CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, AKP’nin ekonomi politikalarını eleştiren ve yanlışlara dair derin analiz geliştiren bir açıklama yayınladı.
AKP’nin “sorunları bitirmenin değil, yoksulluğu sürdürülebilir hale getirmenin peşinde olduğunu ifade eden Karabat, ekonomide artan kayıt dışılığa dikkat çekti.
Açıklamanın başlıkları şöyleydi;
ENFLASYON DÜŞMÜYOR!
Türkiye yüksek enflasyon kıskacı altında.
Uzun vadede enflasyonun düşeceğine yönelik işaretler yok.
Enflasyon oranları belirli kesimler için servet transferi imkanı demek.
Halkın büyük kısmı enflasyon nedeniyle derin yoksulluğa gömülürken, küçük bir bölüm enflasyon ile servetine yeni servetler katıyor.
CARRY TRADE RİSKİ
AKP’nin Merkez Bankası rezervlerindeki artış ile övünüyor.
Ancak gelen sıcak para farklı tehlikeler barındırıyor.
Carry trade denilen faize gelen sıcak para ile rezervlerin arttığını bilmeyen yok.
En ufak risk anında bu fonlar arkasına bakmadan ülkeden çıkacak. Rezervler yeniden eksi dip seviyelere ulaşacak.
Çünkü katma değerle yaratılmıyor.
Emanet parayla kağıt üzerinde rezerv ayarlarıyla oynanıyor.
AKP KRİZİ ÇÖZEMEZ
AKP’nin yönetim anlayışı Türkiye’nin toparlanması önünde en büyük engel.
Hukukun üstünlüğü, demokratik hakların kullanılması, yatırım güvencesi, Anayasa’nın uygulanması, planlı üretim ve kalkınma planı gibi an konular kaos halinde.
Bu nedenle krizin bitmesi mümkün görünmüyor.
Devlet yönetiminde, ne hukuk alanında ne etik boyutta herhangi bir değere saygı gösterilmiyor.
TEMELLER SARSILIRKEN
Devletin kurumsallığı iyice sarsılmış durumda.
Cevdet Yılmaz ve Mehmet Şimşek’e sorarsanız, ekonomide dezenflasyon süreci başarılı şekilde devam ediyor.
Toparlanma sinyalleri geliyor.
Böyle bir durum tabii ki söz konusu değil.
Enflasyon oranlarında bir yıl öncesine göre tespit edilen gerileme baz etkisi kaynaklı.
Ne tüketicinin ne de yatırımcının ekonomiye güveni halen yok.
Türkiye maalesef dünyada yatırım yapılabilir ülkeler arasında yer almıyor.
Bu yıl bütün kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye’nin notunu artırmış olsa da, halen yatırım yapılabilir seviyenin çok altındayız.
Yabancılar yatırım için değil, faiz için buradalar.
SİSTEM NASIL ÇEVRİLİYOR
Peki, ülke ekonomisi nasıl çevriliyor?
Öncelikle sayıları tam olarak bilinmemekle birlikte, 10 milyon civarında olduğu tahmin edilen yabancılar, mülteciler sayesinde.
Mülteciler SGK kayıtları olmayan işlerde çalışıyorlar.
Bu insanların tükettikleri elektrikten, yedikleri yemeklere kadar bir katma değer yaratılıyor.
AKP yabancılar için Avrupa Birliği ve batı sermayesinden çeşitli fonlar alıyor.
İkincisi, vatandaşlarımızın da sigortasız işleri kabul etmesi durumu söz konusu.
İnsanlar kısa dönemli ek işler yapıyor.
Bunlar da kayıt dışı ekonomiyi besleyen unsurlardan birisi.
Üçüncü olarak da, vergiden kaçan işletmelerin sayısı da hızla artıyor.
Bu alandaki ranta göz yumuluyor.
ZULÜM POLİTİKASI
Rasyonel zemin diyen bakanımız ne yaptı?
Gitti KDV’yi yüzde 18’den yüzde 20’ye çıkardı.
Halka büyük yalanlar söyleniyor.
2025 yılında her şeyin daha iyi olacağı belirtiliyor.
Bu kafayla devam edildiği sürece Türkiye’nin nefes alması zor.
Atıl işsizlik oranı yüzde 27’ye ulaştı.
Her gün bir konkordato ve iflas haberi geliyor.
Bunlar daha da artacak.
Kriz çok daha derinleşmeden faiz indirimleri başlayacak. Böylece krizin etkileri ötelenmiş olacak.
Sonuç olarak;
Ülkede kaçak yaşamak, vergi kaçırmak, işçiyi sömürmek, fahiş fiyata mal satmak meşrulaştırılıyor.
Devlet yönetimi alarm veriyor.
Geleceğimiz ipotek altına alınıyor.