlaca envanter bilgi var. Sık ve önemli sayıda deprem meydana gelen bir nokta. Bu da, fayın parçalı yapısından kaynaklanıyor. Öngörülebilir risklerin doğru yönetilmesi halinde, olması muhtemel depremin 7.3 büyüklüğünü aşacağı düşünülmüyor.
17 AĞUSTOS TECRÜBESİNİ ANLAMAK
17 Ağustos 1999'da, saat 03.02'de meydana gelen ve yaklaşık 45 saniye süren 7.4 büyüklüğündeki depremin üzerinden 20 yıl geçti. Merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesi olan, tüm Marmara’yı sarsan, İzmir ve Ankara’yı da etkisi altına alan depremde 17 bin 480 kişi hayatını kaybetti. 48 bin 901 kişi yaralandı, acı çekti.
Binlerce konut ve iş yerinde hasar oluştu. İTÜ, Jeoloji ve Jeofizik Mühendisliği Bölümleri ile Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü olarak deprem konusunda çok sayıda araştırma yapıyoruz. Marmara Denizi ve Kuzey Anadolu fayı üzerine ulusal ve uluslararası birçok projede hem yürütücü hem de araştırmacı olarak yer alıyoruz. İTÜ, Marmara Denizi ve çevresindeki fay hareketliliğinin incelenmesinde her zaman başı çekiyor. Fay üzerindeki gerilimin arttığı bu günlerde, fayın iki tarafında yer alan Avrasya ve Anadolu levhalarının incelenmesi, manto üzerinde kesintisiz olarak birbirine zıt yönde kayıp giden enerjinin araştırılması gerekiyor.
17 Ağustos tecrübesinden doğru sonuçlar çıkarmak hepimizin görevi.
DEPREM KAPIDA
Depreme hazırlıklı olmalıyız. Bilimsel ve teknolojik yöntemler deprem tespiti konusunda her zaman yeterli ve ikna edici olamayabilir.
Kentlerin altyapı durumları, yapı stoku, mimari detaylar, şehir planları, yollar, parklar, caddeler, tehlikeyi ve riskli tabloları tetikleyebilir. Yapılması gereken ilk iş, deprem bilincine ve deprem gerçeğine göre kent planları çıkarmak, yeşil alan dokusunu mümkün olduğunca geniş tutmak ve ekolojik dengeye saygılı olmaktır.
MARMARA ÇOK HAREKETLİ
Kuzey Anadolu fayı Marmara Denizi içinde çoklu fay parçalarına ayrılıyor. Parçaların bazıları depremlerin ilerlemesine engel olabilecek özellikte. Parçaların hepsinin birden tek deprem olarak kırılması düşük olasılık. 1999 depremlerinin ardından yerli ve yabancı bilim insanları Marmara Denizi’ni inceledi.
Depremler 1939’dan beri batıya doğru göç ediyor. Fransız, Alman ve İtalyan bilim insanları deniz tabanına fonksiyonel cihazlar yerleştirdi. Daha önce hiç yapılmayan araştırmalar gerçekleştirildi.
Kara alanlarındaki sismoloji ağları gözden geçirildi ve deniz tabanından gelen dip verilerle deprem hassasiyeti içeren koordinatlar daha net belirlendi.
1999 depremlerinin 20. yılındayız.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
POPÜLER HABERLER |
|
|
|
|
SON HABERLER |
|
|
|
|
|
|