Bu yazı diğerlerinden daha uzun olacak.
Çünkü yılbaşından sonra, sözler, söylemler değil, icraatlar eylemler konuşulacak.
Belki de son kez yazıyoruz.
Belki de son kez sesleniyoruz.
Lütfen sabırla okuyun.
Lütfen bilincinize dokuyun.
PARSEL BAŞINA DÜŞEN AHLAK
2022 Ekim ayının üçüncü çeyreğinde Kudret Çelebi dostumuz aradı.
Şelale Villaları bölgesinde emsal artışı durumlarını aktardı.
Evvelinde fısıltı şeklinde gelen bilgilerle süreci gözlemler haldeydik.
O günden sonra ciddiyeti daha sıcak hissettik.
Altınbaş Kuyumculuk tüyosu vardı cebimizde.
Villaların bulunduğu yere proje peydahlama isteği kulaktan kalbe dolaşıyordu.
Bahçeşehir Tenis Kulübü dağıtılmadan önce kulüp üyelerinden sayısız haber akışı geliyordu.
Mehmet Kaban adı o zamanlardan beri kabusla eş değer görülüyordu.
Parsel başına düşen ahlak, metrekare başına düşen Dolar’la ölçülüyordu.
ŞEREFİN ÖZGÜL AĞIRLIĞI
Bir kısım duyarlı, bir tutam komşu tarafı, bolca muhalif 29 Ekim günü açık havada bir araya geldik.
Dosyanın başlıklarını süzdük, içeriği değerlendirdik.
Neler yapabiliriz konusu üzerine samimice eğildik.
Basın emekçisi olmamızın yanında, aktivist yönümüz alevlenmişti.
Haksızlığa karşı barikat olma sevdamız güncellenmişti.
Mücadele zamanıydı.
Emek her türlü zorluğu yenerdi.
Zaman ilerledikçe iletişim yoğunluğu ortalığı kasıp kavurmaya başladı.
Karşımızda Akp’nin inşaat baronu, leşçi bloğu durmuyordu sadece.
Selam verip aldığımız insanlara karşı bir itiraz başlıyordu.
Şerefin özgül ağırlığı yoktu.
Nasıl bir tecrübeyle donatıldığımız, neyle sınandığımız sonradan anlaşılıyordu.
SENSİN ÇÜRÜK
Toplantılar, evraklar, dokümanlar, uzmanlar, fikirler, saptamalar, planlar, tasarımlar, uygulamalar derken, karşı cephenin ne denli büyük haksızlığa, suça, ayıba ve işgale imza attığını net kavradık.
251/1 site başkanı, komite şefi çok sevdiği banknotları saçmaya başlamıştı.
Oturduğu, huzur bulduğu, anılar yoğurduğu evine ihanet edecek kadar niyeti karartmıştı.
Adı malum denetim firmasıyla tembihli bir anlaşma yapıldı.
Söz konusu denetim firması, inşaat sektörünün en şöhretlilerinden olan, betondan kentler kuran ailenin damat referansı ile gelmiş bir çözüm adresiydi.
İnsan oturduğu, maneviyatını, duygusunu emanet ettiği eve çürük der miydi?
Sensin çürük efendi.
SABOTAJ KOKUSU
Villalardan karot alan teknik ekip riskli yapı raporu onayı vererek sırtına büyük bir kambur yüklediğinin farkında değildi.
Patron parayı bastırmıştı.
Çürük raporları arka arkaya sıralanmıştı.
Şato gibi villaların, sırma gibi malikanelerin kentsel dönüşüme endekslenmesinden başka yol yoktu çünkü.
Hem Mehmet Kaban, hem karotçu firma şunu demek istiyordu;
--Emlak Bankası’nın projesiyle imal edilen villalar daha 30 yaşına gelmeden çürüğe çıkmıştır.
Emlak Bankası kim?
Günümüzün TOKİ’si.
Yani devlet.
Mehmet Kaban ve işbirlikçileri devleti suçluyordu.
Devletin güvenli yapı üretmediğini, villaların genç yaşta tükendiğini, oturulamaz hale geldiğini savunuyordu.
Oysa aynı villalara 45-50 bin lira aylık kira bedeli ödeyenler vardı.
Villa içinde yaşayanlar bu tehlikeli hali hiç mi anlayamamıştı?
Saflık kime kalmıştı?
Kurnazlığın diploması var mıydı?
NUROL İNŞAATI İTİBARSIZLAŞTIRMAK
--Emlak Bankası,
Bahçeşehir Şelale Villaları bölgesi,
251 Ada 1 Parsel’deki B tipi C tipi villaları kime ihale etmişti?
Nurol İnşaat firmasına.
Mehmet Kaban ve gölge kabinesi diyordu ki;
‘’1966 yılında kurulan, alanında lider konumunda bulunan
Nurol Şirketler Topluluğu sorumluluğunda üretilen 251 Ada 1 Parsel’deki villalar kalitesizdir.
Bizler kandırıldık.
Ayıplı mal satın aldık.
Nurol İnşaat ve Ticaret A.Ş. uluslararası genel müteahhitlik firması olsa da, büyük çaplı ve yüksek teknoloji ürünü birçok uluslararası projeye adını yazdırsa da, bizim villaları beceremedi.
Suudi Arabistan Krallığı’na, Rusya Federasyonu’na ve Bağımsız Devletler Topluluğu üyesi ülkelere onlarca iş yapmış olması,
Türkmenistan’ı baştan kurması, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde projeler geliştirmesi, Türkiye'nin önde gelen üstyapı ve altyapı yatırımları işlerini üstlenmesi, 10.000’i aşkın teknik ve idari personel istihdam etmesi, güçlü makine-ekipman parkı ve finansman temin kabiliyetlerine paralel olarak üç kıtada 15 ülkeye yayılması, 35'e yakın bağlı şirket ve ortaklıktan oluşması,
10 Milyar ABD Doları ödenmiş sermayesi bulunması bizi hiç ilgilendirmez.
Tapusu benim olmayan villam çürük arkadaş.
Komşularımın ki de çürük.
Riskli yapıda oturmaktan korkuyoruz.
Değil Nurol, değil devlet, feriştahı gelse 251 Ada 1 Parsel, güvensizdir, tehlikelidir, risk içermektedir.
Mağduruz, ilan ediyoruz.’’
Mehmet Kaban ve saz arkadaşları aynen böyle diyordu.
84 milyonluk ülkede bu saçmalığa sadece 14 villa maliki ve yandaş zincirler inanıyordu.
Kim kendini ne sanıyordu?
Kim ateşle oynuyordu?
Aşçıoğlu İnşaat, böylesine kaotik, böylesine gölgeli, böylesine şaibeli bir projenin tarafı olmayı gerçekten istiyor muydu?
SAHİBİNDEN SATILIK ŞEHİR
Gelelim kilit noktaya.
Biz şimdiye dek Mehmet Kaban’ı sadece 251 Ada 1 Parsel’le ilgili yönetici, yetkili olarak biliyorduk.
Meğerse 72 yaşındaki iş insanı, Akp tayfası ile oturup Bahçeşehir kent haritasını masanın üzerine yatırmış.
Akp ekibi demiş ki, bak Mehmet Kaban;
‘’Senin parselin şöyle böyle.
Biz senin oradaki emsali bir yerlere dağıttık, ama ses etme.
Sen de 1.5 emsal görünüyor mu?
Piyango de, başka topa girme.
Sizin parselin ardından şu, şu, şu parsellerde de aynı pozisyonu alalım. Aracı ol. Oranın yöneticileri ile görüş.
Köprü vazifesini üstlen.
Biz de sana hem daha fazla daire yapmanın yolunu açalım, hem de danışmanlık ücreti tanımlayalım.
251 Ada 1 Parsel bizim için milat olsun.
13 senede başaramadıklarımız, Mehmet Kaban sayesinde anlam bulsun.
Sahibinden satılık şehir tabelasını kentin göbeğine asalım.
Keyfimize bakalım.
500 konuta Arap'lar geliversin canım, ne çıkar.
1500 konutu da Ortadoğu'ya pazarlarız.
Win to win yaparız.
Allah bereket versin.
Selamun aleyküm.
Hamdolsun.
Çok şükür.
CHP VE BADER’E DÜŞEN SORUMLULUK
Sahtekarın merhameti, saflığın katsayısına göre belirlenirmiş.
Madem bu mevzuyla ilgili eylem öncesi son yazımız, içimizde gram duygu saklamayalım.
Dökelim dökülelim.
CHP, Mehmet Kaban denilen şahsiyeti vakit geçirmeden partiden ihraç etmelidir.
Adı geçen şahsiyet, Atatürk’ün kurduğu siyasi yapıya, geleneğe kültüre, ilke ve değerlere uygun olmayan hal ve hareketlerinde ısrarcıdır, hırsına boyun eğmektedir.
CHP’nin kurumsal kalitesine gölge düşürmektedir.
BADER Bahçeşehirliler Derneği, acilen yönetim kurulunu toplamalı, gelinen noktada kimlerin sorumluluğu olduğunu göz önünde bulundurmalı ve Kaban’ı zaman yitirmeksizin bünyeden uzaklaştırmalıdır.
Bu düşünceler kişisel tavsiye niteliğindedir.
Çünkü, Mehmet Kaban’ın bundan böyle ne CHP ile ilgili bir organizasyona, ne Bader ile alakalı bir programa katılma şansı kalmamıştır.
Samimiyet sıkıntısını aşmanın başka yolu bulunmamaktadır.
01 Ocak 2023 itibarı ile filmin galası başlayacaktır.
Hukuk çarşısında tezgah ararken mücadeleden uzaklaşanlar, içinde kara kederler biriktirmekten öte yol alamayacaktır.
Yüreğindeki temizlikle kenti savunanlar, rantın yaşam alanlarına boca edilmesine razı olmayacak, elbet kazanacaktır.
Artık, hiç kimse yaşadığı yerde paşa rahatlığıyla oturamayacaktır.
Mücadelenin her iki tarafı da bolca üşüyecek, sinir potansiyeliyle test edilecek, ortaya sağlam emek ve çaba koyanlar kesinlikle yenilmeyecektir.
Fiyaskosu cebinde olanlar ne bu gün, ne yarın asla gülmeyecektir.