Sözlerim;
Siyasetin karizmatik sultanına.
Başakşehir’in atanmış, adanmış, yaman(mış) ilçe başkanına.
Av prensi bir paşaya.
Cümleler, şahsıma ait düşünce açılımlarıdır.
Herhangi bir kurumla, grupla, platformla bağlantısı bulunmamaktadır.
Usta avcıya av olan bir emekçinin, can çekişen satırlarıdır.
BİR AVCI VURDU BENİ
Şahsiyetin ilçe başkanlığına nasıl geldiği, toplumun malumu.
İnsani ilişkilerdeki özgün haritası, halka yabancı karakter yapısı, eleştiriyi ve örgüt refleksini umursamayan koltuk sevdası, avcı başkanı CHP Başakşehir ilçe tarihinin en başarısız yöneticisi yaptı.
Beraber yola çıktığı çalışma arkadaşlarından bir çoğu, sergilenen tutumlardan rahatsızdı.
Tarihi istifalar yaşandı.
Yer yerinden oynadı.
Av ustasının umurunda olmadı.
Çünkü, koltuk sıcak, avantajı bol, süksesi fiyakalıydı.
Gökten inen ilçe başkanlığı nimet tadındaydı.
Şükran duymalı, şikayetleri duymamalıydı.
Ana kadrodan Hıdır Koç, Hasan Hüseyin Bozkuş, Arzu Dizman, Mehmet Katman, Cenk Söbe, Kudret Çelebi, yedek yönetim kurulundan Yaşar Agocuk, Aynur Karadiş, A.Murat Sarıçayır, Sezgin Ağababa, Recep Yılmaz, Yasemin Kalafat, mahalle başkanlarından, Uğur Yıldırım, Hakan Polat, Hülya Öztürk, Özgür Geçgil görevlerini bıraktı. Yapılan açıklamalar, dar kadrolaşmaya, demokrasiyle bağdaşmayan davranışlara, eleştiriye tahammül edemeyen yönetim yapısına, dışlanmaya dair unsurlar taşıyordu.
Partinin Başakşehir’de kötüye gittiği konuşuluyor, tehlikeye işaret ediliyordu.
Avcı sultan, söylenenlere gülüp geçti.
Hafta sonu keyfini hiç eksik etmedi.
Telefonunu kapattı, ava gitti.
İlçe bitti, av fişeği bitmedi.
AVA GİDEN AVLANIR
31 Mart seçimlerinin, Bahçeşehir muhtarlık tarafını hatırlayalım.
İbrahim Dinç Güvercintepe’den gelmiş. Partinin ilçedeki en saygın isimleri Dinç’e ‘Adayımız sensin’ demiş. Avcı başkan; ‘Öteki muhtar adayı arkadaşlarımız da çıksın. Hep beraber mütalaa edelim. Gerekirse sandık koyalım. Sonucu beraber görelim’ manifestosu ilan etmiş. Hayati Çataltaş, İbrahim Dinç, Şükrü Kubilay Topçu, huzura çıkmış. Kendilerini anlatmış.
Seçime çok az süre var.
Avcının yanıtı herkesi şaşırtmış;
‘Sizi dinledik. Aranızda halledin.’
Bahçeşehir 2.Kısım Mahallesi muhtarlığı seçim sürecinde CHP’li oldukları bilinen 3 muhtar adayına da açık haksızlık yapılmıştır.
Adaylara sahip çıkılmamış, verilen sözler tutulmamış, kurumsal ciddiyetten uzak davranılmıştır.
Varılan sonucun faturası hala açıktadır.
GENÇLİK PARAMPARÇA
Siyasetin av sahnesine çevrildiği Başakşehir’de en ağır hasarlardan birisini gençlik almıştır. CHP Başakşehir Gençlik Kolları Başkanı Anıl Çeliker, bir organizasyonda plaket verme hadisesi yüzünden disiplin kuruluna sevk edilmiş, partiden ihracı istenmiştir.
İlçe yönetiminin büyük mahcubiyeti sayılacak süreçler, sinir harbini yükseltmiştir. İlçe yönetim kurulunu dahi ayrıştıran akış, örgütün moralini ve konsantrasyonunu olumsuz yönde etkilemiştir.
Gençlik komisyonu diye bir yapı kurduran avcı başkan, yangına kibrit suyuyla gitmiştir.
Gençlik örselenmiş, rencide edilmiş, değersizleştirilmiştir.
Av merakı, temas ettiği her yerin yaşam damarını kesmiştir.
ÖLMESİNLER EFENDİM
Örgüt cenazeleri, ölüm haberleri, kayıplar, avcı başkanın zorlama katılım sağladığı organizasyonlara dönüşmüştür.
Arka arkaya gelen vefat haberlerine ‘Off, yine mi ölüm! Ne kadar da sık ölüyorlar.’ gibi çocuksu duygular yükselten başkan, acemilikler serisine yenilerini eklemiştir.
MUHALEFETE GÖREV YOK
CHP Başakşehir ilçe örgütünde muhalefet cephesinde yer alan partililer, saha çalışma programlarına dahil edilmemiş, kendilerine tanımlı görev verilmemiştir. Zaten, çok dar olan insan kaynağı, bir kere daha rendelenmiş ve CHP’nin en çok ihtiyacı olan zamanlarda, örgüt bütünlüğü sağlanamamıştır.
Hal böyle olunca, seçimlerde sürekli mağlubiyetler yaşanmış, Kayaşehir’deki 92 sandığın 62’si boş kalmış, CHP zarara uğratılmıştır.
Avcı başkan, kendinden olmayanı öteki saymış, kindarlık ve nefret duygusunu çoğu zaman aşamamıştır.
DÜĞÜNLERDE TAKI TAKILIR
Bizzat görmediğim, ama partililer tarafından sıkça eleştirilen bir konu. İlçe başkanı düğünlerde takı takmıyor.
Düğün 14.00’te başlıyorsa, 12.30’da geliyor.
El sıkıyor, fotoğraf çektiriyor, gülümsüyor.
Ardından, programının yoğunluğunu bahane ederek, düğün dernek başlamadan salondan ayrılıyor.
Bir değil, iki değil, üç değil.
Eğer ihbarlar doğruysa, burada çok önemli bir eksiklik yaşandığını ve partinin prestij kaybına uğratıldığını düşünüyorum.
KONGREYİ YİNE TERK EDER Mİ?
Beyefendi 2015 yılında yapılan kongrede, Arda Engizek-Kadir Polat tarafında, Özgür Karabat’ın karşısındaydı. Yönetim kurulu ve il delege listesine ismi yazılmayınca, salonu terk ettiği ve kongrede oy kullanmadığı bilgisi var.
İtiraz gelmezse, bilgiyi doğru kabul edeceğiz.
Kongreyi yine terk eder mi? Bekleyip göreceğiz.
AKP’YLE BAŞ EDEMEYİZ
Av üstadının başına gelen seçim deneyimlerinde organizasyonu nasıl yönettiğini biliyoruz. ‘Az parayla ne yapabilirsek o’ mantığını tercih etme ve güçler dengesizliğinin arkasına sığınma güdüsüne şaşırıyoruz. Nedenini soruyoruz;
Yanıt beklendiği gibi geliyor;
‘Bütçe bazında AKP’yle baş edemeyiz. Paramız kadar etkinlik yaparız. Zaten kazanma ihtimalimizin az olduğu bir seçime niye asılalım ki?’
PARALAR NEDEN HARCANMADI?
31 Mart yerel seçimlerinde CHP Başakşehir belediye başkan adayı Abdülhadi Akmugan’dı. Elinden geleni yaptı.
Başakşehir’de İmamoğlu’na 105 bin oy kazandırarak, İstanbul seçimlerinin gizli kahramanlığına imza attı.
İlçe başkanı, seçim finansmanı noktasında cebinden tek kuruş harcamadığı gibi, Bülent Kerimoğlu gibi belediye başkanlarından gelen seçim desteği paralarını da Akmugan’ın çalışmalarına aktarmadı. Kasaya sakladı. Muhteşem faaliyetleri için kaynak stoku yarattı. Sahada gerçekleşen ziyaret ve toplantılarda kafe, lokanta, büfe gibi yerlerde yenilip içilen lahmacun, tost, çay, ayranların hesaplarıyla ilgilenmemesi tepki yarattı.
Faturalar hep belirli kişilerin ödeme vicdanına kaldı.
İmamoğlu’nun Maltepe mitingine katılım için orta bölgede bir mahalleden beş otobüs kaldırılacağı örgüte duyuruldu.
Sabah erken saatlerde toplanan partililer araçları bekledi.
Otobüsler gelmedi.
Başkanın telefonu yine çevrim dışıydı.
Öğlene doğru lütfetti.
Araçlar gelmeyecek, başınızın çaresine bakın dedi.
Bazı dernekler kendi parasıyla araçlar tuttu.
Diğer gruplar da, imkanlar ölçesinde geçici çözüm buldu.
Etkinlik bitip, mahalleye dönüldüğünde ilçe başkanı arandı.
Ödeme konusunda yardım istendi.
Avcı paşa sorunla zerre ilgilenmedi.
Çoğu geçim zorluğu çeken partililer binlerce lirayı cepten ödedi.
Herkes utandı, kader utanmadı.
12.MADDE KURNAZLIĞI
Gelelim yazımızın sonuna.
Kongrede mutlak başarı isteyen, kazanmaktan başka dua bilmeyen beyefendi, Ankara’ya giderek bol bol yeni üye kaydı yaptı.
12.maddeden temel alan işlemlere neden gerek duyduğu anlaşılamadı. Bilgiler, veriler, sistemler her detay elinde olan, diğer rakiplerine zırnık malumat koklatmayan başkanımız, 12.maddeden kaç kişiyi hanesine kattı?
Avcı başkan böyle bir yola neden saptı?
Daha 10 gün öncesine kadar hem genel merkezin adayı, hem Kaftancıoğlu’nun adayı, hem bölge milletvekillerinin adayı olarak lanse edilen, ablasının eski iş ilişkilerinden dolayı Bülent Kerimoğlu’ndan baba destekler gören arkadaşımız, 12.maddeden üye yapmakla neyi amaçladı?
SON YAKIN
Yaklaşan ilçe kongresinde kimin başkan adayı olacağı, kimin zafere ulaşacağı bizi hiç ilgilendirmiyor.
Mevcut ilçe başkanı yeniden seçilirse, yukarıda saydığım yanlışları, içinde bulduğu hataları bir daha tekrarlamaması gerekiyor.
Delegenin teveccühünü alırsa, tebrik eder, başarılar dileriz.
Örgüt ‘yeter artık’ derse, verilen mesajı önemseriz.
Siyaset ve basın ayrılmaz iki değerdir.
Herkesi görevine layık olmaya davet ederiz.
|