tadalafil generico prezzo
cialis generico
Abdullah İbn ömer (r.a.), Rasûlullah’ın (s.a.s.) Hasan ve Hüseyin için:
“Bunlar benim dünya reyhanlarım!” dediğini nakleder: [1]
Abdullah (r.a.), bunları aktarırken Allah Rasûlü (s.a.s.)’nün kucakladığı, omzunda taşıdığı, bağrına bastığı ve:
“Onlara benim dünya reyhanlarım!” dediği Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’e o günlerde reva görülen davranışlara nefretini de ifade eder.
İnsan, İslâmî ahlâk güzelliğine erince ne kadar faziletli, insanlıktan çıkınca ne kadar dehşetlidir...
Bir başka sevgi ifadesi:
Ya’lâ İbn Mürra (r.a.) Allah Rasûlü (s.a.s.) ile birlikte bir yemek davetine katılmak için yola çıktıklarını anlatıyor ve şöyle devam ediyor:
"Sokakta oynayan Hüseyin ile karşılaştık. Allah Rasûlü (s.a.s.) yanında yer alan sahabelerin arasından öne çıktı. İki kolunu yana açmıştı. çocuk oradan oraya kaçmaya başladı. Allah Rasûlü (s.a.s.) onu yakalayıncaya kadar kovalayıp güldürdü. Sonunda yakaladı. Kolunun birini çenesinin altından geçirerek, diğerini ensesine attırarak kendini kucaklattırdı, onu öptü ve:
“Hüseyin bendendir, ben de Hüseyin’den. Hüseyin’i seveni Allah da sevsin. Hüseyin, torunlardan güzel bir torundur.” [2]
Yaşanan bu hatıradaki tabiliğe ve güzelliğe dikkat ediniz. Allah Rasûlü kucağını açmış torununun peşinde koşuyor. Küçük Hüseyin sevgi dolu dakikaları çoğaltmak için gülücükler kopararak dedesinden kaçıyor. Sonunda yakalanmak ve sevilmek için kaçıyor
çevrelerinde yer alan sahabelerin önünde dede, torun kucaklaşıyor ve Allah Rasûlü’nün dilinden sevgi ve dua dökülüyor. Bu güzelliğin kendisi bizlere çok şey anlatıyor...
Şefkat ve merhamet
Şimdi zikredeceğimiz hadis-i şerif ise birçok kişi tarafından bilinen ve dillerde dolaşan bir hadistir. Bu hadiste hem Rasûlullah’ın (s.a.s.) çocuklara olan sevgisi, hem de cahiliyeden gelen anlayış karşılıklı sergilenmekte, bize İslâm öncesinin anlayışı hakkında belli oranda fikir vermektedir:
Yaşanan hadiseyi Ebû Hureyre (r.a.) anlatıyor:
“Temim kabilesinden Akra İbn Hâbis Rasûlullah’ın (s.a.s.) yanında otururken Efendimiz Hasan’ı öptü.
Akra: Benim on çocuğum var; ben onlardan hiçbirini öpmedim” dedi. Bu söz üzerine Rasûlullah (s.a.s.) Efendimiz önce ona baktı, sonra:
“Merhamet etmeyene merhamet edilmez” buyurdu. [3]
Buna benzer bir rivayet de Hz. Âişe validemizden gelir. O şöyle anlatır:
“Bir Arabî Rasûlullah’ın (s.a.s.) yanına gelmişti.
“Siz çocukları öpüyorsunuz. Biz ise onları öpmeyiz” dedi.
Bunun üzerine Allah Rasûlü (s.a.s.):
“Allah kalbinden rahmeti sökmüş almışsa, ben senin için ne yapabilirim ki?” buyurdu. [4]