.
 

Köşe Yazarları
  Yorum Yap     Arkadaşına Gönder     Yazdır
     

ÇILGIN PROJE KANAL İSTANBUL

SERDAR BAYRAKTAR

viagra cena apoteka

viagra generika online

  Karadeniz ve Marmara'yı yapay bir boğazla birbirine bağlama fikri 16. yüzyıldan bu yana bir çok kez gündeme gelmiştir. 1500'lü yıllarda Osmanlı Devleti'nin hayata geçirmeyi planladığı 3 büyük projeden biri Sakarya Nehri ve Sapanca Gölü'nü Karadeniz ve Marmara'ya bağlamaktı. 1550 yılında Kanuni Sultan Süleyman döneminde, Mimar Sinan ve Nicola Parisi tarafından hazırlıklara başlanmasına rağmen savaşlardan dolayı bu projenin hayata geçmesi iptal edildi.

 1994 yılında Bülent Ecevit İstanbul’un Avrupa yakasında Karadeniz’le Marmara arasında bir kanal açılmasını önermişti. Proje "Boğaz ve DSP’nin Kanal Projesi" ismiyle DSP'nin seçim broşürlerinde yer almıştı.

 Ve sonra, Sayın Başbakan açıklama yaptı;

 - "Bu proje bir kültür, konut, istihdam projesidir. En önemlisi de çevre projesidir." dedi.

 -"Karadeniz’le Marmara Denizi arasına 45 – 50 km uzunluğunda bir kanal yapıyoruz.
İstanbul’umuza ‘Kanal İstanbul’u kazandırıyoruz." dedi.

 - "Kanalın su derinliği yaklaşık 25 metre, su yüzeyinde genişlik 145 -150 metre civarında olacak." dedi.

 - "Boğaz trafiğini rahatlatacak, riski azaltacak. İstanbul Boğazı’ndan yılda 4 milyon ton LPG, 3 milyon ton kimyasal madde, 139 milyon ton petrol taşınıyor." dedi.

 O günden bu yana güzergaha ilişkin çok sayıda dedikodu çıktı, Silivri, çatalca, Haliç'in Karadeniz'e doğru devam ettirilmesi dahil bir çok kanal güzergahı dile getirildi. Bazı bölgelerdeki gayrimenkul fiyatlarında önemli hareketler oldu, hatta Silivri ve çatalca'da dönümü 20 bin liraya satılan tarlaların fiyatı 900 bin liraya fırladı.

 Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun, 16.05.2012 tarihinde kabul edilerek, 31.05.2012 tarihli Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Bu kanunun verdiği yetki ile yapılan ilk uygulamalardan biri olarak; 13.08.2012 tarih ve 2012/3573 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Küçükçekmece Gölü, Başakşehir'in önemli bir bölümü ve Arnavutköy ilçe sınırlarında büyük bir alan, "Rezerv Yapı Alanı" olarak belirlendi. Bölgede Kayaşehir'de TOKİ tarafından inşa edilmiş ve edilmekte olan 65.000 konut ve Kiptaş tarafından tamamlanmış bir çok proje bulunmakta. İlk kararda Şahintepe, Güvercintepe ve Bahçeşehir kapsam alanında değilken, bu bölgeler daha sonra alınan kararlarla rezerv yapı alanları kapsamına eklendiler.

 İstanbul'un eşyükselti haritasına baktığımızda Küçükçekmece Gölü, Sazlıdere Baraj Gölü ve Durusu Baraj Gölü'nün doğu bölümünün hazır bir kanal güzergahı oluşturduğunu ve bu hattın en az kazı, taşıma ve dolgu gerektirecek hat olduğunu görüyoruz.

 Küçülçekmece Gölü'nün aksine, gerek Sazlıdere Baraj Gölü gerekse Durusu Baraj Gölü halen temiz su rezervuarı olarak kullanılmaktadır. Havzalarından her yıl, 50 milyon metreküp yağmur suyu Sazlıdere Baraj Gölünde, 160 milyon m3 yağmur suyu da Terkos Baraj Gölü'nde toplanmaktadır.

 Güzergahın Küçükçekmece, Sazlıdere Barajı ve Terkos Baraj Gölü olması durumunda özellikle Sazlıdere ve Terkos Göllerinde, göllerin geçiş için gerekli olmayan kısımları bentlerle ayrılacaktır. Bu kısımlar yağmur suyu toplamaya devam edecek ancak Terkos'tan 15-20 milyon m3,  Sazlıdere Barajı'ndan ise 40-45 milyon m3 su toplama kapasitesinden vazgeçilmesi gerekecektir. İstanbul'un toplam 850 milyon m3 su toplama kapasitesinin % 7 sinden vazgeçilmiş olacaktır.

 İSTANBUL BOĞAZI

 Karadeniz ve Akdeniz seviye ve tuz bakımından farklı olduğu için söz konusu iki deniz arasında İstanbul Boğazı’nda birbirlerine ters yönde ilerleyen altlı üstlü iki tabakalı akıntı sisteminin olduğu görülmekte olup zaman zaman hızı saatte 13-14 km/saate ulaşmaktadır. Yüzey ve dip akıntıların dinamik etkileri birbirinden farklı olup dip akıntısının temel etkeni Ege Denizi ile Karadeniz arasındaki su yoğunluğu farkı iken, yüzey akıntılarının ana etkeni söz konusu iki deniz arasındaki su düzeyinin farklı olmasıdır. İstanbul Boğazı’nda az tuzlu ve yoğun olan yüzey suları, Karadeniz’den Ege Denizi’ne doğru akarken; çok tuzlu, yoğun ve deniz yüzeyinin yaklaşık 10 m. altında bulunan dip suları, tam ters yönde Karadeniz’e doğru ilerler. Karadeniz'in su seviyesi

 
Yorumlar
Yorum Yap






Bu habere henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yap'a tıklayarak ilk yorumu sen yapabilirsin.









 
 
 
KÖŞE YAZARLARI
İbrahim Dinç
Selfie Siyasetçileri
Erol Turan
Eğitimde Küba Farkı
Esat Korkmaz
Pandora’nın Kutusu
Ebru Öztürk
Kuruluştan Yükselişe
Şirvan Yücel
Merak Dedikleri
Hakan Zat
Muhalefet Meclis Üyeliği Ve Önemi
POPÜLER HABERLER
SOĞUK HAVALARA ...
TECRİT İNSANLIK...
ŞELALE’DE GİZLİ...
DEVRİMCİ BOYUN ...
(Miracın Kutlu ...
EPİLEPSİ FARKIN...
KENT ASALAKLARI
MERAK DEDİKLERİ
TÜRK DİLİNE AÇI...
Tümü
SON HABERLER
PANDORA’NIN KUT...
SELFİE SİYASETÇ...
KURULUŞTAN YÜKS...
BİR ŞAH OLSAM
Tümü
Haber bilgisinin gönderileceği e-posta adresini giriniz.
  Gönder  
 
  İptal  
 
 
rss facebook  Twitter

Gündem | E - Gazete | Köşe Yazarları | Vip Röportaj | Referanslar | Bize Ulaşın
ANASAYFA | FOTO GALERİ | VİDEOLAR | ANKETLER | KÜNYE | SİTENE EKLE | İLETİŞİM


Pikare 2024
Yeniliklerden Haberdar Olmak İçin
Valid CSS! Valid XHTML 1.0 Transitional