Türkiye seçimlerinin anahtar partisi olarak yorumlanan, Emek ve Özgürlük ittifakının ana omurgası pozisyonunda konumlanan, demokratik cumhuriyet koalisyonunun kuruluşu temelinde önemli sorumluluklar sırtlanan, ötekileştirici, tekçi politikalara karşı verdiği mücadele ile varlık gerekçesini tanımlayan Halkların Demokratik Partisi’nin Başakşehir İlçe Eş Başkanı Yunus Önal ile buluştuk.
HDP’nin Başakşehir’deki temel hedef ve stratejilerini, değişim dönüşüm yolunda sergilediği emek, barış ve demokrasi iradesini, sömürü ve baskı politikalarına karşı geliştirilen siyasi perspektifi konuştuk.
--Sizi tanımak ve tanıtmak isteriz sayın başkan.
Hoş geldiniz, mutlu ettiniz.
1989 Küçükçekmece doğumluyum.
Aslen Muş Malazgirt’liyim.
Çocukluğum Bayramtepe ve Şahintepe’de geçti.
Bahçeşehir Süleyman Demirel İlkokulu, Bahçeşehir Atatürk Anadolu Lisesi mezunuyum.
Aydın Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler İngilizce bölümünü bitirdim.
Erasmus döneminde bir seneye yakın Budapeşte’de eğitim aldım.
Üniversite yıllarından beri siyasetin içindeyim.
Gençlik kollarında çalışmalara başladım.
2019’da, HDP Başakşehir ilçe yönetiminde görev üstlendim.
Yaklaşık yedi ay kadar önce gerçekleşen ilçe kongremizde Antika Tarhan eş başkanımız ile beraber ilçe eş başkanı olarak siyasette yeni bir döneme girdim.
HDP’nin İstanbul’daki en genç ilçe eş başkanıyım.
--Yerelde siyaset nasıl bir vizyon ve çaba gerektiriyor?
Ülkenin genel durumuyla doğrudan etkileşim halindeyiz.
Partimiz üzerine yoğunlaşan, demokrasi güçleri genelinde yaygınlaşan baskı ve saldırı politikalarından, sindirme, kimliksizleştirme, pasifize etme koridorundan geçtiğimiz bir süreci idrak ediyoruz. Mevcut erk tarafından geliştirilen faşist yaklaşımlara karşı, yılmadan, yorulmadan, usanmadan emek ve dayanışmayı örgütlüyoruz.
Siyaseti halk için yapıyoruz.
Toplumu siyasete katmak, sokakların dilini, ortak amaç ve programlar üzerinde buluşturmak, bir ve beraber olmak adına planlamalar tasarlıyor, uygulamalar gerçekleştiriyoruz.
--HDP’nin Başakşehir’deki gücü nedir?
2021 yılı verilerine göre 503 bin nüfusa sahip bir ilçeyiz.
Nüfus yoğunluğunun 100 bine yakını doğu ve güneydoğu bölgesinden.
Söz konusu kitle tabanımızı oluşturuyor.
Bunun yanında, demokrasiyi savunan, evrensel değerleri kuşanan, çevreye duyarlı, insan haklarına saygılı, ülke için kaygısı olan platform, kurum ve yapılar var.
Onlarla aynı iklimde yol yürüyoruz.
Karadeniz seçmeninden, Trakya seçmeninden teveccüh görüyoruz.
Başakşehir’de güçlü ve örgütlüyüz.
Güvercintepe, Şahintepe, Altınşehir, Ziya Gökalp Mahallesi, İkitelli Köyiçi bölgesi, Bahçeşehir Boğazköy, Kayaşehir, etkin siyaset ürettiğimiz ve sonuçlarını sürekli ileri götürdüğümüz alanlar.
Partimize olan ilgi her geçen gün artıyor.
Mahalle komisyonlarımızın efektif çalışmaları sonucu hacimlenen ev ziyaretleri, ivme kazanan yeni üye kayıtları, mücadele azmimizi büyütüyor, gayretimizi kamçılıyor, motivasyonumuzu yükseltiyor.
--Hedefiniz nedir?
Başakşehir’de, İstanbul’da, Türkiye’de emek, eşitlik, özgürlük, barış ve adalet için, sınıfsız, sınırsız, sömürüsüz bir yaşam yapısı için çaba gösteriyoruz.
Demokratik bir ülke hedefini öne çıkarıyoruz.
Başakşehir odağında, geçmişten gelen deneyimlerimiz ve edinimlerimizle kurumsal işleyişi iyi yöneten bir siyasi kimliğe sahip olduğumuzu söyleyebilirim.
İlçe binamızın kapısını herkese açık tutuyoruz.
İnancı, etnik kökeni, siyasi görüşü, dili, dini ne olursa olsun tüm halkları kucaklıyoruz.
İsteyen mescidimizde namaz kılar, dileyen kütüphanemizde kitap okur, arzu eden çay içer, sohbet eder.
Kimseyi öteki saymayız, kimseye ön yargılı bakmayız.
Yaklaşan seçimler için sandık eğitimlerimizden sandık görevlilerine, kadın, gençlik kadrolarından mahalle komisyonlarına, sivil örgütlenmelerden çalışma meclislerine kadar hemen her seviyede kendimizi hazır hissediyoruz.
Başakşehir’in gözde ilçe profiline evrilmesi için ilişkiler örüyoruz.
Bu tavrı ve iddiayı her platformda beyan ediyoruz.
Yoğun çalışıyoruz, inanıyoruz, heyecanımızla bütünleşiyoruz.
--Son mesajlarınızı alalım lütfen.
Başakşehir’de yeni bir yaklaşımı, halkın yönetime katıldığı, her şeyin halkın refahı için yapıldığı, doğayla ekolojiyle bütünleşmiş bir belediyecilik anlayışını hayata geçirmek için çalışıyoruz.
Ve bu anlayışı belediyecilikte yaşatmak için tüm mücadelemizi ortaya koyuyoruz.
Başakşehir’de halkın yanında, yakınındayız.
Şahintepe’deki haksız imar uygulamalarına, mahalle sakinlerini göç etmeye ve çaresizliğe zorlayan dayatma politikalarına sessiz kalmadık, kalmayız, kalmayacağız.
Milletvekillerimizle beraber mahallede basın açıklamaları yaptık.
Toplantılar organize ettik, gerçekleri anlattık.
Orada sivil iradenin önde olmasını ve insanların savunma kararlılıklarını güçlü tutarak yanlışlara itiraz koymasını önceliyoruz.
Siyasi partiler bu yürüyüşün tam arkasında yer almalı.
İlk kez oy kullanacak genç kuşakla çok sağlam temaslarımız var.
Onlara güveniyoruz.
Partimizi eleştirmelerini, fikirlerini söylemelerini, ülkeye yönelik düşünce ve pratiklerini özgürce ifade edebilmelerini önemsiyoruz.
İletişimlerden elde ettiğimiz sonuç ve tespitleri merkezimize
raporluyor, doğru politikalar temelinde gençliği yorumluyoruz.
Elbette çalışmalarımız Başakşehir’le sınırlı değil.
Üçüncü bölgedeki komşu ilçelerin HDP örgütleriyle devamlı koordinasyon halindeyiz.
Milletvekillerimizin saha etkinliklerine destek veriyoruz.
Birkaç hafta önce, Şirinevler’de HDP İstanbul İl Eş Başkanı’mız Ferhat Encü ve vekilimiz Musa Piroğlu’nun da katıldığı basın açıklaması programı vardı.
Polis bizleri çoklu çembere aldı.
Demokratik hakkımızı kullandırmamak için keyfi engeller tanımladı.
Kolluk kuvvetlerinin kitleye saldırısında kaburga kemiğim kırıldı.
İnsan Hakları Derneği, yaşananlar hakkında açıklama yaptı.
İki haftadan beri ağır sağlık problemleri yaşıyorum.
Elbette bu tip faşizan yaklaşımlar bizlerin iradesini kıramaz.
Halkın adaletinden hiçbir güç kaçamaz, kurtulamaz.
HDP Başakşehir ilçe örgütümüz adına, partimiz adına samimiyetinize ve yoldaşlığınıza teşekkür ediyoruz.
Başakşehir toplumuna, halklara ve insanlığa, kardeşçe yaşama duygusuyla sevgilerimizi sunuyoruz.