CHP Parti Meclisi üyesi, İstanbul 3.Bölge milletvekili, TBMM Avrupa Birliği Komisyonu üyesi Özgür Karabat, Türkiye ile A.B arasındaki ilişkileri değerlendirdi.
Son dönemde yaşanan siyasi süreçler, dış politikaya dayalı yanlış kararlar, bölgesel temelde ortaya çıkan kriz ve sonuçlar detaylı şekilde analiz edildi.
Karabat'ın açıklamaları şöyleydi;
TÜRKİYE LİGDEN DÜŞTÜ.
Avrupa Birliği ile ilişkileri giderek mülteciler sorununa indirgenen Türkiye, üyelik müzakereleri devam ederken AB’nin genişleme stratejisinden bir adım daha geriye düştü.
Yakın zamana kadar Balkan ülkeleri ve AB’ye aday ülkelerle aynı kategoride yer alan Türkiye, katılım hedefi olmayan Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri sınıfına düşürüldü.
İLİŞKİLER MÜLTECİLER SORUNUNA İNDİRGENDİ
AB ilişkileri açısından gelinen nokta çok üzücü seviyede.
AB’nin üyelik sürecimize ilişkin tutarsız adımlara bir yenisi daha eklendi. Ülkemizin kağıt üstünde hala aday ülkeler kategorisinde yer alıyor. AB ile ilişkileri mülteciler meselesine indirgeyen hükümet açısından tam bir fiyaskoyu ifade ediyor.
AVRUPA BİRLİĞİ MUHAFAZAKÂRLAŞIYOR
Uzun zamandır Türkiye-AB ilişkilerinin kriz halinde. söyleyen Ülkemizdeki muhafazakârlaşma eğilimi kadar, AB’de de ciddi bir muhafazakar eğilim gelişti.
Krizle derinleşen bu eğilimler, ülkemizin üyelik müzakereleri sürecine olumsuz yansımaya devam ediyor.
Üyelik süreci fiili olarak dondurulmuş durumda.
Bunun doğal sonucu olarak, Türkiye’ye karşı tutumların sertleştiğine tanık olmaktayız.
AKP’YE SERT MESAJ
Atılan son adım, Türkiye’nin 10 yıllık AB sürecinin bir dışavurumudur. Türkiye’nin AB üyelik hedefi olamayan ülkeler kategorisinde gösterilmesi, ülkemiz konusunda yaratılan algının somut halidir. Diğer yandan AKP hükümetine verilen sert bir mesajdır.
Hükümetin yoğun diplomatik çabasına rağmen alınan bu karar, kendini öteden beri AB liginde gören çağdaş Türkiye Cumhuriyeti açısından kabul edilemez.
TÜRKİYE BU KALIBA SIĞMAZ!
Ülkemiz demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü değerlerinden kopmadan AB’nin ve Avrupa’nın bir parçası olmaya devam edecek. Masa başında alınan kararlarla ülkemize kimse yön çizmeye çalışmasın.
Onlar kabul etse de, etmese de Atatürk’ün ilke ve devrimleri ışığında Türkiye Avrupa’nın en önemli ve güçlü ülkelerinden biri olmaya, çağdaş medeniyetler seviyesi hedefine kararlılıkla yürümeye devam edecektir.