	Gündem

Anasayfa

Gündem

15 Haziran 2016 Çarşamba 17:27

Yorum Yap

Arkadaşına Gönder

Yazdır

zerparola,pazartüerk,bahçeşehir pazartürk, başakşehir belediyesi

PAZARTÜRK VURGUN YEDİ

Ve nihayet oldu. Bahçeşehir'in şirin, sıcak, sempatik, bilindik aile pazarı Pazartürk'ün ömrü doldu.
Konum itibarıyla konut, gayrimenkul ve emlak simsarlarının ilgi cennetinde bulunan Pazartürk arazisi, sonun başlangıcı anlamına gelen bozgun senaryosunun ilk adımlarıyla buluştu.

lexapro and weed

2003 senesinde Bahçeşehir Belediyesi zamanında hizmete sunulan, İstanbul'un cazip, güzide, havalı pazar projeleri arasında imaj değeri bulan, Mesa-Nurol-Süzer üçlüsünün satılamaz, bölümlere ayrılamaz, kısmen dahi farklı fonksiyon için yapılandırılamaz, amacı dışında kullanılamaz şerhleriyle tapuya kayıtlanan ve belediye yönetimine bırakılan Pazartürk, esnafların, vatandaşların, Bahçeşehir'li sivil toplum kuruluşlarının tüm karşı çıkışlarına rağmen yuvasından oldu.
Boğazköy mevkinin ulaşımı zor, cephesi soğuk, lokasyonu bozuk, villaları boş, yerleşimi cansız bölgesine atılan sözde yeni, maliyeti külfetli pazar organizasyonu, avm yi andıran estetik özürlü yapısıyla, cami kubbesi güzellemesine gönderme yapan çatı dizaynıyla, üvey evlat duygusunu yansıtan sevimsiz görüntü boyutuyla, karmaşık işleyişi ve düzensiz planıyla Bahçeşehir halkına atılan yeni bir hizmet kazığının halkası olarak yüreklere dokundu.
HESAP AYARLARI
Pazartürk esnafının büyük bölümü taşınma fikrine muhalif olduğunu aylar öncesinden beyan etmiş ve pazar yerinin aynı kalması, mevcut durumda iyileştirilmeler yapılarak sürecin korunması yönünde görüş belirtmişti. Pazartürk yönetimi ise Başakşehir Belediyesi ve kazanca dayalı aracı kurumlarla uyumlu hareket etmeyi tercihlemiş, İstanbul Pazarcılar Odası gibi sektörel platformlar durumu sahiplenmeyince gündemin kontrolü tamamen Mevlüt Uysal ile kurmaylarının eline geçmişti.
Mesa'dan 116 dönüm, Süzer'den 86 dönüm yeri piyasa rayiç değerlerinin çok üzerinde fiyatlarla satın alan belediye yönetimi, bu iki girişim için ödediği bedeli Pazartürk satışından elde etmeyi öngördüğü gelirle kapatmayı hedeflemiş ve 2014-2015 bütçe gelir kalemlerine Pazartürk maddesini ekleyerek niyetini net şekilde ifade etmişti.
Toplamda 37 dönüm olan Pazartürk arazisi için Kiptaş ile el sıkıştığı iddia edilen Mevlüt Uysal'ın tapudaki şerh pürüzünü çözmek adına Mesa ve Süzer'den güncelleme istediği ve yapılan iletişimlerin ardından bu amacına eriştiği öğrenilmişti.
Kırkbin metrekalik arazi üzerinde kapalı formata taşınan ve alışveriş merkezi kasvetini çağrıştıran yeni pazar alanı için iki farklı ihale açan, uygulama projelerini farklı firmaya, kapalı pazar yeri yapılması işi ihalesini farklı firmaya vererek toplamda 200 Milyon lira astronomik bir maliyete soyunan belediye yönetimi, Pazartürk'ün satışına kesin gözüyle bakmak gibi büyük bir hataya yön almış ve açılan karşı davaların sonrasında süre ertelemesine takılarak beklentilerini azaltmıştı. Hemen her fırsatta belediye kasasının gelir kalemleri azlığından bahsederek, gayrimenkul satmaktan başka çarelerinin olmadığını ileri süren Mevlüt Uysal, Şelale Park, Kiptaş Vaditepe, Sofa, Medipol'e verilmek istenen hizmet alanı fonksiyonlu parsel, Mavera ve Gölet'ten sonra yine zorlu bir açmaz çukurunun en derinine saplandı.

ESNAF ADALET MAĞDURU
Pazartürk'ün taşınmasını kesin koordinatlara bağlayan Başakşehir Belediyesi, 600 tahtaya yayılan yüzlerce esnafın kapalı pazar alanındaki yerleşim organizasyonu hakkında çok ölçülü bir yol izledi. Pazar esnafının taşınmaya yönelik haklı tepkisinden endişe eden ve örgütlü hareket etmesinden çekinen Mevlüt Uysal ve ekibi akıllara durgunluk, vicdanlara yorgunluk verecek taktiklerle adalet duygusunu örseledi.
Süreç harfi harfine şöyle işledi;
01-) Belediye yönetimi ile grup olarak görüşme talebi oluşturan esnaflara, ayrı ayrı randevu verildi. Toplu hareket bilincinin yayılmasının önüne geçen belediye yöneticileri, böylelikle olası bir direnci başlangıç aşamasında eritti. Görüşmelere bireysel inisiyatiflerle dahil olan esnaf, haklarının korunması konusunda yeterli baskıyı üretemedi.
02-) Başakşehir Belediyesi, tahta sahibi her esnaf için ayrı bir feragatname dilekçesi düzenledi. Feragatname içeriğinde, esnafların Pazartürk alanındaki haklarını terk ettiği, geçişle beraber yeni bir statü edindikleri ve gelecekte buna dair bir itiraz ya da dava yoluna gidilemeyeceği belirtildi. Feragatname şartlarını ağır bulan, hukuki haklarının çiğnendiği yönünde kanaat oluşturan ve dayatmaya razı olmayan kırka yakın esnaf feragatname imzalamayı reddetti ve kapalı pazar alanında yer rezervasyonu yaptırmak düşüncesinden vazgeçti.
03-) Esnaflar imzaladıkları iş protokolü ile belediyenin kendilerine pazar tahta yerini 25 yıllığına kullanıma verdiğini, 25 yıl sonra yeniden bir satış uygulamasına gidileceğini kabul etmiş oldu. Karşı çıkışlar karşısında sinirlenen Mevlüt Uysal, biz tapu vermiyoruz, sadece tezgah kurma hakkı veriyoruz sözleriyle kararlılığını yineledi.
04-) Pazartürk standlarında 3x3 toplamda 9 metrekare olan tahta ebatları kapalı pazar alanında 2.70x2.70 e geriledi.
Tahtaların ebatı 9 metrekareden 7.29 metrekareye indi. Toplamda altıyüz civarında olan tahta sayısı 900 sınırına erişti. Ekstradan çıkan üçyüz tahtanın Başakkent A.Ş başta olmak üzere, AKP ilçe yönetimine, mahalle teşkilatlarına ve AKP yandaşlarına tahsis edildiği bilgisi ortamı daha da gerginleştirdi.
05-) Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, zabıta birimlerine ve Pazartürk yönetimine verdiği talimatla bir esnafa en fazla iki kere teklif götürülmesini, bu süre içinde cevap alınamıyorsa üçüncü seferde mevcut anlaşmasının iptal edilmesini emretti. Psikolojik baskı altına alınan esnafların çoğu ne olduğunu anlamadan belediyenin öne sürdüğü tüm şartları kabul etmek yoluna gitti.
06-) Pazartürk esnafı, mevcut depozito parasını ve tahta ücretlerini geri almak şöyle dursun, kapalı pazar alanında yeniden tezgah açabilmek adına abartılı fark bedelleri ödedi. Tahta başı onbeş bin liralardan başlayan pazarlıklar adeta nefes kesti. Mevlüt Uysal'ın ''Teklifimizi kabul ederseniz edin, aksi halde tüm tahta satış yetkisini Başakkent A.Ş'ye veririz. Rayiç rakamlarını onlar belirler. Kat kat daha fazla para ödersiniz.'' çıkışı esnafı hayli tedirgin etti.
Yoğun görüşmelerin sonrasında, iki tahtası olan esnaf yaklaşık 11 bin lira, dört tahta sahibi esnaf 22 bin lira gibi ekstra masrafa girdi. Banka havalesi ile yapılan ödemelerin makbuzunu ibraz etmeyen esnafa yeni yer rezervasyonu ile ilgili işlem gerçekleştirilmedi. Vadeli ödeme seçeneğini kullanmak isteyenlere vade farkı ve faiz dayatması eklendi.
07-) Esnafların çoğu Pazartürk yönetiminde görevli Birol ve Çağla isimli yöneticilerin yer transferi sürecinde esnaf haklarını korumadığını, usulsüz yer ayarlamaları ve mükerrer rezervasyonlar yapıldığını, hukuksuz bir şekilde açıktan kazanç sağlanıldığını iddia etti. Konuyla ilgili görüşlerini almak istediğimiz Birol ve Çağla isimli iki yönetici sorularımızı yanıtlamayı reddetti. Sinirli ve agresif tavırları, durumun açıklığa kavuşmasına yönelik adımların şimdilik önünü kesti. Yıllardan beri zor koşullarda, ayaz yiyerek kar, kış, buz ortamında dahi tezgah açtıklarını vurgulayan esnaflar, Beykoz gibi uzak yerlerden gelip hizmet sunan esnafların bile korunmadığını, siyasi efektlerin eşliğinde bariz şekilde ayrımcılığa maruz kaldıklarını dile getirdi.

AVM KARAKTERLİ PAZAR İŞ YAPAR MI?
Doğal kent mobilyalarını umarsızca ortadan kaldıran, betonlaşma yolunda engel tanımayan ve her kapı aralığını Avm iştahıyla dolduran AKP zihniyeti, kapalı pazar alanları konseptiyle ikinci nesil Avm kuşağı yaratmanın keyfini sürüyor. Bahçeşehir'deki Prestige Mall, KC Çarşılar, Mavi Çarşı, Galleria, Bahçeşehir Ticaret Merkezi, komşu Sun Flower, Outland gibi projeler iş hacmi darlığından kan ağlarken, mevcut işyerleri sirkülasyon yetmezliğinden bir bir kapanırken, yakın çevredeki Akbatı AVYM, ünlü markaların donattığı alışveriş katlarını tek tek boşaltırken, ortaya sürülen kapalı pazar modeli, mantığı rantla kaplı, ömrü kısa, verimi kısır, değeri tartışılır yeni bir trendin sancılı örneğini simgeliyor.
Pazar noktasının bir sokak öteye taşınmasının bile iş potansiyelini çok olumsuz etkilediğini savunan pazar esnafı, yaşam akışının ortasında faaliyet veren, el arabalarıyla rahatlıkla gelinen aktif bir alandan, ulaşımı problemli, enerjisi şüpheli bir yere aktarılmalarının iş kapasitesini derinden sarsacağını ve maliyetleri karşılayamayacak bir çok esnafın devretmek için müşteri arayacağını düşünüyor. Kapalı pazar alanlarının ısıtma, klima, havalandırma gibi fonksiyonlarının Avm felsefesini öne çıkarması, erkek mescidi, kadın mescidi gibi din figürü yoğun ünitelerin bolca kullanılması, yıllardır alışılmış düzenin yeni baştan formatlanması Pazartürk'ün Başakpazar benzeri bir felç dönemi yaşayacağı fikrini destekliyor.
Boğazköy kapalı pazar alanı, ''Gelen gideni aratır'' sözünü temsil edercesine, Pazartürk ismine yakışmayan imar ayıbıyla Bahçeşehir'in kalbine hançer saplıyor.
Yürüyen merdivenleri, alışveriş arabalarını ve kabinleri modern pazar alanı özellikleri olarak halka tanıtan ve afişleri tıka basa çürük algıyla dolduran Başakşehir Belediyesi, sergilediği defolu düşünce ekseniyle sefil bir dramın pişkin ev sahibi karakterini üstleniyor.