Bahçeşehir Gelişim Akademisi Aziz Nesin Vakfı Gönüllüleri. Hepsi Bahçeşehir'li. Hepsi yüksek eğitimli, kariyer sahibi ve nitelikli. Her biri örnek anne, her biri yurtsever, her biri laik, aydınlık Türkiye'nin zarif neferi, her biri cumhuriyetçi. Varoluş hikayeleri, ortak duygu filizleri ve çağdaş temelli proje dinamikleri bir yılı geride bırakmış.
|
Ondört ileri genç kız yanyana toplanmış ve bu büyük davanın, onurlu sorumluluğuna eşsiz heyecanlarla inanmış.
Zaman ilerledikçe gelişmiş platformları. Hacimlenmiş, neşelenmiş.
Ön koşulsuz dayanışma ruhu ve beraber olmanın sonsuz gururu faaliyetlerindeki enerjiyi zirveye kenetlemiş.
Tam bir yıl soluksuz çalışmışlar.
İş üretmişler, proje yönetmişler, eylem geliştirmişler.
Beyler de katılmış büyük coşkuyla bezenmiş vefakar yürüyüşe.
Elele olmuşlar, omuz omuza durmuşlar, o hedefe inanmışlar.
Aziz Nesin Vakfı Matematik Köyü'ne bir sınıf bağışlamak için gereken finans kaynağını yaratmak adına dört koldan emeğe soyunmuşlar.
Verdikleri söze motivasyon, koştukları finale konsantrasyon katmışlar.
Ve başarmışlar.
Geçtiğimiz sene 7000 öğrencinin eğitim yuvası olarak bilim donandığı Aziz Nesin Vakfı Matematik Köyü'nde daha fazla öğrenci eğitim şansı yakalayabilsin diye hayallerine sarılmışlar.
Vakfın bir sınıf imalatı için belirlediği 50 bin lirayı elbirliğiyle toparlamışlar ve cumhuriyet çocuklarının eğitimi adına vakfa sunmuşlar.
Bu müthiş emek örneğinin saygıdeğer temsilcileri ile 07 Mayıs Cumartesi günü Aziz Nesin Vakfı Geleneksel Bahar Şenliği gününde bir araya geldik.
Platformun sözcüsü Perihan Bilgen Duran ile büyülü masalın gerçek hikayelerini resmettik.
Büyük yürüyüşünüzün altın tohumları nasıl ekildi Perihan Hanım?
Bahçeşehir Gelişim Akademisi Aziz Nesin Vakfı Gönüllüleri, adından anlaşılacağı gibi tamamen gönüllülük esasından temel alan bir duygu hareketi olarak şekillendi. Yaşları 45-50 ortalamasında olan 14 ileri genç kız arkadaşımızla yan yana geldik. Çoğumuz Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği bünyesinden, Gelişim Akademisi ailesinden ve diğer sivil toplum kuruluşu bileşenlerinden birbirimizi tanıyorduk. Ortaklaşan bir yol üzerinde neler üretebileceğimizi, neler başarabileceğimizi tartıştık. Her birimiz, yaşamın aktif tarafında yer alan, pes etmeye alışık olmayan, iddia sahibi, hedeflere inanan çalışkan insanlardık. Bu ülkenin çok önemli değerli vardır. Mustafa Kemal Atatürk, Türkan Saylan, Aziz Nesin gibi.
Aziz Nesin Vakfı'nın çalışmalarını biliyor, destekliyor ve önemsiyorduk. Vakıf yöneticileri ile iletişim kurup Nesin Matematik Köyü'ne sınıf yaptırma düşüncemizi kendileriyle paylaştık.
Çok memnun oldular ve projenin amacına ulaşmasına yönelik hedef koydular. Bir yılımız vardı ve 50 bin lira finans havuzu sağlanmalıydı.
Tüm heyecanlarımızı, iştahımızı, çalışma aşkımızı üst üste koyduk, yola koyulduk.
Bugün burada, amacına ulaşmış, gururlu, onurlu ve mutlu gönüllüler topluluğuyla sohbet ediyorsunuz.
Proje başlıklarınız nasıl oluştu?
Yaşamın içinden gelen, insanların hayatına doğrudan temas eden, toplumu ilgilendiren projeler bütünü diyebiliriz aslında. Türküler hayatımızın rengi dedik. Dört arkadaşımızın, Aliye Şimşek, Beyhan Keçeci, Aydan Çelebi, Nergis Uygur’un yoğun çabasıyla halk müziği koromuz kuruldu, müzikli yemek organizasyonları gerçekleştirildi.Tiyatro ekiplerimiz oluştu.Filiz Küpçü, Figen Çalışkan, Cemile Akbulut projeyi yürüttüler. Mega hafıza, hızlı okuma projemizi Zeynep Kaykayoğlu üstlendi.Stresle baş etme ve nefes eğitimlerini Füsun Doyuran gerçekleşti. İstanbul'da yaşamak değil, İstanbul'u yaşamak sloganıyla yola çıktık bu projede Nilgün Pırlanta, Pınar Kayalar, Aynil İzmit görev aldı.Ziyaretler, kültür turları, geziler yoluyla tarih bilgisi derinliğimizi genişlettik. Sanata, duygulara hitap eden fiziksel biçimlerin niteliklerine karşı duyarlı kalmak ve beğeni düzeyimizi yükseltmek için sanatsal etkinlikler projemizi Gülseren Bayraktar yürüttü.Takım arkadaşlarımla gurur duyuyorum, hepsini ayrı ayrı kutluyorum.
Bütün kıymetli dostlarımız mücadelemize alın teri, yüce gönüllülük ve samimiyet kattı.
Yönetim kurulu diye tanımladığımız ondört kişilik bir ekip yaratıldı. Vakıf ya da dernek yapısında olmadığımız için platformun işleyişi özverili çalışma, gönüllülük ve koşulsuz çaba felsefesiyle kanatlandı.Bazı aktivitelerimize eşli olarak iştirak etmeye başladık. Paydaşlarımız arttı, gücümüz çoğaldı. Nesin Matematik Köyü'ne sınıf yaptırma niyetimiz ideale dönüşmüştü. Biz bunu yapı ustası hikayesine benzetiyoruz. Birinci usta, ekmek, ikinci usta tuğla, üçüncü usta katedral inşaatını sırtlandı. Yani herkesin kendi yeteneklerine göre ortaya koyduğu emeğin toplam değeri geldiğimiz büyük sonucu yarattı.
Bir yıl kesintisiz olarak çok sıkı çalıştık. Bağışçılarımızla beraber, amaç edindiğimiz noktaya ulaştık. İnandık ve başardık.
Neden Nesin Matematik Köyü?
Nesin Matematik Köyü'nden bir önceki sene 7000 öğrenci geçti. Ben emekli öğretmenim. Bize göre bu potansiyel Türkiye eğitim dünyası için büyük bir devrim hamlesidir. Dünyada bir ilk. Buram buram zeka saçan çocuklar, matematiğe, bilime, gelişime, öğrenmeye duydukları sevgiyi, kuşandıkları hevesi uygulama imkanı buluyorlar. Özel okullardan, devlet okullarından yüzlerce pırlanta çocuk Nesin Matematik Köyü'ne kamp yapmak için götürülüyor. Hem eğitime, hem de turizme büyük bir altın bilezik yüklemesi. Gelen turistler özel odalarda kalıyor. Kütük evler, butik, sevimli yemekhaneler, bambaşka bir dünya. Boş olan odalar turizmciler tarafından değerlendiriliyor. Ali Nesin, kendisi de ders veriyor.
Nesin Matematik Köyü'nde yetişen çocuklar Hollanda'da düzenlenen matematik olimpiyatlarına katılıyorlar ve çok başarılı oluyorlar. Tüm zamanlar matematik.
Lüksün hiç olmadığı bir ortamda matematik soluyan süper öğrenciler. Neden Nesin Matematik Köyü sorusuna verliebilecek yanıtların bir kısmı bunlar.
Bir sonraki hedefimiz kimin evladıdır, nereden gelmiştir sorularına takılmadan Nesin Felsefe Köyü'ne, Nesin Sanat Köyü'ne yeni yeni sınıflar açabilmektir.
Platform üyelerinizin ortak özellikleri neler sizce?
Geldiğimiz nokta itibarıyla gönül bağı ile birbirine kenetlenmiş 250 kişilik bir grubuz.
Çoğumuz akademik hayatını tamamlamış ileri genç kızlarız. Bireysel kariyerlerimiz aslında çok yüksek elementlerden oluşuyor.
Öğretmen, mimar, avukat, doktor, mühendis, işletmeci, yönetici kadınlar bünyemizde.
Benim yapacaklarım daha bitmedi mantığıyla davranan insanlarız. Bizimle aynı düşünce eksenini paylaştığına inanan dostlarımızın katılımına açığız. Hepimiz Bahçeşehir sakiniyiz.
Birbirimizi ve ailelerimizi tanır haldeyiz. Bu ülkede çağdaşlık yönünde bir şeyler değişecekse, bunu biz kadınlar yapacağız. Bahçeşehir'li hanımlarımızın aksiyonumuza duyduğu ilgi ve güven imrendiriyor. Eğitimli insanların girişimleri ile yükselen projelere imza koyuyoruz. Yolumuzda ilerlerken kişisel sorunlarımıza asla yaslanmıyoruz. Yeni ameliyat oldum çalışmalara katılamayacağım, trafik çok yoğun yetişmeyi başaramayacağım, yorgunum, hastayım gibi gerekçelerle ilgilenmiyoruz.
İdolümüz Türkan Saylan hanımefendi ve onun öğretileridir.
Türkan hocamız ''Her eğitimli kadının bu cumhuriyete bir borcu var.'' der. Bu borcun mutlaka ödenmesi gerekir.
Sınıf bağışınız bu yöndeki katkılar arasında bir ilk oldu. Bu onur ne hissettiriyor?
Evet. Sanırım bir gönüllülük hareketinin öncülüğünde aşamaları tamamlanan ve sonuca ulaştırılan ilk sınıf bağışı hareketi biziz. Bu onur, gurur, mutluluk anlatılamaz. Çok keyifli ve heyecanlıyız. Yaşadığımız noktaya erişebilmek için gerçekten olağanüstü emekler verildi. Finans havuzlarımız yapılandırılırken, projemize inanan onlarca güzel yürek inanılmaz destekler sergiledi. Müzik eğitimlerimizde iki konservatuar kurmuş Ali Özdolap hocamız, tarih derslerinde yazar ve fotoğraf sanatçısı Ömer Kokal hocamız, mega hafıza,hızlı okuma Işıl Topsakal, farkındalık, kişisel gelişim programlarında Doc.Dr.Şule Kaya ve NLP kurucusu Perihan Şendemir hocamız gibi çok çok saygıdeğer eğitmenlerimizden müthiş beslendik. Hem dağarcığımızı hacimlendirdik, hem de aktivite sahamızı genişlettik.
Derslere katılan gönüllülerimiz, etkinlik için ödedikleri bedellerin yanında, bağış şeklinde katkı refleksleri oluşturdular. Çoğu zaman bir arada bulunan, motivasyonu parlak bir ekibimiz var. Takım arkadaşlarımızın her biri çok özel, çok değerli. Eğitim dönemlerimiz Kasım-Nisan arası. Etkinlik programlarımız haftanın yedi gününü dolduruyor.
Her projeyi yöneten proje sorumlularımız var. Sayın Ali Nesin, bu yıl Şubat ayında düzenlediğimiz bir yemekli toplantıya katılmıştı. Yürek köprüsü ile birbirine bu kadar bağlı bayanı yan yana görünce çok gururlandı. Siz kafanıza koyduğunuz her şeyi yaparsınız diyerek bizlere duyduğu güveni anlattı.
İşimizin sırrı karşılıklı güven ve sevgi. Önümüzdeki iki yılın planları şimdiden belli.
Vakıflaşmayı ya da dernekleşmeyi kesinlikle düşünmüyoruz. Düşünen, bilim yolunda ilerleyen, üreten çocuklar yetişsin istiyoruz.
Dün 06 Mayıs üç fidanımızı yitirdiğimiz günün yıldönümüydü.
Artık Mayıs zamanlarında fidanlarımız gitmemeli, aksine yeni fidanlar ekilmeli, büyümeli, yeşermeli diyoruz.
Mevlana, ''Orman istiyorsan, fidan dik'' sözüyle aslında çok şey anlatıyor.
07 Mayıs, taze fidanların yetişmeye, boy vermeye, serpilmeye başladığı gün olsun.
Yönümüz cumhuriyet, gönlümüz Atatürk sevgisi ve ilkeleriyle dolsun.
|